28.03.2020
Melis'ten:
Başımın ağrısıyla gözlerimi açmıştım. Etrafa baktım. Cansu'ların evinde hep kaldığım odadaydım. Burnuma gelen güzel kokuyu takip ederken yine gözlerim kapanmıştı. Gözlerimi açtığımda Aslı'nın koynunda uyandım. Hayır hayır yapmış olamayız değil mi? Üzerimdeki yorganı kaldırdım. Oh, giyiniktim. Kafamı Aslı'nın göğsünden kaldırdığımda Aslı kafasını bana doğru çevirdi. Hala uyuyordu. Uyuduğu için yanakları kızarmış dudakları şişmişti. Gülümsedim. Oysa uyanıkken ne kadar sertti şimdiyse bir kedi gibi şirin. Kirpikleri sık ve uzundu... Kıvrımlı olmadığı için gözü açıkken bu uzunluk belli olmuyordu. Burnu küçük ve kusursuzdu. Kaşları ne tam bir yay gibi ne de köşeliydi tam ortası. Çenesindeki gamzesiyse her zamanki gibi buradayım diyordu.
Kafamı sallayıp onu izlemeyi kestim. Kalktığımda kaşlarını çatıp mırıldandı. Bir yastık alıp yanına koyduğumda hemen sarıldı. Gülümseyip odadan çıktım. Karşı odadan çıkan Cansu'yu gördüm.
"Cansu." Dedim sessizce."Benim içmeme nasıl izin verirsin?"
"Ya izin vermedim ki... Herhalde ben içtikten sonra içmeye başladın." Gözlerimdeki çekingenliği görünce konuştu. "Düne dair her şey kesik kesik. Hayal meyal hatırlıyorum. Sen Aslı'yla kavga ettin... sonra bir kızılı dövdün..."
"Ben?" Kavgacı biri değildim.
"Evet. Aslı'nın kıkırtılarını duyduğumu hatırlıyorum... Sonra seni birinin kucağında gördüm."
"Ne?" Dediğimde gözlerini büyüttü.
"Yoksa." Beni itip içeri baktığında Aslı'yı görünce bana döndü. "En azından ilkin Aslı oldu." Koluna geçirdim."Ah ne be?"
"Dalga geçme." Yüzümüzü yıkayıp mutfağa girdik.
Cansu yemek yaparken Kemal yanımıza geldi.
"Mert de uyandı mı?" Cansu'da olan bakışlarımı Kemal'e yönlendirdim.
"Evet. Ama Aslı'nın yanına gitti. Uykusuna düşkünde."
"Bana birini hatırlattı." Deyip göz kırpan Cansu'ya gözlerimi kıstım. "Neyse Melis sen git kaldır." Kafa sallayıp ayağa kalktığımda Kemal de benimle kalktı.
"Ben de geleyim şimdi ikiside uyku arsızı sana bir şey yaparlar." Kemal önde ben arkada koridorda yürürken odadan çığlık sesi geldi. Noluyor?
Mert'ten:
Kerem... Hayatımın aşkı... Sonunda kavuştuk... Gözlerini kapatıp bana yaklaştığında ben de ona yaklaşıp dudaklarımı dudaklarına kapattım. Bu kadar yumuşak mıydı dudakları?
Gözlerimi açtığımda Aslı'yla karşılaştım.
"Aaaa!"
"Aaaaa!" Suratıma yediğim yumrukla gözlerim kapandı.
Aslı'dan:
Dudaklarımı kıyafetimin koluna sildim. Mert'le öpüşmüştüm.
"Yavşak!" Melis gözlerini büyütüp bana baktı.
"Bağırma lan zaten suratını dağıttın çocuğun." Kemal Mert'in başında Mert'in gözüne buz koyuyordu.
Ne güzel rüya görmüştüm oysa tam güzel bir hanımefendiyle öpüşüyordum. Tahmin edin bu hanımefendi kim? ;)
"Bak bir de gülüyor." Diyen Cansu'nun lafıyla gülümsediğimi fark ettim.
"Nerdeyim ben? Ah-" deyip gözündeki buzu tuttu. Masanın önündeki sandalyeye oturan Melis'in yanına gidip popomu masaya yasladım. Melis'in bakışları beni bulurken ben Mert'e baktım.
"Cansu'ların evindeyiz."
"Ya ben en son Ke- ee bir çocukla öpüşüyordum. Gözümü açmamla kapamam bir oldu." Hepsi gözlerini kısıp bana baktı.
"Ne bakıyorsunuz lan? Ben mi öptüm?"
"Allah'ım lütfen bana ilk öpücüğümü Aslı'ya vermiş olduğumu söylemeyin." Dediğinde sırıttım.
"Oh, çok geç."
"Hayır çocuklarıma ilk öpücüğümü Aslı halanıza verdim diyemem hayır." Ayağa kalkıp salak salak ortalıkta koşuşturdu.
"Sanki hamile bıraktım amınakoyayım." Dediğimde Melis göz devirdi. Aman buna da yaranılmıyor.
"Okula gitmedik annem bizi gebertecek." Diyen Melis'e döndüm.
"Okulda gezi var bu hafta full rahatız."
"Onu bunu bırakın da Melis dün kızıl bir kızı dövdü. Kimdi o?" Kızıl kız mı?
"Valla ben düne dair hiçbir şey hatırlamıyorum." Dediğimde Melis bakışlarını benden ayırdı.
"Vallaha dün seni bir kız öpüyordu ama, sarışın." Kaşlarımı çattım. "Böyle kucağında. Arkasını gördüğümü hatırlıyorum bir de senin kıkırdadığını." Kemal'e döndüm.
"Kim öptü lan beni?"
"Ya ne bileyim kiminle yattığın belli mi?" Dedi gözlerini kaçırarak. Yalan söylüyor pezevenk.
"Yalnız senden hiç beklemezdim Melis. Birini dövmek sana göre değil."
"Evet bana göre değil zaten. Bazıları gibi şiddete meilli değilim." dedi Mert'e bakıp bana dönerek.
"Bak benimle çok uğraşma başına bela olurum." Dediğimde gözlerini kıstı.
"Hiç de bir şey yapamazsın." Deyip kalktı
"Öyle mi?" Deyip üstüne yürürken Cansu elini göğsüme koydu.
"Tamam dalaşmayın." Sandalyeye asılan ceketimi aldım. "Nereye?"
"Kerhaneye gelcen mi Cansu?" Dediğimde kafa salladı. Lan ben dalga geçtim.
"Sen Mert'lerle yemek ye bizim işimiz var." Bileğimden tutup odadan çıkardı. "Nereye gidiyoruz?"
"Ben gidiyorum."
"Niye ya? Ben de geleyim."
"Güzelim Melis'le kal. Beni uğraştırma hadi."
"Güzeli beni takma kafaya git ne halt yiyorsan ye." Kapıdan seslenen Melis'e göz devirdim.
"Benimle uğraşma."
"İyi. Bekletme fahişelerini."
"Ne o kıskandın mı? İstersen gitmem."
"Ne kıskanacağım be? Cehennemin dibine kadar yolun var." Sırıttım.
"Sen de benimle geliyorsun o zaman." Kolundan tutup çekiştirdim. Cansu'lar arkada bakarken Melis'i alıp dışarı çıktım. Yeter lan. İnsan gibi konuşma zamanı...
~~~~~~
Evvet hemen bölümü bırakıp kaçayım <3
Bu arada normalde karakterlerim için gerçek hayattan birilerini bulmuyorum çünkü herkesin kafasında kurduğu karakter farklı olabiliyor. Ama tam Aslı'ya uygun birini buldum biraz daha feminen halini...
Sophie cookson; Aslı'ya göre biraz cılız ama olsun yüz hattı falan Aslı gibi. Ayrıca maşaallah. Merve linç etme please :*
Üşenip bakmamazlık etmeyin :)
Oylamayı ve yorumlamayı unutmayın
Ya salak watpad sağolsun dün atacağım bölümü bugün atıyorun save (kaydetme) sistemine bi güncelleme getirsin ya
![](https://img.wattpad.com/cover/216185025-288-k626412.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü
Chick-Lit(Kaktüs ve Lavinia'nın devam kitabıdır) Kanayan kalpler için mutlaka bir çözüm vardır. Önemli olan yaralarımızı bağlayan bir eş bulabilmekte. Aslı içinde kendine zarar veren bu aşktan kurtulmak için doğduğu, büyüdüğü yeri bırakır, dostlarını bırakır...