ÖKÜZ

495 21 0
                                    

Merhaba arkadaşlar umarım uzun zaman sonra tekrar yazmaya başladığım kitabımı beğeniyorsunuzdur öncelikle şunu belirtmek istiyorum yorum ve voteler benim için önemli lütfen yorum yapıın ve voteleyiin :) :) Önceki bölümlerde biraz kısa yazmıştım ama bu bölüm biraz daha uzun olucak umarım beğenirsiniz.Keyifli okumalaar :) :)

Banu o gün Çetin’in odasından çıktıktan sonra onunla karşılaşmamak için gün boyunca köşe bucak kaçtı.Çetin onu bir kez daha kırmıştı.Banu aslında kafasına takmazdı ama konu Çetin olunca işler değişiyordu onun tarafından yanlış anlaşılmak hiç istemediği bir şey idi.Hem de en yakın arkadaşıyla birlikte olucak iş değildi.Öğle paydosunda hava almak için sahil kenarına indi.Ne zaman canı sıkılsa kendisini sahillere atardı tam da şimdi olduğu gibi.Denizin huzur veren dalga sesi onu rahatlatıyordu.Biraz da olsa moralini bozan olaylardan arındırıp kafasını dinlemesine yardımcı oluyordu.Gözlerini kapattı.Ama bu sefer bu huzur uzun sürmedi.Aniden yanına biri oturdu oturmak için izin bile almamıştı.Banu gözlerini açtı yanına oturana bakmadan kalkıp yürümeye başladı.Kim oturduysa umrunda değildi.Ne zaman bir sahile gitse yanına aniden oturan öküzler oluyordu.Alışmıştı.Bu sefer de onlardan birisidir diye bir şey demeden kalkıp yürümeye başladı.Arkasından biri onu tutup kendine doğru çevirdi.Esen rüzgarla Banu’nun saçları önüne düşmüş yüzünü kapatmıştı.Onu kendisine doğru çeviren kişi saçlarını nazik bir şekilde tutup geriye doğru atmış Banu’nun yüzünü ortaya çıkarmıştı.Banu saçlarının önüne düşmesiyle gözlerini kapamış ama nazik bir el tarafından saçları düzeltilince yavaşça gözlerini açmıştı.Karşısında gördüğü kişi Çetin’di.Çetin Banu’nun kolunu yavaşça bıraktı.Ve ilk karşılaştıkları günde olduğu gibi gözleri birbirine kenetlendi.Ama Banu’nun başını başka tarafa çevirmesiyle bakışma sona erdi.Çetin “Özür dilerim.”Banu bir an şok olmuştu.Ama Çetin’in ondan özür dilemesi de hoşuna gitmişti.Duymamazlıktan gelip “Pardon Çetin Bey bir şey mi dediniz.Rüzgardan duyamıyorum tekrar söyler misiniz önemli bir şey mi?” Çetin Banu’nun bu sözleri üzerine başını Banu’nun kulaklarına yaklaştırıp saçlarının kokusunu içine çektikten sonra “Özür dilerim.Ben seni dinlemeden kırdım.Pişmanım.”dedi ve geri çekildi.Banu onun kendisine doğru yaklaşmasıyla kalbi yerinden çıkıcak gibi hissetse de kulağına söylendiği sözlerden sonra “öldürün beni sevdiğim adam pişmanım dedi benden özür diledi.”diye geçirdi içinden.Yüzünü tekrar Çetin’e çevirdi. “Önemli değil Çetin Bey yalnız senli benli olmasak sonuçta siz benim patronumsunuz.Kızabilirsiniz ama özel hayatım sizi ilgilendirmez.”

Çetin bu sözlerden sonra “Tamam haklısın ama o söylediklerimi unut lütfen ben ben tam bir öküzüm işte.”

Öküz mü kendisine öküz demişti.Banu gülmemek için kendini tutsa da dayanamayıp gülmüştü.Gülünce saçlarından bir tutam önüne düşmüştü yine, geriye atmak için elini saçına doğru götürüyordu.Ama Çetin ondan önce davranmış saçlarını o geriye doğru atmıştı.Onun dokunuşu Banu’nun içini titretmişti. “Eee affedildim mi?” Banu evet der gibi başını salladı.O sırada Çetin arkasında sakladığı demet çiçeği Banu'ya uzattı.Banu teşekkür edip çiçekleri aldı.Sanırım aralarındaki buz beş dakika içinde eriyip gitmişti.

********

Çetin odada tek başına kalınca Banu’nun kalbini kazanmak için ne yapabileceğini düşünmeye başlamıştı.Bütün gün onu görmeyi umut etse de Banu odasından çıktıktan sonra bir daha ortada gözükmemişti.Paydos esnasında odasından çıkarken Banu’yu gördü.Yalnızdı.Onu takip etmeye başladı.Banu bir sahile gidip bir banka oturdu.Çetin’de ordaki bir çiçekçi’den demet çiçek almıştı.Ondan özür dileyecekti.Çetin Banu’ya aşık olmuştu bunun başka bir anlamı olamazdı hem de  güzelliğine değil bakışlarına gülümsemesine içini eriten tebessümüne.Yaklaştığında Banu’nun gözleri kapalı derin düşüncelere dalmış gibiydi.Yanına oturunca Banu onun tarafına dahi bakmadan kalkıp yürümeye başladı.Çetin acaba beni gördü mü diye düşünsede arkasından gitti.Kolundan tuttu onu kendine çevirdi.Saçları yüzüne düşünce geriye doğru attı.O kadar ymuşaktı ki o saçları hiç bırakmak istememişti o an ama bıraktı.Ve artık canını bile verebileceği bakışlarla karşılaştı nutku tutulmuştu.Ama banu gözlerini kaçırınca içinden “yapma kaçırma gözlerini ben gözlerindeki cesareti sevdim.”diye geçirdi.Özür dilemişti.Ama Banu ona laf sokmaktan geri kalmıyordu.En sonunda gönlünü alabilmişti.Hem de tek istediği onun kendisini affetmesi iken bir de Banu ona gülmüştü.Şu ana kadar aldığı en güzel hediyem bu diye düşündü.Tamam önceden de hayatında birileri olmuştu ama hiçbiri Banu’nun hissettirdiklerini hissettirmemişti.Banu farklıydı işte.Hislerini de itiraf etmek istiyordu.Ona bir an önce açılması gerekiyordu bunun için doğru zamanı bekleyecekti.Ama doğru zaman ne zaman gelecekti işte orada takılıp kalıyordu.

SON SÖZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin