SON SÖZÜM

KEK

Merhabaa :) :) Aslında bugün yazmayacaktım ama şans benden taraf oldu ve bugünde yazıyorum.Yazarken duygularımı öyle rahatlatıcı bir şekilde açıklıyorum ki herhalde bir insan yazmaktan başka bir şekilde duygularını hislerini düşüncelerini beyninden arındıramaz.Yazınca kendimi rahat hissediyorum.Bütün olaylardan kendimi soyutlayıp tek bir olaya kaptırıyorum.Sanırım kitap yazarken en çok bundan hoşlanıyorum.Okunma sayısı arttıkça mutlu oluyorum.Yeni kitap yeni başlangıç derler diğerinden fazla bir okuyucu sayısına ulaşıcak inşallah.Merak ettiklerinizi veya bölüm hakkında düşüncelerini de merak ediyorum,umarım beğeniyorsunuzdur.Sizleri çok seviyoruum.Keyifli okumalar :) :)

 O gün hayatımın en güzel günüydü sanırım ve bunun bitmesini hiç istemiyordum.Selin rahatsız etmemek için aramıyordu.Çetin biri rahatsız etmesin diye telefonunu kaptmıştı.Beraber film izliyorduk.Başım onun göğsünde,kolu beni kendine çekmiş bir şekilde oturuyorduk.Film’de kızı sevdiği erkek defalarca aldatıyordu.Ama o yine de o adamı seviyordu.Yan komşusunun oğlu da onu seviyordu,bunun farkındaydı ama onu sadece aldatıldığı zamanlar işine geliyordu.Ne kadar kötü bir durumdu diğer çocuk için kızın onu yanında istemesi bile onu mutlu ediyordu.

-İnsanlar çok kötü.dedim.

-Bunu da nereden çıkardın şimdi.

-Kız kendini aldatan adamı bırakıp neden diğeriyle birlikte değil ki halbu ki o onu deliler gibi seviyor.

-Aşkım bu sadece bir film.

-Olabilir ama gerçek hayatta da vardır bence.

-Bilmem,yoktur herhalde.

Başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım.

-Seni ne kadar çok sevdiğimin farkındasın değil mi?

-Evet.

-Sakın seni seviyorum diye gidip başka kızlarla olup bana geri dönme.Yoksa bıraktığın yerde beni bulamazsın.

-Saçmalama tabi ki öyle bir şey olmayacak asla.Bence bu filmi izlemeyelim başka bir şey izleyelim yoksa birbirimizi kırıcaz ve inan senin kırılmanı istemiyorum.

-Peki öyle olsun ama az önce dediğimde son derece ciddiydim.

Bir sonraki filmi taktık.Bunda da erkek kızı kullanıyordu.Kız yazık safın tekiydi.Bir an kendi kendime “Çetin psikopat mı neden böyle filmler izliyor”diye geçirdim içimden.

-Bence bunu da izlemeyelim.

-Pekala ne yapalım o zaman.

-Bilmem.Eee canım şu an çok pis kek istiyor.Hemde çikolata soslu.

-Yakın bir pastane var istersen arıyıp sipariş verelim.

-Ben kendim yapsam,hem vakit geçer,sıkıldım.

-Benim yanımda sıkılıyorsun yani tamam öyle olsun.

-Hayır saçmalama filmlere sinir oldum.Bak ne diyicem gel beraber yapalım.

-Mutfağa bu zamana kadar hiç girmedim.Yumurta bile nasıl kırılır bilmiyorum.

-Eee tabi bekar adamsın,sürekli dışardan yersen tabi öyle olur.

-Tamam o zaman sen bana öğret.

Kalktık.Mutfağa gittik.Malzemeler vardı.Mutfakla işi yok ama malzeme var.Arada bazı günler gelip bir kadın yemek yapıyormuş ondan varmış.

Un,yumurta,vanilin,kabartma tozu hepsini bir kaba koyduktan sonra çırpması için ona verdim.Beceriksizdi her halinden belliydi.

-Ya tamam bırak yapamıyorsun.Sen git içeride filmini izle.

-Ama usta daha yeniyim bu işlerde yaparak öğrenmem lazım.

-O zaman şöyle yapıyoruz.dedim.

Elimi elinin üstüne koydum.Nasıl çırğıldığını gösteriyordum.Ama o nasıl gösterdiğimi değil beni izliyordu.

-Bana değil elime bak nasıl yapıldığını gör.dedim gülerek.

-Dikkatimi dağıtıyorsun.

-Ne yaptım ki şimdi.

Beni belimden tutup tezgaha oturttu.

-İlk defa bir kadın beni mutfak işleriyle uğraştırıyor.İlk defa bir kadın bana kek yapmayı öğretiyor.İlk defa bir kadın bana aşkı tanıtıyor.dedi.

Yaaa yine başlamıştı işte kendine daha fazla aşık etmeye aptal.diye geçirdim içimden.Şapşal şapşal sırıtmaya başladım.

-Şu gülüşün bir de beni benden alıyor ya.dedi.

Gülmeyi kestim.Utanmıştım yine tamam sevgiliydik ama alışamıyordum bazen, ani cümlelerine karşı savunmasız kalıyordum.Yüzü yüzüme yakındı.Biraz daha yaklaştı ve öptü.Yine nazik bir şekilde davranıyordu ama bu öpüşü biraz daha uzun sürmüştü.Bu adam her gün beni kendine daha fazla bağlamaya devam ediyordu.Bir an kendimi çekerek “Kek yapamicaz,hadi bitirelim şunu.”dedim.Keki yapıp fırına attık.Eli belimdeydi.Başını omzuma koymuştu.Fırının kapağını kapatıp ona doğr döndüm.Başını alnıma dayadı.

-Sence zehirlenicek miyiz?

-Bilmiyorum yedikten sonra görücez.dedim.

Keki pişirdikten sonra tezgahın üstüne koyduk.Küçük bir dilim kesip Çetin’e verdim.Elimi belime koydum. “Nasıl.”

Önce yüzünü buruşturdu.Kuscak gibi oldu. “Ya çok mu kötü cidden.”dedim. Ve kendim küçük bir parça koparıp ağzıma attım.İnanamıyorum,kek gerçekten muhteşemdi.

-Neden yüzünü buruşturuyorsun çok güzel olmuş.

-Kızma aşkım şaka yaptım.dedi.

-Çok kötüsün.

-Hayır çok aşığım.

O gecenin bitmesini hiç istemiyordum.Ama bitmişti ve sabah kapının şiddetli bir şekilde çalınmasıyla bütün güzellikler mahvolmuştu.

Bugünlük bu kadar yorum ve voteler eksik olmasın :) :) :)