"ODA"

266 15 5
                                    

-Sustun.dedi yiğit.

Evet susmuştum sana diyebileceğim hiçbir şey yok çünkü haklısın ve şu andan itibaren Çetin'den nefret ediyorum.Ama sana ne diyebilirdim ki duygularımı nasıl ifade edebilirdim ki başımı eğdim.

-Uykun mu geldi.dedi.

Başımı evet der gibi salladım.Uzanıp kollarımı elimi ayaklarımdaki ipleri çözdü.Beni bırakacağını sandım ama yanılmıştım.Beni ayağa kaldırdı elinden geldiği kadar nazik davranmaya çalışıyordu.Beni odadan çıkardı.Karşıda bir oda vardı. Oraya doğru götürdü beni.Odanın önüne geldiğimizde tedirgindim.Ne vardı bu odada.O da benim tedirginliğimi anlamış olucak ki;

-Merak etme yatak var içeride,orada yatarsın diye seni buraya getirdim.

Adam beni kaçırıyor ama bak nasıl düşünüyor.Helal olsun be sana.Yavaşça odanın kapısını açtı.İçeriye girdim.Beni bağlamasını bekliyordum ama o ben içeri girdikten sonra gitti.Kapıyı da kilitlememişti.Kaçabilirdim şu an ama bunu istemiyordum.Hem de çok uykum vardı.Kaçıcak gücüm yoktu.Yatağa doğru ilerledim.Ve kendimi yatağa attım.Üzerimi de örttükten sonra hemen uykuya daldım.Aklımdan Çetin'i asla bırakmayacağımı söylediğim sözlere delete verdim.O ona karşı verilen sözlere bile değmiyordu.
Çetin;
Sabahtan beri beni arayıp yüzüme kapatan kişiyi kafama takmıştım.Banu'yu kaçıranın sesi yabancı gelmiyordu ama kim olduğunu da bilmiyodum.Banu şu an ne yapıyor nasıl içim içimi kemiriyordu.Onu kaybetmeye dayanamazdım zaten bir sevdiğimi bir kere kaybetmiştim bu sefer böyle olmasına izin vermeyecektim ona yine yalan söylemiştim gerceği öğrendiğinde beni terk eder diye ona bir türlü anlatamadım geçmişi geçmişte bırakmak istemiştim.Beni arayanı kaç kere aradığım halde telefonlarıma cevap vermemişti.Tarık polise haber vermişti ama sinyalini bulamadılar.Beni bir daha ararsa onu oyalayabilirsem yerini bulabilirdik az daha dayan Banum.Seni ordan kurtardıktan sonra söz veriyorum sana herşeyi anlatıcam.Ne pahasına olursa olsun.O sırada telefonum çaldı ve hiç beklemeden telefonumu açtım.Eğer arayan oysa yerini tespit edebilirdik.Telefonu açtım ve sessizlik...
Banu;
Gözlerimi açtığımda kendime gelebilmek için birkaç kez daha gözümü kapatıp açtım.Ahhh gözlerim sızlıyordu.Nedeni dün öğrendiğim gerçeklerin bana anlatılanların hepsinin yalan olduğunu anlamamdı.Yavaşça yerimden doğruldum.Yatağın kenarındaki sehpa'da bir not gördüm.
"Elbise giymeye devam mi ediceksin :)) "

Notun yanında pantolon ve bir gömlek vardı.Gülümseyerek yerimden kalktım ve onları giydim.İkisi de tam olmuştu.Odanın diğer kenarında olan aynanın karşısına geçtim.Yüzüm berbattı.Saçlarım başka bir alemdi.Odadan çıkmak için kapıya yöneldim.Kapıyı açtığımda Yiğitle karşılaştım.Elinde kahvaltı tepsisi vardı.

-Nereye gidiyorsun.dedi.
-Şey ee tuvalete gitmem lazım yüzümü yıkamam lazım.dedim.

Başını tamam der gibi salladıktan sonra;

-Koridorun ilerisindeki sağdaki kapı işini çabuk hallet kahvaltın soğumasın.dedi gülerek.

Ben böyle bir intikam almaya çalışan kişi görmedim adam beni kaçırıyor,öldürücek ama yine de elinden geldiği kadar nazik davranmaya çalışıyor.Ona gülümsedikten sonra dediği yere doğru yöneldim.Geldiğim yerin kapısını açtıktan sonra doğru geldiğimi anladım.Hemen elimi yüzümü yıkadım.Sonra saçımı arkadan topuz yapıp tuvaletten çıktım.Karşıdaki oda dikkatimi çekmişti.Kapısı diğerleri gibi kahverengi değildi.Renkliydi.Acaba orada ne var.Ahh yine meraklanmıştım işte yavaşça o odaya doğru giderken bir yandan da kendi odamın kapısına bakıyordum.Yiğit bakıyor mu diye.Ama ortada yoktu.Odanın kapısına geldiğimde yavaşça ses çıkarmamaya çalışarak kapının kolunu aşağı indirdim.Ve kapı açıldı.İçeride ne var çok merak ediyordum ve içeri girdim.Girdiğim andan itibaren şok olmuş bir şekilde odaya baktım.Odanın her tarafında güneşin resimleri ve yiğitle olan bazı resimleri vardı.Duvarlar resimlerden gözükmüyordu bile.O sırada bir resim dikkatimi çekti.Güneşin kucagında bebek vardı kameraya doğru bakıp gülümsüyordu.Uzakta arkasında bir ağacın arkasında durmuş Çetin onları seyrediyordu.Şok olmuştum.Diğer resimlere baktığımda aman allahım hepsi birbirinden güzeldi bunların, kim çektiyse oldukça başarılıydı.Güneş çok güzel bir kızdı.Onun adına çok üzülmüştüm.Resimlere o kadar fazla kaptırmışım ki kendimi yiğitin odanın dışında dikildiğini fark edememiştim.
Bana sinirli bir şekilde bakıyordu.

-Senin bu odada ne işin var Banu.
-Ben ee merak ettim özür dilerim.

Hemen yumuşamıştı.Yanıma geldi ve fotoğraflara bakmaya başladı.Bende fotoğraflara bakıyor gibi davrandım.Ama yiğiti izlemeye başlamıştım.Elini teker teker fotoğrafların üzerinde gezdiriyordu.Fotoğrafların het birine özlem,hasret,aşkla bakıyordu.Gözlerim dolmuştu.Odadan çıkmak için kapıya yöneldiğimde konuşmaya başladı.Geri döndüm.

-Bu resimde hava çok güzeldi.Yazlıktaydık.Sahile inelim diye tutturmuştu.Grip olduğu haldr onu kırmamak için dışarı çıkarmıştım.Bir de hasta hasta benden dondurma istemişti.dedi ve güldü devam etti ne kadar hayır desem de ama sen beni kırmazsın yiğit hadi demişti.Dondurma aldıktan sonra o yerken yüzündeki o çocuksu ifadeyi yakalayıp çekmiştim.dedi.

Şimdi anlamıştım bu fotoğrafların hepsinin Yiğitin çektiğini.Elimi omzuna koydum.Bana doğru döndü.

-Ben gerçekten çok üzgünüm yiğit.

Hafir bir tebessüm ettikten sonra önüne döndü.Sanki son kez o fotoğraflara bakıyormuş gibi baktı.Ve odanın kapısına yöneldi.Bende onu takip ettim.Kendi odama geldiğimde tepsiyi kıyafetleri sabah koyduğu sehpanın üstüne koyduğunu gördüm.Hemen sehpanın oraya gittim.Tepsiyi elime alır almaz büyük bir iştahla yemeye başladım.Yiğit ben odama girdikten sonra gitmişti.Giderken kapıyı da kapatmayı unutmamıştı tabi.Karnımı güzelce doyurduktan sonra tepsiyi sehpanın üzerine bıraktım.Biraz yattığım yerde bağdaş kurup oturdum.Beynimdeki düşünceler saldırı açmıştı.Çetin bana neden bunları anlatmamıştı ki eğer anlatsaydı affedebilirdim ama artık onu affetmicem.Bana hep yalan söylemişti.Ne kadar dalmıştım o sırada bilmiyodum yiğit bana seslendiğinde kendime geldim.

-Ne düşünüyorsun.dedi.
-Bana söylenilen yalanları,ben ona güvenmiştim.dedim.
-Demekki güvenmemen gerekiyormuş.dedi.

Sustum haklıydı.Güvenmemem gerekiyordu.Ama ben ona aşık olmuştum o beni ne kadar üzse de hep affetmiştim.Bu sefer öyle olmayacaktı.Yiğit karşımda oturuyordu.Ona baktım ve gülümsedim.O sırada dışarıdan bir ses geldi.

Siz etrafı tarayın biz de burdayız.

Bu ne demekti şimdi böyle Yigit'e tekrar baktığımda bana güldü ve "Başlıyoruz"dedi.

SON SÖZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin