Bölüm 52

17K 903 105
                                    


''Günaydın.''

diye seslendi Simge bahçeye kurulan kahvaltı masasına doğru yaklaşırken. Biraz geç uyanmış ve hazırlanması uzun sürmüştü. Daha doğrusu dün geceden sonra Yamanın ailesinin karşına çıkmaya cesaret edememiş, defalarca kez yatak odasının kapısından geri dönmüştü.

Onu gören Kıvanç oturduğu sandelyeden zıplayarak inip annesinin kollarına koştu.

''Günaydın anne. Bak börek yaptık biz Münevvey ninemle. Çok güzel oldu. Gel bak, işte burada. Ben yedim iki tane. Sen de ye.. ''

''Ah benim becerikli oğlum. Eminim çok güzel olmuştur.'' Kucağında oğlu ile masaya yaklaşan Simge, masada ki herkese başıyla selam vererek oğlunun parmağı ile işaret ettiği börek tabağına baktı.

''Ooo. Gerçekten harika görünüyor. Yemek için sabırsızlanıyorum. Elinize sağlık Münevver Hanım''

''Afiyet olsun kızım ama bana hanım demekten vaz geçsen artık. Vallahi bozuluyorum. Aile sayılırız artık biz. Öyle değil mi?''

Simge oğlunu sandalyesine oturtup hemen yanında, onun için ayrılan sandalyesine oturdu ve kendisin şefkatle bakan kadına döndü ancak Kıvanç lafa atılarak

''Anne sen de Münevvey nene desene. ''

Simge oğlunun yanağını okşadı ve masada oturup onları izleyen insanlara hızlı bir bakış atarak oğluna,

''Nene demem pek doğru olmaz ama sen nene diyebilirsin. Eminim bu çok hoşuna gidiyordu. ama ben henüz ne diyeceğimi bilmiyorum.''

Yeniden şefkatli bakışlara dönerek;

'' Münevver Hanım, bana aileden gibi davranıyorsunuz. Ben bunu yürekten hissediyorum ama ben size Münevver Hanım demeye  öyle alıştım ki şimdi size başka nasıl hitap edeceğim hiç bilmiyorum. Bana biraz zaman verirseniz çok sevinirim. Henüz her şey çok yeni biliyorsunuz.''

''Tabi kızım. Haklısın. Zamanla her şey yoluna girer, olması gereken olur zaten. Ben buna inanıyorum. ''

''Çok teşekkür ederim. Bu arada börek gerçekten harika görünüyor. Merve olsaydı hemen tarifini almak için yakanıza yapışırdı. ''

'' Bir gün onu da getirsin gelirken. Seve seve tarifini veririm eğer isterse. Yemekleri ve pastaları olağanüstü lezzetliydi. Belki o da bana bir kaç tarif verir. Ben de altın gününde arkadaşlarıma hava atarım böylece.''

''Verir tabi. Çok sever paylaşmayı. Hatta siz önceden haber veriseniz sizin için bir kaç çeşit ikramlık bile hazırlar eminim. Bu arada Yaman yatıyor mu hala? ''

Masadaki herkes Simgenin Yamanı soruşuna gülümserken, Simge o gülüşler yüzünden sorduğu soruya pişman olarak utandı. Toparlayabilmek umuduyla;

''Hasta filan değildir umarım. Dün göğsümde sızı var demişti. Ondan sordum ben.''

Yaren gülüşünü saklama ihtiyacı hissetmeden tıpkı abisine benzeyen gülüşüyle Simgeye cevap verdi :

''Turp gibi maşallah. Sabah duş alırken ıslık çalacak kadar da keyfi yerinde. Sanırım dün gece bir peri onu iyileştirmiş. '' 

Yasemin kardeşinin sözünü tamamlayarak;

''Sanki hiç spazm geçirmemiş gibi sabah koşu yaptı sahilde. İnanabiliyor musun Simge? Düne kadar mızmızlığından bayıyordu herkesi.''

Yaren devam etti bu kez,

Tutkunun BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin