Hastahane'den çıktıktan sonra Çetin'in evine gittik.Tarık ile Başak arabada suspus olmuşlardı acaba kavgalılar mı diye düşündüm.Bacaklarımın üzerinde uzanan küçük bir çocuk gibi saçlarımla oynayan Çetin'e baktım.
-Ne yapıyorsun.dememle sessizlik bozuldu başak ve tarık bize bakarak güldüler.Tekrar önlerine dönerken bakışları birbirlerine sabitlendi.Sonra başak sinirle başını diğer tarafa çevirdi.Bende Çetin'e döndüm.
-Sevdiğim kadının saçlarıyla oynuyorum sakıncası mı var?dedi somurtarak.
-Hayır.dedim ve saçlarımdan az önce ayrılan nazik parmaklar tekrar saçımla oynamaya başlamıştı.Bende ellerimi onun saçlarının arasına geçirdim.
-Ne yapıyorsun.dedi muzip bir şekilde gülerek.
-Sevdiğim erkeğin saçlarıyla oynuyorum sakıncası mı var?dedim onun gibi somurtarak.
-Tabi ki de hayır.dedi.Bakışlarımı camdan dışarıya çevirdim.Hava da yine yağmur kokusu vardı.O an gözlerim doldu Çetin'in gözümün önünde Akın'dan dayak yemesini hatırladım.Nazik ellerini bu sefer çenemde hissettim.Beni kendisine bakmam için zorladı.Ağladığımı görünce yavaşca doğrulmaya çalıştı.O sırada bakışlarımı tekrar dışarıya doğru çevirdim.Yanımda yan bir sekilde oturmuştu.Beni kendine çevirdi.
-Neden ağlıyorsun sevgilim.dedi en çok sevdiğim ses tonunu kullanmıştı.Bu ses tonu küçük bir çocuğun ses tonunu andırıyordu.
Yanaklarımdan süzülen yaşları sildi.Beni kendine doğru çekti.Başımı göğsüne yaslamıştım.Kalp sesi öyle hızlıydı ki bana aşkını itiraf ettiği gece gibi aynı ritimde atıyordu.
-Yağmur yağıyor.dedim fısıldayarak.
Bana sarılı kollarını biraz daha sıktı kendine daha çok bastırdı.Ne demek istediğimi anlamıştı.
-Bak o geceyi unut tamam mı, sana o geceyi unutmak için elimden geleni yapıcam.dedi.
Göğsünden yavaşça kendimi çektim.Yüzüne baktım.Morlukları vardı.Elimi yüzüne götürdüm.
-Engel olamadım.dedim.
-Şşşt geçicek birtanem. Hepsi geçicek.dedi.
Boynuna sarıldım.O da hemen belimden tutup kendine çekti.Ne ara eve gelmiştik ikimizinde bir fikri yoktu.Başağın 'ıhım ıhım'demesiyle ayrıldık.
-İyi geceler deliler.dedi Başak sırıtarak.
-Size de iyi geceler.dedik aynı anda.
Arabadan indik.Çetin'in eli hala belimdeydi.Beni kendine yaslıyordu.Başak ile Tarık tam gidicekti ki:
-Bir saniye.dedim bağırarak.
-Aşkım ne oldu?
-Başak'la bir şey konuşucam müsaade eder misin sen git ben hemen geliyorum.dedim parmaklarımın uçlarında yükselip yanağından öptüm.
İstemeye istemeye elini belimden çekti ve eve doğru yürümeye başladı.Başak ve Tarık bana ne oldu der gibi bakıyorlardı.
-Ne oldu?dedim.
Birbirlerine anlamsızca bakış attılar.
-Derken.dedi.
-Ne derken ikinizin arasında bir şey olmuş?
-Yok bir şey.dedi Tarık.
-Evet bence de bir şey yok ilişkimizin ilk ayını kutlamadı evet hiçbir şey yok.dedi Başak.
-Bir dakika konu bu mu?
-Evet.dedi ikisi de aynı anda.
-Başak Tarık bana bu konudan bahsetmişti ama olaylar falan oldu yoksa çocuk sana sürpriz yapmayı düşünüyordu değil mi Tarık söylemedin mi Başağa.dedim başak şok olmuş gibi Tarığa doğru döndü.Tarık bana teşekkür ederim der gibi baktı.Gözlerimi kırptım.Yalan söylemiştim evet ama pembe bir yalan yani masum bir şey olmazdı.Başak tiz bir çığlık atıp Tarığın boynuna kollarını doladı.
-Aşkıııım ya neden bahsetmedin kii.
-Fırsat bulamadım biliyorsun olayları.
Der demez Başak Tarığın dudaklarına kapandı.Bende eve doğru döndüm.İçimden bu işte bu kadaaar.dedim ve kendi kendime güldüm.Telefonum çaldı durdum.Cebimdeki telefonu çıkardım.Arayan kimdi.Selin.Açtım.
-Efendim.
-Nerdesin Banu seni merak ediyorum.
-Merak etmene gerek yok sevdiğim adamın yanındayım.
-Sen o katilin dedi ve duraksadı.Sen o adi şerefsizin mi yanındasın.
-Hayır dedim bağırarak düzgün konuş gerçekleri öğrendim o gerizekalı kardeşin Akın'a söyle sahte kanıtları bulmak için çok uğraşmış mı.dedim ve yüzüne telefonu kapadım.Daha fazla dinlemek istemiyordum.
Kapıya geldiğimde kapı aralıktı.İçeri girdiğimde Çetin kanepeye kıvrılmış uyuyordu.Üst kata çıkıp bir battaniye alıp aşağı indim hemen.Çetin'in üstünü örtücektim ki tek hamleyle beni kendine çekti ne olduğunu anlamamıştım.Hafif bir yumruk attım göğsüne.
-Çok kötüsün.dedim.
Beni kendine çekti.
-Başka.dedi.
-Şu an aklıma gelmiyor hem senin bir yerin ağrır bırak beni.dedim.
-Sen yanımda olunca acı falan hissetmiyorum ki unutuyorum rahatım böyle.dedi ardından saçlarımla oynamaya başladı sonra yavaşca doğruldu üzerinden beni kaldırmadan oturdu.Bacaklarımı yana doğru itti.Alnımı alnına yasladım.Beni kucağına aldı küçük bir kız çocuğu gibi başımı boynundaki girintiye koydum.Odamıza gelmiştik beni yavaşca yatağa koydu.Yanıma uzandı ve kendine çekti saçlarımı öptü.
-Seni seviyorum. Dedi.
Güldüm.
-Bir şey mi dedin?dedi.
-Hayır.dedim.
-Dedin dedin.dedi.
-Ne dedim.dedim.
-Beni sevdiğini.dedi ve burnunu kulağıma değdirdi gıdıklanmıştım.
-Yapma.dedim.
-Neyi.
-Kulağıma burnunu değdirme gıdıklanıyorum.
-Banane duymak istediğim şeyi duyana kadar yaparım bende.dedi gülerek.
-Tamam pes.
-Efendim anlamadım.
-Seni seviyorum.
-Bir daha söyle.
-Seni seviyorum.
-Bir daha söyle.
-Seni seviyorum.
-Hayır yalan söylüyorsun.dedi eski türk filmlerindeki oyuncular gibi filme göre tokat atıcaktı bana şimdi.Ama o dudaklarımı öpmeye başladı.Dokunuşu yine çok nazikti.Birazdan kendimi geri çektim.
-Yalan söylemedim.dedim fısıldayarak.
-Biliyorum ama muziplik olsun diye yapmıştım olmadı mı?
-Hayyır dedim başımı sallayarak.
-Ya öyle mi.
Dedi ve dudakları tekrardan dudaklarımı esir etmişti.Bu adama karşı koyulamaz mıydı.Ahh çok ukalaydı.Beni kendine esir ediyordu.Kendimi kölesi gibi hissediyordum ama rahatsızda olmuyordum.Sabah güneşin sıcaklığını yüzümde hissedince gözlerimi kırpıştırdım ve açtım.Yanımda uzanan adamın yüzünü seyretmeye koyuldum.O sırada bir şey fısıldadım.
-Seni seviyorum seni deliler gibi seviyorum.
Bu bölümde bu kadar canımlar yorum yapın sizi seviyoruuuum ;)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON SÖZÜM
Roman d'amourAniden karşına çıkan biri tarafından tüm hayatı değişen ve bundan asla geri dönüşü olmayacağını anlayan ve her gün her dakika her saniye aklından çıkaramayan iki aşığın hiç beklenmedik anda yaşadığı olaylar ve bir AŞK...Peki bunda kazanan ve kaybed...