K.Ö. 🖤 Bölüm 6

8K 849 408
                                    

Selam K.Ö.  okurları..

Başlamadan önce yıldıza basalım olur mu?

Keyifle okuyun..

Selin ile uzun zamandır iletişim kurmuyorduk ama burada olması ne alakaydı ki?  O da beni gördü ve evet, o da şok oldu ama bana nazaran daha hızlı topladı kendini ve adımlarını bana doğru yöneltti. Tam sarılacaktı ki kendimi geri çektiğimi fark ederek durdu.

"Yaren! İnanamıyorum. Ne işin var burada?" diye sordu yalandan bir neşeyle.

Ne saçma soru, diye geçirdim içimden. "Emre'yi bekliyorum." dedim yüzünün her hareketini inceleyerek. Evet, yine şok oldu ve hiç sevinmiş gibi değildi.

"Yaa.." dedi. "Biz sürekli beraberiz ama hiç bahsetmedi. Barıştınız mı?" diye sordu aksini ümit eden bir ses onuyla.

Büyük bir zevkle "Evleniyoruz." dedim ve bozulan yüzüne baktım tekrar. "Siz ne yapıyorsunuz? Koray nasıl?" diye sordum.

"Biz üniversiteden sonra ayrıldık." dedi. Konuşmasına devam edecekti ama ben Emre'yi görmüştüm. Tabi o da beni ve evet, o da şok olmuştu. Koşarak yanıma geldi ve sıkıca sarıldı bana. Selin'e hoşça kal, dedikten sonra "Hayırdır sevgilim? Hafta sonuna daha iki gün var. Bir şey mi oldu?" diye sordu endişeyle.

"Evimize gidelim mi?" dedim. "Orada anlatırım."

"Gidelim tabi, evimize gidelim." dedi bana tekrar sarılarak.

İkimiz de kendi arabamıza bindik ama ben biraz hız yapmış olabilirim. Onun arabası da iyiydi ama benimkiyle yarışamazdı ve ben bir erkekten daha çok araba meraklısıydım. Eve vardığımda daha önce bana verdiği anahtarla bahçe kapısını açtım. Arabamın üzerine oturdum ve onu gördüğümde beklemekten sıkılmış numarası yaptım.

Yanıma gülerek geldi ve ben daha ne olduğunu anlamadan beni omzuna atmıştı bile. Eve doğru giderken bir yandan da kıçıma bildiğiniz sert, can yakıcı tokatlardan atıyordu. 

"Bir daha hız yaparsan çok fena döverim. Anlaşıldı mı?" diyordu gülerek. Tamam, dedim ama yalandan. ben ve hız, ayrılmaz bir bütündük.

Eve girdiğimizde merakla konuşmamı bekliyor, erken gelişimin anlamını kavramaya çalışıyordu.

"Senden ayrı kalmaya dayanamadım." dedim şımarık bir kız çocuğu gibi.

"Sevgilim söyleseydin ya, ben gelirdim. Şimdi geri dönerken hız yapacaksın diye ömrümün yarısı gidecek."

"Dönmeyeceğim ki." dedim dudağımı sarkıtarak. O ise kaşlarını çatmış beni anlamaya çalışıyordu.

"İşten ayrıldım. Benim yerim senin yanın." dedim ve her zamanki coşkulu sarılmayı bekledim ama o beni yine omzuna attı ve yatağımıza giderken "Cumaya kadar evimizde kalalım o zaman." dedi. Ne diyebilirdim ki çok ikna edici olabiliyordu ve ben de ikna olmaya dünden razıydım.

Cuma gecesi çok süslendim. Ailesi bana hayran kalsın istiyordum. Annem ve babamda en az benim kadar heyecanlıydılar. İşten ayrılmam konusunda yorum yapmamışlardı. Bakalım düğünü haziranda istediğimizi söylediğimizde de aynı tepkiyi verebilecekler miydi? Emre haziranı bile çok uzak bulmuştu ama ailelere alışmaları ve hazırlanmaları konusunda süre vermek lazımdı.

Zil çaldığında derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım. Emre, annesi, babası ve şu an üniversiteye giden kız kardeşi Sedef ile karşımda dikiliyordu. Emre'nin elinde kırmızı güllerden oluşan kocaman bir buket duruyordu ve Sedef şahane görülen bir çikolata tepsisi tutuyordu. Annemle babam da gelmiş, misafirleri buyur ediyorlardı ki biz Emre ile en arkada kaldık. Çaktırmadan bir öpücük verdim sevgilime, o ise beni takip ederken bir elini belime değil kalçama koymuş sıvazlıyordu. Tam bir pislikti ama çok tatlıydı işte.

KALBİMDE ÖLÜM    (KAÇINILMAZ AŞKLAR-2) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin