18

234 14 151
                                    

"Ne yapacaksın?" Baekho avukata körü körüne güvenecek bir adam değildi. Daha önce Minhyun'u tehdit ederek Seongwu'ya vereceği yüzde konusunda yardım almıştı fakat onun verdiği rakamla düşmanın beklediği arasında koca bir uçurum vardı. Kendini ikisinin oyununda kandırılmış hissettiği için Minhyun'a bir daha güvenme konusunda kararsızdı.

"Seongwu'nun seni bitirmek için bir planı var. Yüzde otuzda anlaşmayı kabul edip seni görüşmek için çağıracak ve sana benim hazırladığım sözleşmeyi imzalatacak. Karşılığında bir kuruş almadığın sahte bir sözleşme. Avukatın her bir cümlesini incelese bile sahte olduğunu anlayamayacağı kadar iyi bir şekilde hazırlanmış sözleşmeye aptal gibi imza atacaksın. Sonrasında ondan para aldığını düşünerek ihaleye gireceksin ve dibi göreceksin. Elindeki her şeyi kaybetmeni izleyecek ve en savunmasız anında yanındaki o piçin önünde diz çöküp özür dilemeni sağlayacak." Minhyun Seongwu ile kurdukları tüm planı anlattıktan sonra yarılanmış sigarasından derin bir nefes çekti.

"Benim teklifim o sözleşmeyi Seongwu için değil senin için hazırlamak. Tek bir imzanla Seongwu'nun tüm mal varlığını senin üzerine geçiririz. Hemde Seongwu'nun gözleri önünde. İçten içe seni kandırdığını düşünürken her şeyini sana verir." Minhyun yaptığı planı yüzünde kendinden emin bir sırıtışla anlattığında Baekho ikna olmaya çok yakındı.

"Karşılığında ne istiyorsun?" diye sordu Baekho. Seongwu'nun yer altında dönen paranın neredeyse tamamına hükmettiğini biliyordu. Alacağı para akla hayale sığar bir miktar değildi ve Minhyun böyle bir işin içinden eli boş çıkmayacak kadar zeki bir adamdı.

"Tayvan'daki şirketi tamamen bana ver, tüm bunlardan sonra bu boktan ülkeden siktir olup gideceğim. Kore'deki her şey senin olsun asıl para burada dönüyor zaten Tayvan'daki şirket tüm paranın yüzde yirmisi eder. Ong Seongwu'nun neredeyse her şeyini sana bırakıyorum. Benim asıl istediğim onun beni kandırdığı gibi kandırılması ve her şeyini kaybetmesi." biten sigarayı kültablasında söndürüp bu sabah gördüğü sarışın çocuğu o hale getiren adama baktı.

"Sana neden inanayım?" Baekho son kez Minhyun'u denemek istedi. Ona çoktan inanmıştı fakat Minhyun'da bundan fazlası olduğunu düşünüyordu.

"Casusunun bile sana söylemediği bir şeyi söylersem inanır mısın? Lai Guanlin onun sadece ortağı değil kardeşi."

Birbirine sarılmış yeni koltukta televizyon izleyen ikili kapı sesini duyduğunda hemen ayrılıp koltuğun iki ucuna oturdular. Seongwu ve Daniel içeride oturan çocuklara öylesine selam verip esmer adamın odasına çıkmadan önce Seongwu korumalarına bu gece evine gitmek yerine aşağıdaki personel odalarından birinde kalabileceğini söylediğinde Guanlin mutluluğunu belli etmemek için kendini tuttu.

Daniel, sevgilisinin büyük ve rahat yatağına oturduğunda Seongwu banyodan pansuman için kullandıkları malzemeleri getirdi.

"Pansuman yapmayı unuttuk bugün de yıkanamayacaksın anlaşılan." dedi esmer adam malzemeleri yatağın kenarındaki komodinin üzerine bırakırken.

"Minhyun hyung bugün bana pansuman yaptı." Daniel sabaha dair unuttuğu ayrıntıyı söylediğinde kırgın sevgilisi kafasını salladı.

"Minhyun'la ne kadar çok şey yapmışsınız. Ve bir başkasının seni yarı çıplak görmesine izin mi verdin?" derken bir kaşını kaldırıp sorgular şekilde baktı sarışına.

"Hyung ben istemedim, senin yaptığın sargıların çok kötü olduğunu görüp düzeltmek istedi." diye telaşla kendini açıklamaya çalışan sarışınına gülmeden edemedi. Daniel onun her sözünü ciddiye alıp açıklamak zorunda hissediyordu kendini bazen yaptığı şakaları bile anlamıyordu sarışını.

Black | OngnielHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin