BANA GELEN SEN

Bölüm -24🐺🐥

Herkese merhaba!

Yeni bir bölümle daha karşınızdayım.

Multimedyada Nazlı Kurtoğlu var 💜

Hikaye hakkında paylaştığım duyuruları kaçırmak istemiyorsanız takip etmeyi unutmayın 🙂

Umarım hoşunuza giden bir bölüm olmuştur 🤗 satır arası yorumlarınızı bekliyorum 💜

NOT: KÜFÜR VE HAKARET İÇERİKLİ  YORUM YAPAN KİŞİLER ENGELLENECEKTİR!

Altta bir önceki bölümden kısa bir alıntı mevcut.

İyi okumalar diliyorum 🌸

Adam kızı kucağına alarak tekrar masaya doğru yürüdü ve sandalyeye oturdu. Burnunu kızın saçlarına daldırarak 'Seni kırdığım ve hayvan gibi davrandığım için üzgünüm sevgilim.'dedi ve kızın cevabını beklemeden adamın kucağında kahvaltı etmeye başladılar.

Ahsen aklına gelen düşünceyle gülümsemeden duramadı. Önce ikisi de birbirlerini yanlış anladıkları için üzgünlerdi ama şimdi hiçbir şey olmamış gibi adamın kucağında kahvaltı ediyordu.

Aşk da böyle bir şey değil miydi zaten ? Sevdiğin kişinin bir kötü hareketine dünyayı yıkmak, iyi davranışında ise dünyanın
kendi etrafında döndüğünü sanmak...

Arslan kucağında olan ve onunla birlikte kahvaltı yapan kadınını bırakmak istemese de gözü mutfaktaki saate kaydığında geç kaldığını fark etti. İstemeyerek de olsa 'Güzelim seninle tüm gün bu şekilde oturmak hatta daha fazlasını yapmak isterdim ama maalesef ki gitmem gereken bir işim var.' Dedi.

Kızın söyledikleriyle yanaklarının kızarmasını ve kucağından kalkmasını zevkle izledi. Sonunda mutfaktan çıkıp , kapıya geldiklerinde Ahsenin naif ses tonuyla 'İyi işler sevgilim ' demesiyle kızı kendisine çekerek 'Beni kuru kuru yolcu etmeyi düşünmüyorsun değil mi ?' diye fısıldadı.

Ahsenin kendisine doğru yaklaşmasıyla kokusunu tekrar içine çekti ve daha fazla dayanamayarak dudaklarını birleştirdi. Sert bir öpücük değildi ama bu gün yapacağı tüm işleri siktir edip kızı tekrar yatağına götürmeyi düşündürecek kadar ateşli bir öpücüktü.

Koridordan gelen kırılma sesiyle adam hemen kızın dudaklarını kendinden ayırdı ve koridora doğru yürüdü. Hasibe teyzenin mahçup bakışlarını gördüğünde meraklı bir ses tonuyla 'Hasibe teyze iyi misin ? Bir yerine bir şey oldu mu ?'

'Ay Arslan yavrum bir şeyim yok ! Bir şey de görmedim! Devam edin siz ben aşağı kattaki kurutucuya bakayım!'

Arslan kadının seke seke hızlı bir şekilde yanlarından ayrılmasıyla gülümsemeden edemedi. Bir de sormadığı halde bir şey görmedim demiyor muydu! Dünya üzerinde kötü yalancılar listesi olsaydı eğer , ilk sıra -açık ara farkla-Hasibe teyzenin olurdu.

Sonunda Ahsene veda edip şirkete geldiğinde
sekreteri Tülin bir yandan ona bu gün yapması gerekenleri sayıyordu. Gergince sandalyesine oturdu ve sonsuza kadar susmayacak gibi duran kadının lafını sabırsızca bölerek