19

209 17 180
                                    

"Seongwu hyung seninle bir şey konuşabilir miyim?" dedi Jihoon. Patronunun odasına diğerleri kadar çok girip çıkmadığı için her seferinde farklı geliyordu ona burası.

"Jihoon çok işim var. Acil değilse yarınki toplantıdan sonra konuşalım." Seongwu yarın Baekho ile yapacağı görüşme için Minhyun'un hazırladığı sözleşmeyi defalarca kez okumuş olmasına rağmen gözden kaçırdığı bir şey olup olmadığını kontrol ediyordu.

"Aslında söylemem gereken şey önemli hyung." Jihoon'un çekingen sesi üzerine Seongwu önündeki sözleşmeden kafasını kaldırıp korumasına baktı.

"Guanlin ile aranızdaki ilişkiyi söylemeye mi geldin?" Seongwu'nun sorusu üzerine neredeyse dilini yutacaktı Jihoon.

"Hyung b-biliyor muydun?"

"Ben aptal değilim Jihoon, Seonho saçmalığından sonra gözümü bir an olsun Guanlin'in üstünden ayırmadım. Fark etmek o kadar da zor değildi. Aptal kardeşim benim paramla prezervatif almaya devam ederken ki neden kullandığınıza dair hiçbir fikrim yok, bizim evimizde ve ofisin deposunda sevişirken bilmeyeceğimi düşünmeniz saçma. " Seongwu konuşurken ayakta duran şaşkın çocuğa oturması için önündeki koltuğu işaret etti.

"Siz bana söyleyene kadar sessiz kalmayı tercih ettim. Eğer merak ediyorsan sana kızgın değilim bu zamana kadar Guanlin'i koruduğun için teşekkür ederim. Kardeşimi mutlu ettiğin ve koruduğun sürece size engel olma gibi bir düşüncem yok." konuşması biten patronu ona içten bir şekilde gülümsediğinde kendini daha da kötü hissetti Jihoon.

"Hyung ben böyle düşüneceğini bilmiyordum teşekkür ederim... Ama daha fazlası var, söylemek istediğim başka bir şey daha var..." Jihoon başını yerden kaldırmadan konuştuğunda Seongwu'nun merakını tamamen üzerinde topladı.

"B-babamı öldürdüğü gün Baekho beni borç karşılığında yanına alıp çalıştırmaya başladı. Başlarda hiçbir şey bilmiyordum beceremiyordum... Elimden geldikçe çabaladım bir şeyler öğrenmeye çalıştım ama yapamadım, ne adam dövebiliyordum ne de insanları öldürebiliyordum. Bir gün beni odasına çağırdı ve soyunmamı söyledi. Böyle bir oda duvarları bu kadar açık renkli olmayan bir oda. Benim hiçbir şey beceremediğimi yanında tutup yaşatmasına değecek biri olmadığımı söyledi." Jihoon yutkunmak için duraksadığında Seongwu yerinden kalkıp kapıyı kilitledi. Küçük korumaları ne anlatıyorsa bölünmemesi gereken ikisinin arasında kalması gereken bir şeydi. "Bana zorla sahip oldu. Bedenimi dilediğince kullandı, her canı istediğinde her istediğini yaptı. Her sinirlendiğinde kemiklerimi kırarcasına canımı yakarak beni becermekten zevk aldı."

"Nasıl yani? Jihoon, sen..."

"Tam iki yıl boyunca onun kölesi oldum. Sadece bunun için yanında tuttu beni. Sonra başka birini buldu Aron diye güzel bir adam. Onu bulduğunda beni öldürmeye karar verdi. Youngmin beni öldürmemesi için sizin yanınıza yollamayı onun casusu olmamı teklif ettiğinde başka şansım yoktu. Yaşamak için kabul ettim hyung." Jihoon geçmişiyle yüzleştikçe gözleri ıslanmaya minik damlalar yanağından akmaya başladı. "Seni tanımıyordum buradaki kimseyi tanımıyordum. O iğrenç yatak haricinde hiçbir şeyi bilmiyordum ordan kurtulmak için ölmemek için her şeyi yapardım. Buraya geldiğim gün bana sizin bir aile olduğunuzu söyledin. Ben bir parçası olacağımı düşünmedim, Guanlin'e aşık olacağımı düşünmedim. Yemin ederim başından beri Guanlin'i öğrenmesinler diye her şeyi yaptım. Onlara burdan bir şeyler sızdırdım ama önemsiz küçük şeylerdi hepsi. Guanlin olmasa sana bu ihaneti eder miydim bilmiyorum. Senden af dilmeye de gelmedim sadece daha fazla yapamıyorum. Guanlin'i tek başıma korumaya çalıştıkça benim yüzümden başkaları zarar görüyor. Ben ölsem bile senin Guanlin'i koruyacağını biliyorum o yüzden suçumu itiraf etmeye geldim. Baekho'nun elinde ölmek istemiyorum. Senin keseceğin cezanın da farksız olmadığını biliyorum."

Black | OngnielHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin