BANA GELEN SEN

Bölüm -9 🐺🐥

Yeni bir bölümle daha karşınızdayım 💓
Artık bölümleri belli bir vote ve yorum sayısına göre atmayı düşünüyorum.
Bu yüzden satır arası yorumlarınızı bekliyorum.
Multimedyada Arslan var. 🐺
🌟 'a basmayı unutmayın , sizi seviyorum 🥰

Arslana Cemalin onun iletmesi istediği mesajı söyleyip söylememek de karasız kaldı çünkü Cemal kaos ve intikam istiyordu ve bunun için de Ahseni bile bile seçmişti Arslana dediklerini söylemesi için. Sırf o amacına ulaşmasın diye söylemek istemiyordu bir yanı. Bir yanı da önceden Arslanı uyarmanın iyi olacağını düşünüyordu.

Tüm bunlar Ahsen yüzünden adamın başına gelmişti ve kız olanları adama anlattığında belki de adam onu evine aldığı için pişman olacaktı. Yeni bir çıkmaza girdiğini fark edince o an hiçbir şey düşünmek istemedi ve bile istiye uykunun tuzağına ikince kez düştü...

Genç kız huzursuz bir şekilde gözlerini araladığında camdan gelen güneş ışığıyla birlikte yüzünü huysuzca buruşturup inledi. Bu duruma başının ağrısı da eşlik edince ellerini alnına koydu ve hafifçe alnına masaj yaptı. Ne kadar da harika bir sabah diye de düşünmeden edemedi. 

Biraz da olsa ayılınca meraklı gözlerle uyandığı odayı incelemeye koyuldu. Oda kocamandı ve oda da  tuvalet olarak tahmin ettiği bir kapı daha vardı.  Kapının hemen yanında ayrı bir bölüm olarak giyinme odası vardı. Onun dışında odanın tam ortasında kocaman simsiyah bir yatak ki Ahsen şuan tam olarak bu rahat ve büyük yatağın üzerinde bulunuyordu ,  yatağın her iki yanında yatakla uyumlu komidin , siyah kocaman bir boy aynası ve siyah deri bir koltuk bulunuyordu. Kısaca bu oda fazla iç karartıcı ve biraz fazla erkeksiydi. Ahsenin bu odanın kime ait olduğunu bilmesi için deha olmasına gerek yoktu. Odada ki her eşya adama ait  olduğunu o kadar belli ediyordu ki bu çıkarımı yapabilmek için adamı yıllarca tanımasına gerek yoktu. 

Ahsen bir an adamın odasında ve yatağında olduğunu düşününce utançla yorganı kafasına kadar çekip inledi. O sırada yatağın kokusu kızın burnuna dolmuştu. Yatak da aynı adam gibi nane  kokuyordu.  Yakıcı ve erkeksi. Bu düşünceyle yanakları kızardı genç kızın.

Saçma sapan düşündüğünü fark etti. Hemen yataktan kalkması ve adamı bulması gerekiyordu. Aynı zaman da bunları düşünürken gürültülü bir şekilde guruldayan ve garip sesler çıkartan midesi durumu hiç kolaylaştırmıyordu.  Yataktan kalktı ve banyo olarak düşündüğü kapıyı açtı. Tahmin ettiği gibi burası  yurttaki odasının üç katı büyüklüğünde mütevazi bir banyodu. Kız hemen kendini duşa atmak istiyordu o yüzden hemen  sıcak suyu ayarladı ve suyun rahatlatıcı etkisine bir süre kendisini bıraktı. Şampuan olarak pek bir tercihi olmadığı için adamın şampuanını kullandı. Umarım bunun için bana kızmaz diye içinden geçirdi. Kısa bir duşun ardından iç çamaşırını ve istemese de dünden kalan kıyafeteni hızlı bir şekilde giyindi. Aynaya bakınca, solgun  ve çökmüş yüzünü, canlılıktan uzak gözlerini ve  bu gördüklerine ek olarak da birbirine karışmış saçlarını gördü. Çekmecelerin birinde tarak bulmayı umut etti. Çok geçmeden tarak buldu ve güzel altın sarısı saçlarını tarama işleminden  sonra saçlarını kendi haline bıraktı. Kurutmaya ihtiyaç duymamıştı nasılsa hava güzeldi kendi kendine kururlar diye düşünerek tarağı aldığı çekmeceye koydu. Acaba adam neredeydi ? Onu bulabilme umuduyla odanın kapısından çıktı.  Aşağıdan sesler ve çok güzel kokular geliyordu. Ahsen adamı bulabilmek ümidiyle hızlı bir şekilde merdivenlere doğru yöneldi.