K.Ö. 🖤 Bölüm 25

6.5K 749 528
                                    

Selam K.Ö. okurları..

Başlamadan önce yıldıza basalım olur mu?

Seviliyorsunuz..


YAREN

Saatlerdir yoldaydık ve ben ayıldıktan sonra bile uyuyor numarası yapmaya devam ettim. Ne zaman olduğunu bilmiyorum, gözümü ilk açtığımda ve onun yola bakan sıkıntılı yüzünü gördüğümde aklıma gelen ilk şey uyuyor numarası yapmak oldu. Bir ara telefonla konuştu. Hala uyanmadığımdan yakınıyor, ilacın bana zarar verip vermediğini sorguluyordu. Bana ilaç verip kaçıracak kadar gözü dönmüştü. Plan yapabilmem için uyuduğumu sanması en iyisiydi. Ancak bir ara az kalsın yakalanıyordum. Arabayı sağa çekip elimi tuttuğunda irkilmeme zor engel oldum. O ise parmağıma muhtemelen evlilik yüzüğümüzü takmıştı.

Panik duygumu bastırmanın bir yolunu bulmalıydım. Jason beni bulacaktı. Jason beni yine bulup kurtaracaktı ama iç sesim sakinleşmeme yardım etmiyordu. Emre'nin beni nasıl bulduğunu sorup duruyordu. Sahi beni nasıl bulmuştu? Beni Eskişehir'de nasıl bulmuştu? Ne zamandır izliyordu? Jason ile beni biliyor muydu? Ve hep aynı soru, ne yapacaktım?

Artık gözümü açmalıyım, diye düşündüm. Nereye gittiğimizi bilmeliyim. Tamam, ilk hedefim bu. Nereye gittiğimizi bilmek!

Sanki geriniyormuşum gibi yaparak yavaş hareketlerle gözlerimi açtım, etrafı süzmeye başladım ve çaktırmadan kapının kilitli olup olmadığına baktım. Kilitliydi. Zaten bu hızla giderken kendimi arabadan dışarı atmam imkansızdı. Fakat Tekirdağ yolundaydık ve şehrin içi adım başı trafik lambasıydı ve araba sık sık durmak zorunda kalacaktı. İşte o anlardan birinde Emre'ye saldırıp, çığlık çığlığa bağırarak sesimi duyuracak ve kaçacaktım. Kafamda planımı oluşturduktan sonra az da olsa rahatladım ve gözümü yola diktim.

Emre uzanıp elimi tuttuğunda hiç tepki vermedim.

"Güzelim hiç uyanmayacaksın sandım." dediğinde de sessizliğimi korudum.

Elimi çekip öptükten sonra "Yeni evimize gidiyoruz." dedikten sonra dikkatini yola verdi. Ben de elimi çekerek bir daha böyle bir teması olmasın diye kollarımı göğsümde bağladım.

Tekirdağ merkeze girmeyip çevre yolundan devam ettiğimizde bir an yutkunmakta, nefes almakta zorlandım. Nereye götürüyordu beni? 

Sakin kalmalıydım. Sinirlendiğinde ve istediğini alamadığında başka bir insana dönüştüğüne daha önce tanık olmuştum.

"Sakin ol, Yaren! Sakin ol ve doğru zamanı bekle!" diyerek kendimi telkin ediyordum ama şehrin dışında bir tarla yoluna saptığımızda ellerim bariz bir şekilde titremeye başladı. Bir saat kadar farklı yönlere dönerek ilerledik, arada arıcılara ait olduğunu düşündüğüm kulübeler görüyordum ama bunun dışında her yer ıssızdı. Sonunda küçük bir bahçesi olan bir kulübeye geldik. Kulübe oldukça bakımlı görünüyordu, Emre yalan söylemiyordu, gerçekten bizim için yeni bir ev yaptırmıştı.

"Hadi aşkım!" dedi beni inmem için teşvik ederek. Sessizce indim arabadan.

"Burayı barıştığımızda kullanmamız için hazırlamıştım. Beğeneceğini düşünüyorum." Dedi heyecanla ve beni içeri sürükledi. Bir yatak odası, küçük bir mutfak, salon, küçük bir banyo ve tuvaletten oluşuyordu. Eşyalar temiz ve yeniydi. Orta büyüklükte bir gardıroba benim için giysiler koymuştu.

"Aşkım, sen duşuna al, ben yemeği hazırlayacağım." Dedikten sonra beni yatak odasında tek başıma bıraktı. Dediğini yapmaya, bana saldırmasına sebep olacak herhangi bir davranıştan kaçınmaya karar verdim. Hemen dolaba koştum. Etiketi hala üzerinde olan bir çift çamaşır, yakası oldukça kapalı bir bluz ve tayt alıp banyoya girdim. Es kaza Jason'ın bedenimde bıraktığı izleri görmesini istemiyordum. Banyonun kapısında anahtar yoktu, bu nedenle hızlı bir duş alıp, aceleyle giyindim. Sonra yatak odasının camından dışarıyı izledim. Tarlalar, ara ara ağaçlar, uzakta birkaç kulübe haricinde ıssızdı. Çok korkutucu bir yerdi. Beni burada öldürse cesedim ne zaman bulunurdu acaba? Orada öylece dikilirken Emre'nin nefeslerini duydum. Kapıya dayanmış beni izliyordu.

KALBİMDE ÖLÜM    (KAÇINILMAZ AŞKLAR-2) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin