Yep Yeni bir bölümle daha karşınınızdayım💓
Multimedya da Ahsenimiz var 💜
Aşağıda bir önceki bölümden kısa bir hatırlatma mevcut .
Sizi seviyorum 😻 iyi okumalar 💖
Peki , bu plana ne zaman başlayacağız? yani en yakın davet günü ne zaman' diyerek adamın dolgun dudaklarından çıkacak cevabı bekledi. Ahsen böylesine yakışıklı bir adamla yalandan da olsa , birlikte olacağı 40 yıl düşünse aklına gelmezdi. Adamı yavaş yavaş tanıyordu ve ister istemez zaman geçirdikçe adama daha çok kapılıyordu. Düşüncelerini Arslanın sesi böldü
'Yaklaşık 10 gün sonra çok yakın gördüğüm iş adamının oğlu evleniyor. Düğün de tahmin edersin ki yer altından bir sürü kişi katılacak. Bu kişilere Ahmet Ataman , Cemal ve beni batırmak isteyenler de dahil. Bu yüzden bu davet bizim için önemli' dedi. Kızın gözlerinden bir anlık tedirginlik geçti ve anında kayboldu. O güzel ses tonuyla,
'Bizim için güzel bir fırsat. Kalabalık olması sorun değil, ben sana güveniyorum' demişti ve Arslan elini kavramaya çalışan minik elle şaşırdı. Kızın elinden tuttu ve hafifçe kendine doğru çekti. Şimdi aralarında çok az bir mesafe vardı. Arslan kızın dudaklarına ve kokusunu özlemişti ve kıza bu kadar yakın olması adam hiçde yardımcı olmuyordu. Sabırsızca tam kızı öpecekti ki arkadan hayret nidası ve 'tamam ben gözlerimi kapadım bakmıyorum.' Diyen Bahadırın sesi odaya doldu.
İkisi de Bahadırın sesiyle birbirinden ayrılmıştı. Aralarında gelişen ani yakınlaşma ve anın büyüsü , Bahadırın gelmesiyle bozulmuştu.
Ahsen adamın elini bir anlık iç güdüyle güvendiğini belli etmek istercesine tutmuştu. Fakat o ufacık temas ikisine de elektrik çarpmış gibi bir etki yapmıştı. Adamın dudaklarına doğru çekilirken arkadaki duyduğu sesle yerine dibine girmek üzereydi! Bahadırın sesiyle hemen kendini adamdan uzaklaştırdı ve utançla elini yüzüne koydu. Ne yapacağını bilemeyerek koltuktan hızlı bir şekilde kalktı ve utanç içinde ,
'H-hoşgeldin ! , ben mutfağa gidiyorum. Orada bir kaç işim vardı da.' Diyerek hızlı adımlarla mutfağa doğru gitti. Hem o anın büyüsüyle heyacanlanmış hemde Bahadırın gelmesiyle utanmıştı. Bahadır onları yakın bir şekilde görmüştü ve tek dileği adamın sulu şakalarına bu olayı katmamasıydı. Her ne kadar bu konuda adama güvenmesede...
Arslan ise kızın alelacele utanıp, mutfağa gitmesiyle bakışlarını sinirli bir şekilde Bahadıra doğru döndürdü. Anlaşılan evine aniden gelen çok sevgili arkadaşının mükemmel anları mahvetme gibi kötü alışkanlığı vardı. Sinirli bir ses tonuyla,
'Bir kerede şu eve damdan düşer gibi gelme lanet olası!' Diyerek cebinden telefonunu çıkarttı ve telefonu Bahadıra göstererek:
' Bak Bahadır bu gördüğün şey çok yaygın kullanılan bir iletişim aracı. Genellikle insanlar birbirlerinin evine çat kapı dalmamak için bunu kullanarak iletişim halinde olur. Hatta cebine bakarsan sende de bir tane olduğunu göreceksin ' dedi alaylı bir ses tonuyla.
Bahadır ise yalandan şaşırmış bir ses tonuyla ' Tanrı aşkına bebeyim biz ne zamandan beri birbirimizin evine gelirken izin aldık. Yoksa artık beni sevmiyor musun?' Diyerek adamın sinirlenmiş yüzünü zevkle izledi. Arslan asabi bir şekilde,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA GELEN SEN
Romance•İlk kitap deneyimim olduğu için ilk bölümlerde bazı hatalar var. Hatalara rağmen okudukça seveceğinizi düşünüyorum.