K.Ö. 🖤 Bölüm 7

8.3K 879 402
                                    

Selam K.Ö. okurları..

Başlamadan önce yıldıza basalım olur mu?


GÜNÜMÜZ

"Seçme şansın yok canım. O dans yapılacak, kurs her akşam yedide. İşten sonra gideriz." dedi Grace.

"Beni pas geçin. Ben zaten oldukça iyi tango yapabiliyorum." dedim ama ısrarın ardı arkası kesilmedi. Bu defa da bize öğretirsin diye tutturdular ama beni ikna edemediler. Tango falan yapmak istemiyordum kimseyle. Ben anılarımdan kaçmıştım, amacım onları hafızamdan silmek ve belki bir gün hiç yaşanmadığını düşünmekti.

Günlerimin temposu iki kat artmıştı. Bay Anderson, beni de kendisi gibi iş makinası sanıyordu galiba. İstanbul projesinin hazırlıkları beni mahvediyordu ve bu yetmezmiş gibi diğer projelere de öncülük ediyor, çalışanların görevlerini tam olarak yerine getirdiğinden emin olmaya çalışıyordum. Onlar hazırlıklarını bana getiriyor, yazılımın içeriği hariç, o konu patrondaydı, son onaya ben bakıyordum.

Çalışma tempom sabah on, akşam on olarak güncellenmiş gibiydi. Bazı akşamlar Bay Williams elinde yemek paketleri ile geliyor ve sayesinde en azından karnımı zamanında doyurabiliyordum. Aksi halde yemek sipariş etmek aklıma bile gelmiyordu. Grace ve Cole proje ekibinde olduklarından onlar da en az benim kadar yoğundular ve patronla çalıştıklarından işleri oldukça stresli geçiyordu. Jason iş konusunda gerçekten sert olabiliyordu. Son günlerin tek eğlenceli tarafı mesajlaşmalarımızdı.

"Bence asistanları ne Evan, ne de Jason kaçırdı. Bu tempoyla çalışamadılar." yazdım Grace'e.

Mesaj anında geldi. "Hadi oradan, gelen her yeni eleman, sen hariç, onları yatağa atma derdine düştü. O yüzden gittiler."

"Merak etme." yazdım. "Kimseyi yatağa atma derdinde değilim."

"Canım benim, birini yatağa atmalısın ama o kişi patronlardan biri olmamalı." yazarak bana acayip seks pozisyonları gönderdi. Dayanamayarak güldüm. Grace için özel, mahrem kelimelerinin bir önemi yoktu. aklına geleni söylemekten çekinmiyordu hiç.

Kafamı kaldırdığımda Evan bana bakıyordu. Evet, şimdide ciddiyetsiz ve işten kaytaran bir çalışan izlenimi yaratmıştım. Hemen ayağa kalktım.

"Bay Williams, nasıl yardımcı olabilirim?"

"Bana Evan diyebilirsin Yaren, senin patronun değilim." dedi bıkkın bir tavırla.

Daha önce farklı iki şirkette çalışmıştım ama oradaki patronlarım ile ilgili hiç böyle ikilem yaşamamıştım. Şimdi ise onlardan bahsederken bile bazen isimleri ile bazen de soy isimleri bahsediyordum. Bu teklifi nasıl değerlendirmeliyim, bilemiyordum. Duymazlıktan gelerek yüzüne bakmaya devam etmeye karar verdim.

Even beni uzun süre süzdükten sonra, "Yarın akşam son kontrolleri yapacağız ama benim orada. Tüm dosyaları getirmeyi unutma." diyerek yine yaramaz bir göz kırpması eşliğinde gitti.

Ertesi akşam tüm dosyaları toplamıştım ki Bay Anderson beni almaya geldi. Elimdeki dosyaları oradaki bir çalışana vererek arabasına götürmesini istedi ve beni sadece onun kullandığı özel asansöre yöneltti. Yemin ederim aklıma ilk gelen şey o seksi asansör sahneleri olmuştu. Bazı şeyleri kafamdan uydurmuyordum. Asansör düğmesine uzanırken bana çok yaklaşmıştı ve onun da benim gibi nefesi hızlanmıştı. Bundan emindim. Boku yemiştim. İki adam da beni etkiliyor, bir şekilde ürpermeme neden oluyorlardı. Yol boyunca sesliğimi koruyarak mantıklı düşünmeye çalıştım. Uzun zamandır cinsel hayatım yoktu ve bu adamlar etrafına şiddetli bir cinsel dürtü yayıyordu. Evet sorun buydu ve ben sorunu tespit ettiğim an rahatlamıştım.

KALBİMDE ÖLÜM    (KAÇINILMAZ AŞKLAR-2) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin