17

335 22 279
                                    

Minhyun içeri girmek için Daniel'in şaşkınlığının geçmesini ve onu davet etmesini bekledi fakat sarışın karşısında bir hayalet varmış gibi ona bakmaya devam ediyordu.

"İçeri girebilir miyim?" Minhyun'un sorusu üzerine kendine gelip kapının önünden çekildi ve içeri geçmesine izin verdi.

"Seongwu sana haber vermek istedi ama telefonun yokmuş seni merak ediyordu önce geldiğimi ona haber vereyim. Telefonda sesini duysun sonra neden geldiğimi konuşuruz." Minhyun elindeki poşetleri tezgaha bıraktıktan sonra cebinden telefonunu çıkartıp eski sevgilisini aradı ve durumu anlatıp telefonunu Daniel'e uzattı.

Daniel hala öylesine şaşkındı ki Seongwu'nun telefonda söylediği hiçbir şeye dikkatini veremiyor Minhyun'u izlediği için kısa cevaplar veriyordu. Telefonu kapattığı sırada Minhyun dolaptan bir tencere çıkartıktan sonra arkasına dönüp tezgahın öteki tarafında onu izleyen sarışına baktı.

"Geçmiş olsun Daniel. Başına gelenler için çok üzüldüm."  tezgahın öteki taraftına geçip küçük olana oturması için bar taburesini işaret etti. Daniel büyülenmiş gibi onu izlemeye devam ederken gösterdiği yere oturdu. Minhyun çantasından mavi bir dosya çıkartıp içinden bir sayfa aldı.

"Buraya seninle bunun hakkında konuşmak için geldim. Eğer bana ifade verirsen, Baejin'den aldığım bu darp raporuyla Baekho'yu şikayet edebiliriz. Yaptıklarının yanına kalmasını istemiyorum. Seongwu'nun kendi intikam planları olduğunu biliyorum ama ben kendi yapabildiğim şekilde yardım etmek istiyorum." Minhyun içten bir şekilde ona gülümseyip Daniel'in vereceği cevabı bekledi.

"Ben bunu istemiyorum." derken önündeki raporu Minhyun'a uzattı.

"Neden? Sadece ifade vermen yeterli geri kalan her şeyle ben ilgileneceğim."

"Elimize hiçbir şey geçmeyecek. Baekho'dan intikam almak istemiyorum." Daniel'in cevabı üzerine birkaç kez biraz daha ısrarcı bir şekilde sordu Minhyun ama sarışın fikrinden vazgeçmedi.

"Seongwu kabul etmeyeceğini söylemişti ama ben yine de şansımı denemek istedim. Eğer fikrini değiştirirsen bana söylemen yeterli." Minhyun tabureden kalkmadan önce bir elini Daniel'in omzuna atıp sıvazladı.

"Yosun çorbası yapacağım, çabuk iyileşmen için iyi beslenmen gerek. Seongwu'nun sana iyi bakabildiğini sanmıyorum." aldığı malzemeleri poşetten çıkartırken Daniel'e bakıp gülümsedi. "Senin kadar iyi yemek yapamam ama hazır şeyler yemenden iyidir diye düşündüm."

"Bana kızgın değil misin? Bunları niye yapıyorsun?"

"Daniel ben buraya aynı zamanda senden özür dilemek için geldim. Zamanında sana kötü davrandığım için üzgünüm. Seongwu'ya olan kızgınlığımı senden çıkardığım için pişmanım." 

"Seni affedecek bir konumda olduğumu sanmıyorum Minhyun hyung. Sizin ayrılmanıza sebep oldum." Daniel utançla gözlerini kaçırdı. İstediği bu değildi ama sonuç olarak onları ayıran kişi o olmuştu.

"Seni öğrenmeden önce ayrıldım ben ondan. Başından beri birbirimizi sevmediğimiz berbat bir ilişkimiz vardı. Tabi ki Seongwu'ya yaptıkları için kızgınım ama senin bir suçun olduğunu düşünmüyorum. Eğer onun seni sevdiğini anlasaydım en başında yapardım bunu. Senin ona tek taraflı bir aşk beslediğini bu yüzden onun senden nefret ettiğini düşündüm. Senin duruşmalarına da bu yüzden katılmadım. Hepsi için özür dilerim seni bu kadar zor durumda bırakmak istemezdim. İnsan bazen kendini öylesine kaybediyor ki geriye dönüp baktığında yaptıklarına inanamıyor." Daniel avukatın gözlerindeki pişmanlığın gerçek olduğunu anlayabiliyordu ama bu pişmanlığın Seongwu ile beraber olduğu için mi yoksa ona kötü davrandığı için mi olduğunu ayırt edemiyordu.

Black | OngnielHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin