ESKİ HİKAYE

421 21 2
                                    

Şirkete geri geldiğimizde Tarık odasında tek başınaydı.Ben yerime geçerken Çetin’de Tarığın odasına yönelmiş “Bizim kayıp neler yapıyor bir bakıyım.Sonra görüşürüz aşkım.” Gülümsedim.Koltuğuma oturdum.Sabah ki dosya hala masamın üstündeydi. “Buna bakmamış mıydım ben ya” biraz düşündükten sonra bakmak için kapağını kaldırıp Çetin gelince tekrar kapadığımı hatırladım.Yani bakmamıştım.Şimdi rahatlıkla bakabilirdim.Kapağı açtım.Telefonum titredi.Mesaj gelmişti.Umarım bugün bu dosyayı inceleyebilecektim.Mesajı açtım.Başak’tı.

-Bugün için çok teşekkür ederim Banu :)

-Önemli değil ama bir an önce kendiniz söyleyin :)

-Sen gittikten sonra Tarık’la biraz daha konuştuk söyleyeceğiz. :)

-Aa öyle mi sevindim :)

-Bugün

Çetin şu an Tarığın odasındaydı.Herşeyi öğrenecekti.Rahatlamıştım.

-Sizin adınıza sevindim,inşallah bir sorun çıkmaz :)

-İnşallah

En son attığı mesaja cevap vermedim.Telefonu yerine koydum.Derin bir ohh çekerek dosyaya yöneldim.İlk sayfalar da bir sorun yoktu.Gayet normal muhasebe giderleriydi.Ama dosyanın sonuna doğru bir fotoğraf gördüm.Bu bu fotoğrafta Çetin bir kadınla birlikteydi.Kolunu kadının omzuna atmıştı.Birbirlerinin gözlerinin içine bakarak gülümsüyorlardı.Fotoğrafı şeffaf dosyanın içinden çıkardım.Arkasında bir tarih veya not var mı diye çevirdim.Ve işte kalbimin kırıldığı o an “SONSUZLUĞUM” afallamıştım.Ne demek oluyordu bu tarih veya herhangi bir şey yoktu sadece küçük bir kelime ama bu kelimenin altında çok şey vardı.Çetin tarığın odasından çıkmıştı.Bana doğru geliyordu.Gözlerimin dolduğunu hissediyordum.Kendimi tutuyordum.Masama doğru yaklaştı ve beni öpmek için başını eğdi.Hiç beklemediği bir hareket yapıp ona tokat attım.Sesi yankılanmıştı.İçimden bu sana az bile diye geçirdim. “Neler oluyor Banu.Sen sen ne yaptığının farkında mısın.” Sesimi kontrol etmeye çalışarak fotoğrafı onun önüne fırlattım. “Sonsuzluğunla bir fotoğrafın al.” Dedim ve çantamı koluma taktığım gibi şirketten ayrıldım.Yol boyunca ne kadar ağladığımın farkında değildim.Az kalsın bir araba çarğıcaktı.Son anda durmuştu.İçindeki adam bağırdı. “Delirdin mi sen kadın ışıklara bakmıyor musun?” “Özür dilerim.” Dedim ağlayarak.Yürümeye devam ettim.Yine kendimi sahile atmıştım.Ayakkabılarımı çıkardım.Kumların üstünde sessizce yürüyordum.Gözyaşlarım dinmemişti. “Bunu bana nasıl yapar ben onu çok sevmiştim.”diye bağırdım.Kimse yoktu etrafımda tek başımaydım.Dengemi kaybedip yere düştüm. “Aptal Banu hemen ne diye güveniyorsun hayatına alıyorsun ki.”diyordum kendime.Ellerimi başımın arasına aldım.Ağlamaya devam ettim.Ne kadar öyle kaldığımı bilmiyordum.Oturduğum yerden yavaşça kalktım. “Bundan sonra kimsenin beni üzmesine izin vermicem.”dedim.Arkamdan bir ses

-Ama insanları anlamadan dinlemeden infazınıda vermemelisin.”dedi.

Çetin oydu.Hangi yüzle geliyordu.Arkamı döndüm.

-Defol git buradan.Bundan sonra senin yüzünü görmek istemiyorum.

Yine ağlamaya başlamıştım.Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildikten sonra bana doğru geldiğini fark ettim.

-Sakın bana yaklaşma.dedim.

Ama beni dinlemedi.Yanıma gelip bileğimi kavradı.

-Bırak dedim canımı acıtıyorsun,senden nefret ediyorum.

-Beni biraz olsun dinleyemez misin sen

-Neyini dinlicem be senin bırak.

-İyi öyle olsun.

Bileğimi bıraktı.Gidiyordu.Yalnız kalıyordum.Yapayalnız.Arkasını dönmesini bana bir açıklama yapmasını bekledim ama yapmıyordu.

-Gitme,tamam seni dinlicem.

Durdu.Bana doğru döndü.Koştu ve sarıldı.

-Teşekkür ederim,beni durduğun için neler olduğunu anlatmama fırsat verdiğin için teşekkür ederim.

Sarılması bu sarılmayı özleyecektim galiba.Onu affetmeyi istiyordum.Ama eskisi gibi olucak mıyız bilmiyordum.Kendimi geri çektim.

-Seni dinliyorum.Lafı uzatma hemen anlat şimdi.

-O o fotoğraftaki kız benim eski sevgilimdi.Ama beni aldattı.Yurt dışına gitti onu çok seviyordum.Ondan sonra kimse hayatıma girmedi,ama sen karşıma çıkınca bütün tabular yıkıldı.Sen başından beri farklıydın.Ben kendimi sende buldum Banu,o lanet olasıca fotoğraf nereden çıktı bilmiyorum ama içimde ona dair bir his kalmadı.

-O notta sonsuzluğum yazıyordu çetin.

-O notu ben yazmadım.Sana yemin ederim.Banu beni bırakma.

Doğru söylediğini anlamıştım.Öyle bakıyordu ki sanki bıraksam ölücek gibi,ve ondan beklemediğim bir şey oldu.Gözleri doldu.Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

-Tamam.

-Tamam ne barıştık mı?

-Evet barıştık.

Bana tekrar sarıldı.Gözyaşının sıcaklığını omzumda hissediyordum.

-Sakın hayatımdan çıkma benim ölmeme izin verme bunu bana sen yapma.

Ağlayarak kurmuştu bu cümleyi.Beni ne kadar sevdiğini bir kez daha kanıtlamıştı.Bu adamı bırakamazdım.Öte yandan aynı liseli aşıklar gibiydik.Gülmemek için kendimi zor tuttum.

-Şşş tamam umarım benim bilmediğim başka bir şey yoktur.

-Yok.dedi

-Peki o zaman.dedim.

-Seni gerçekten seviyorum Banu.dedi gözlerindeki yaşları silerek.

-Buna inanıyorum Çetin.Yüzünü ellerimin arasına aldım ve alnımı ona dayadım.

İkimizde gözlerimizi kapamıştık.Sessizdik.Sadece dalga sesi vardı.Etrafta ikimizden başka hiçbir şey yoktu.Kalbimi onarmayı çok iyi biliyordu.Mantıklı bir açıklama yapmayı ama yine de aklımda soru işaretleri vardı.Bunları şu an için bir kenara bıraktım.Şu anki huzuru bozmak istemiyordum.

Yorum ve voteler eksik olmasın sizi seviyoruum :)) 

 

SON SÖZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin