Yazarın iç döküşü

15.1K 249 123
                                    

Merhabalar,

Yeni bölüm bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattığımı biliyorum ve hepinizden bu yüzden özür diliyorum.

Uzun zamandır Wattpad'de yoktum. Ne yazı yazmak ne de hikayeleri okumak istemedi canım.

Küçük bir depresyon içerisindeyim sanırım.

Son dönemde yaşadığımız, yaşamak zorunda olduğumuz Corona belası yüzünden oldukça mutsuz, bir o kadar depresif  ve tam manasıyla kısır zamanlar geçiriyorum.

Diğer yazar arkadaşların düzenli bir şekilde hikayelerine devam ettiğini gördükçe, ben neden bu kadar içe kapandım diye pek çok kez kendime sorsam da, her kişinin farklı durumlarda, kendine has tepkiler verdiği gerçeğiyle avunuyor ve en kısa sürede yaşadığım tüm olumsuzlukları atlatacağımızı umut etmeye devam ediyorum.

Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, kendimi masum çıkarmak istemiyorum ama bu karantina günlerinde işime tam gazla, yoğun bir şekilde devam ettiğimi de belirtmek isterim. Tüm gün çalışınca, üstüne bir de bu illet hakkında okudukça ve düşündükçe dünyaya bakışım gri tonlarla dolu bir hal aldı ve içimeki yazmayı seven kalbimi pembe hikayelere kapattım sanırım.

Tutkunun Bedeli ilerlemiyor, ilerleyemiyor maalesef....

Zaman zaman hikayeye yazılan yorumları okuyorum. hatta çoğu zaman cevap vermeye çalışıyorum biliyorsunuz. İnteraktif diyaloglar çok hoşuma gidiyor çünkü.

Genel olak hikayeye verilen tepkiler her iki karakterin de kötü olduğu yönünde. Hikayeyi yazarken çoğunlukla düşündüğüm şey, nasıl olur bu iki kişiyi okuyuculara sevdirebilirim oluyor. Yaman'da Simge'de geçmişte kötü şeyler yapmış ilişkilerini içinden çıkılmaz bir hale getirmiş taraflar.

Bazen yorumlar arasında öfkeli tepkileri toparlamak için kendimi onları savunurken buluyorum. ancak ben de bir hata yaptım ve Aşkın Bedeli hikayemde Aslan'la Ceylan'ın hikayelerinde yer verdiğim kötü ilişki karakterlerini yeni bir kurguda iyi birer aşık, sevgili, eş, anne, baba haline getirebilirim gafletine düştüm. Tabi bunda okuyucuların bu iki karakteri birlikte görme isteklerini sıklıkla dile getirişleri de etken oldu ve ben gaza geldim. :/

Yani ben yeni yetme amatör bir yazar (yazar olmaya çalışan demeliyim belkide) olarak bu işe kalkıştım ama Yaman ve Simgeyi sevilesi insanlar haline döndürmekte zorluk çekiyorum.

Önceki kitabı okuyanlar bilir ki al birini vur ötekine tarzı iki insandı onlar. Simgenin yaptığı planın kötülüğü, Yamanın kendi bebeğini ortadan kaldır demesine kadar varan oldukça çirkin şeylerdi yaptıkları.

Kısaca bir türlü ilerlemiyor kurgu. Ya ben beceremediğim için kaçıyorum. Yada karakterleri gerçekten sevemedim veya belki de sebebi hikayeye kendim veremiyor oluşumdur.

Ancak açıkça itiraf etmeliyim, bu ikisini bir araya getirmek ve mutlu bir aşk ve mutluluk bir aile hayatına sahip olmalarını sağlamak oldukça zor geliyor.

Canım yan karakterim Cüneyt'i de bu hikayede harcamaya kıyamıyorum. Bir de bu yönü var içimdeki çatışmanın. Aşkın Bedelin'de ki Tolga karakteri de böyleydi benim için ama Cüneyt bir tık daha yukarda sanırım.  Tolga'yı harcadım ama Cüneyt bir başka geliyor gözüme ve onu Simgeyle bir arada yazmak istemiyorum. Sırf Simge, güzel, alımlı ve dikkat çekici bir kadın olduğu için Cüneyt'in hayatında olmamalı. Doğru gelmiyor yani..

Kısacası ya oturup hikayeyi karakterlerin kötülüklerini yumuşatarak yeniden en baştan ele alacağım, yada hikayeyi yazmaya devam etmeyeceğim.

Sizler bana bu konuda yani fikir verme konusunda belki yardım etmek istersiniz diye düşündüm ve bu yüzden soruyorum

Sizce ne yapmalıyım?

Tutkunun BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin