APTAL

276 19 2
                                    

O akşam Çetin’in aramalarına mesajlarına hiçbir şekilde cevap vermedim.Selin içeride Akın’a bağırıp duruyordu,sonra benim kapıma geldi ne kadar kapıyı aç desede açmadım. “Rahat bırak beni Selin.”

“Ya kızım açsana konuşalım,kendine gel Banu senin için endişeleniyorum.”

Ve sesi kesildi ben de o anda ağlamamı bitirdim.Evin kapısı sertçe çalınıyordu ve Çetin’in sesi Banu,Banu evde misin?Selin ya biri yok mu kahretsin.”Akın kapıyı açmış olucak ki sustu.Ama suskunluğu fazla sürmedi.

-Banu nerede?

-Odasında.

Selin’in kapıdaki yansıması artık yoktu galiba onların yanına gitmişti ve bir tokat sesi ardından da Selin’in sesi “Banu’ya bundan sonra yaklaşmayacaksın.”

-Biri bana yine neler olduğunu anlatabilir mi?

Selin fotoğrafı ona göstermişti galiba çünkü hiç kimsenin sesi çıkmıyordu cevap vermiyordu işte bir cevabı yoktu.Ona yine inanmış sevmişti ama şimdi yine kahroluyordu.Gözyaşlarının yanağından akmasına izin verdi ama bu sefer Çetin duymasın diye başını yastığına gömdü.Onun bu kadar üzülmesinin yıkılmasının Çetin’i sevindiremezdi.Ama bu fazla uzun sürmedi.Kapısı sertçe itildi.Başını yastıktan kaldırmadı.Tekrardan itildi ve kapısı kırıldı.Başını yastıktan kaldırdığında Çetin’in ne kadar sinirli olduğunu görmüştü.

“Git burdan kahretsin hayatıma girmene izin verdim ve senin yüzünden düştüğüm şu hale bak.

Çetin cevap vermek yerine Banu’yu tek bir hamlede omzuna aldı.

-Amacın ne kabadayılık mı Çetin beni hemen yere indir.

-Bırak Banu’yu.Selin ve Akın aynı anda söylemişlerdi bunu.

-Onu üzüyorsun ve sen onun sana verdiği değeri hak etmiyorsun.dedi Selin.

-Çıkın önümden omzumda Banu var ona zarar gelmesini istemiyorsanız engel olmayın bana

Akın o an Çetin’e doğru bir hamle yapıcaktı.

-Sakın bana zarar verirsen dengemi kaybedebilirim ve Banu’ya zarar gelir çıkın önümden.

O kadar kesin konuşmuştu ki apartmandan rahatlıkla çıkmıştı.Merdivenlerden inerken sırtına vurup “Bırak beni ne istiyorsun,benden.”

-Sana gerçeği göstermeden konuşmicam.

Arabasına bindirdi ve kapıyı sertçe kapattı.Yanımma gelip oturduğunda yüzüne bile bakmıyordum ama o yüzümü tutup kendine çevirdi.

-Beni anlamadan dinlemeden neden kendini yıpratmayı tercih ediyorsun.

Bakışlarımı kaçırdım.Elini ittim.Arabayı çalıştırdı nereye gittiğimizi sormuyordum merak da etmiyordum doğrusu bir evin önünde durduk onun evi değildi.Önce o arabadan indi sonra beni indirdi.Kapıya vurdu.Yaşlı bir teyze kapıyı açtı Çetin’i görünce “Ah evladım buyur gel içeri Deniz de içeride.”

İçeri girdik.Kolumu tutmuş bırakmıyordu.Bir odaya girdik sırtı bize dönük olan bir kız masada birşeyler karalıyordu.Yanına gittik kız yavaşça başını kaldırıp bize baktı bu kız fotoğraftaki kızdı.Birşey söylemedim.

-Deniz bugünün nasıldı?dedi Çetin.

-Senin sayende üniversiteye kaydoldum ve bunun karşılığında sana yemek ısmarladım sende beni kırmadın aslında bugün en mutlu günüm yürüyemiyorum diye o üniversiteyi kazanamayacağımı daha doğrusu gidemeyeceğimi sanıyordum ama senin sayende gidebilicem artık iyi ki varsın Çetin abi.

Lanet olsun.Fotoğrafta o kadarına dikkat etmemiştim,Çetin yine suçsuzdu sorun bendeydi ona güvenemiyordum.Onun hakkında ne olursa olsun yargısız infaz yapıyordum utanmıştım.Yüzümü kendine doğru çevirdi.

-Diyeceğin bir şey var mı?

Sarıldım.

-Özür dilerim benim hatam affet olur mu seni seviyorum.

Güldüğünü hissediyordum,çünkü Denizin güldüğünü duydum.

-Bundan sonra beni anlamadan dinlemeden infazımı vericek misin?

-Hayır.dedim uslu bir kız gibi.

-İyi o zaman hadi evimize gidelim.İyi geceler Denizciğim.dedi ve göz kırptılar birbirlerine.

Arabaya bindiğimizde utancımdan yine yüzüne bakamıyordum.

-Tamam sorun bitti utanma ve bana bak.

-Ben aptalım.

-Hayır sen sadece bana deliler gibi aşıksın ki aynısı benim için de geçerli ve seni şu aptal halinle bile seviyorum.

SON SÖZÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin