Bölüm 28

2.9K 237 32
                                    

Kadro için en kötü ihtimalle iki oyuncu bulmuştuk. Aslı ve Gizem umarım bir pürüz çıkarmazlar...Aksi takdirde başımız epey bir ağrıyacaktı...Gerçi onlar yerinde olsam onca kereste ve bir adet doğuştan messi Mert ile maç yapar mıydım? Bilemiyorum...

Ya hayır yenilirsek yenilelim ama sahaya çıkmamak benim kaidelerime aykırı. Pazar günü telefonu bile elime alamadım çünkinim yazmam gereken performans ödevleri vardı. Abi liseye geçmişsin hâlâ kaynakça hazırlıyorsun...Ya bide şu ansiklopedilerden falan yararlanın diyorlar gözünü sevdiğim arama motorları varken te allahım yarabbim...

Uzatmıyorum yani anlayacağınız son 24 saat içerisindeki haberlerden habersiz ne ile karşılaşacağımı bilmeden okula gidiyorum.Maalesef beden ilk ders ve maçta öyle.

****

Stadın koridorları bomboş...Uzun koridorda soyunma odalarına doğru ilerledim üzerimdeki 9 numaralı formanın yaka kısmını düzelterek. Turnuvada her maç için farklı renklerde forma veriliyordu takımlara ve inanır mısınız bize pembe- sarı renkli forma denk gelmişti.Gülmeyin olum bu küçük düşürücü bir şey. Hele İsmail'i düşünemiyorum. Düşünsene Pembe formalı takımın kaptanı...Biri bana pembe forma giycen dese döverdim...Siz se dövün...Ne diyom ya ben??

Soyunma odasının önünde Gizem ve Aslı konuşuyorlardı...En azından pembe forma onlara yakışmış.(Bu bölümün adını pembiş bölüm koyuyorum ulen...Koydum gitti...) Hevesle yanlarına gittim.

''Ayolll kızlar pembe forma beni kilolu mu gösteriyor''diye şiveli bir konuşma ile başlamadım okur sakin bi yazar mal değil...Öyle der mi? Demeeezzzz

Beni gördüklerinde ikisi de kahkahalara gülmeye başladılar.Sanki hayatlarında ilk defa pembe forma giymiş birini görüyorlar.

''Lan Mert sen bu hallere düşecek adam mıydın? ''

''Bu soruya yanıt vermek yerine sizlerle gözlerimi kısıp bakacağım...Neyse zaman kaybetmiyelerim.Aslı gidip havlumu getirseneeee? ''Dedim kendimi acındırarak.

''Öyle değil Mertçiğim birbirimize ve takım arkadaşlarımıza karşı nazik ve sevgi sözcükleri kullanalım lütfen''dedi Aslı.

''O zaman Aslı git havlu getirir misin? ''Dedim özne yüklem uyuşmazlığının babaannesini yaparak.

Yine kahkaya boğuldular.Yakında çok komik biri olduğumu düşünmeye başlayacağım.

****

Kısa süre içinde iki takımda sahadaki yerini almıştı. Adamlar bize gülerek bakıyordu. (Bu arada iyileşen Hakan yerini aldığı için takım tamdı. )

Maçı din hocası yönetecekti...Tekbiiirrrrr...O zaman her gol atan secseye yatsın amk...Bazen böyle mantığımı zorluyorum sevgili okur.

Maç din hocasının düdüğüyle başladı.Rakibin üstünde baskı kurmak için pres yapmaya başladık. Top onlardayken alana hızlı yayılma çabamız sonuç vermiş ilk dakika da hızlı bir hücuma geçtik. Soldan topu alan Furkan bir anda topu bana yani sağa çevirdi...

Topu bekletmeden rakip kalenin orada bulunan Aslı'ya yolladım...Ancak hakem ofsayt kararı verdi.Ne demek ofsayt imam efendi ay yani hoca efendi ayyy ne demek ofsayt hakem bey...Aaa lütfen ama...

Arka arkaya gelişen hücumların birinde Osman'nın derinlemesine pasında bir anda ceza sahasında topla buluştum ancak rakip oyuncu beni yatarak durdurmaya çalışınca aniden yerde kaldım.

Düşerken ayağım ters dönmüştü ve sanırım burkulmuştu.Hakem penaltı kararı verince ayağa kalkmayı denedim ancak bu kez acı tüm dizime yayıldı...Sanırım zorlanmıştı...

İmam efendi ve hatta

rakip yedek kulübesinin oyuncuları da toplandı başımda.Noluyok amk biri mi ölüyo lenn...

''Devam edebilecek misin? ''Dedi hakem efendi

''Sanırım ayağım epey zorlandı hocam...Değişsek daha iyi olacak''dedim ve yerimi Ahmet'e bıraktım.

Ve maç sonucu 6-2 yenildik...Al işte tavşancık olduk ya...6 ya 2 hani ya...Eğer espriyi anladıysan kendinle gurur duy pembiş bölümü okuyan şahıs...

Soyunma odasına tek ayağımın üstünde gittim.
3 ders sonra...

İşte şimdi doğru zamandı.Sonunda istediğim zaman gelmişti.Günlerdir bunu düşünmüştüm...Zamanı gelmişti...Yapabilirim...

Aslı'nın yanına gittim.''Birşey konuşabilir miyiz? Önemli de? ''Dedim nazikçe

''Tabii ki? ''Dedi boş bir banka oturarak Aslı ve ekledi''Ne konuşacaktın? ''Mavi gözlerinde müthiş bir anlam vardı.

''Günlerce bunu nasıl söyliyeceğimi düşündüm...Aslı ben senden ilk görüştüğümüz andan itibaren birşeyler hissediyordum...Ve artık eminim ki doğru kız sensin...Eğer önümüzdeki zamanlar için başka bir planın yoksa Benimle çıkar mısın? ''Dedim mavi gözlerine kilitlenerek...
Pembiş bölüm burada bitti vote ve yorum butonunu çökertelim...Medya yine Mert gençlik...

Okulda İnecek Var | Tamamlandı ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin