KALBİMDE ÖLÜM (KAÇINILMAZ AŞKLAR-2) (TAMAMLANDI)

K.Ö. 🖤 Bölüm 29

Selam K.Ö. okurları..

Başlamadan önce yıldıza basalım olur mu?

Ne düşüneceğimi bilemedim. Benimle aynı evde yaşamak istiyordu. Bunu çok istiyor ve bu yolda adımlar atıyordu.

"Hayatımda fazlasını istediğim tek kadınsın Yaren. Seni hayatımın her anında istiyorum."

Jason ile bir ömür hem en çok istediğim hem de korktuğum bir durumdu. İnsan bir kez başarısız olunca özgüvenini kaybedebiliyordu. Jason şu an beni seviyordu ama ya zaman geçtikçe benimle olmak istemezse? Ya acele ve yanlış bir karar verdiğini düşünürse?

Ben kendi özgüven sorunlarımla boğuşurken, Jason yüzümün düştüğünü anlayarak bana sıkıca sarıldı.

"Seni zorlamıyorum sevgilim. Hiçbir şey için." Dedi. Ah ya! Yine yanlış anlamıştı beni.

"Jason, ya hakkımda yanılıyorsan? Ya bir gün hayatının kalanında beni istemediğini fark edersen? Ben o zaman sensizliğe nasıl alışırım? Hayatıma nasıl devam ederim? Korkuyorum, o kadar mutluyum ki kaybetmekten çok korkuyorum." Dedim.

Jason saçımı öptükten sonra "Aynı şeylerden bende korkuyorum Yaren. Sevginin, aşkın doğasında var kaybetme korkusu. Elimi alıp kalbinin üstüne koydu. Attığı sürece sevgilim... Attığı sürece senin."

Ah, benim tatlı erkeğim! Başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım. "Nefes aldığım sürece Jason." Dedim. Sonra başımı göğsüne koyup açtığı filmi falan izlemedim. Başımı göğsüne koyup bana verdiği huzuru, güveni, aşkı soludum uzun uzun. Kalbinin her atışına aldığım her nefesle karşılık verdim.

Sabah uyandığımda Jason yanımda yoktu. Yine kollarında uyuyakalmıştım demek. Hızlı bir duş alıp iş için hazırlandım. Aşağı indiğimde Violet kahvaltıyı hazırlamıştı ve Jason bir yandan kahvesini içerken bir yandan da maillerini kontrol ediyordu. Yanına giderek ona uzun bir öpücük verdim ve elinden kahve fincanını aldım.

"Bay Anderson, aç karnımıza kahve içmiyoruz." Dedim eline peynirli tostu tutuştururken.

Tam masaya oturacaktım ki Jason beni belimden tutarak kucağına oturttu. "Bay Anderson limitin doldu güzelim. Tekrarında ceza alabilirsin."

Şımarık bir şekilde göz kırptım. "Bir kez söylemem yeterli olacak mı?" dediğimde evet anlamında başını salladı.

"O zaman hakkımı şirkette kullanacağım." Dedim kucağından kalkarken.

Şirkete giderken kızlarla cumartesi gecesi için yaptığımız planı anlattım. Daha yeni bir araya gelmiştik, ertelememi isterse hiç düşünmeden erteleyecektim.

"Seninle konuşmadan kızlara 'tamam' demedim sevgilim. Bir planımız var mı?"

Jason bir süre düşündü. "Pazar bir bağış etkinliği var, senin için de sakıncası yoksa oraya birlikte gitmek isterim. Cumartesi senindir bebeğim, çok eğlen." Dedikten sonra "Hangi bara gideceksiniz?" diye sordu.

"Adını hep unutuyorum ama Evan'ın şirketine çok yakın olan, hani yol üstünde var ya?" dedikten sonra Jason anladığını belirten bir baş hareketi yaptı. "İşte oraya gideceğiz." Dedim.

Cumartesi akşamı ben kızlar gecesi için hazırlanırken Jason yatakta oturmuş beni izliyordu. Siyah mini elbisem sırt dekoltesi hariç çok sadeydi. Makyajımı bitirdiğimde ultra topuklu ayakkabılarımı giyerek Jason'a döndüm.

"Bay Anderson, nasıl oldum sizce?" dedim etrafımda dönerken.

Jason yataktan kalkarak yanıma geldi ve işaret parmağını çenesine koyarak beni incelemeye başladı.