[ giriş ]Tuhaf bir hikaye bu.
Biraz eskiden kalma ancak çok eski de değil. Sanki siyah beyaz fotoğraflardaki gibi fakat gülümsemeler henüz saniyeler öncesi gibi taptaze. Tozlanmış bir kitabın en canlı satırları gibi tuhaf bir hikaye bu.
Uzaklarda fakat yüreklerin birbirine çok daha uzak olduğu bir ülkede başlıyor bu hikaye. Jeon Jeongguk denen bir adamla; kaybettiği, bir kez olsun rastlamak için her şeyini verebileceği ruhunu aramasıyla başlıyor. Oysa onun ruhu, bu hikayenin başlangıcı kadar uzaklara gitmemiş, pek yakında da değilmiş. Bir kasabadaymış, bir evin derme çatma çatıları altındaymış, Kim Taehyung denen ancak hikayemiz kadar tuhaf lakin bir o kadar da güzel adamın bakışlarındaymış.
Ruhunu kaybetmiş prens Jeon Jeongguk'un tek bir bakışıyla denizler yükselir, ülkeler devrilirmiş fakat o tek bir bakışa, Kim Taehyung'un bakışlarına esir düşüvermiş.
Hazırlanın, çok da kısa olmayan bir yolculuğa çıkıyorsunuz şimdi. Siyah beyaz fotoğraflardan, bir kareye sıkışıp kalmış gülümsemelere uğruyor; baharı koklayıp çimenlerde yatan iki adamın gülümsemesinde kayboluyorsunuz. O iki adamla kırılıyor, parçalanıyor ve etrafa dağılıyorsunuz.
Hazır olun sadece. Kaybolmuş her bir ruh için tuhaf bir hikaye bu.
[ 200420 ]
merhabalar, şöyle kısacık küçücük bir giriş yapayım dedim. coldplay'in viva la vida şarkısını dinlerken bir anda aklıma geldi ve uzun bir süredir çalışıyordum yazmaya, sonunda zamanının geldiğini hisettim
benim için pek çok açıdan özel bir kurgu olacak bu, o yüzden seveceğinizi umut ediyorum🥺
kendinize iyi bakın, sizi çok seviyorum!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
viva la vida
Fanfictionülkelere önünde diz çöktürten, bir dünya yöneten ulusun varisi jeon jeongguk gitmiş de kim taehyung'un bir bakışına esir düşmüş. biriciğime @lyvnte