ALFA(KIZIL TAŞ LANETI )

DOSTLAR VE HAYATLAR

Bir kaç saat sonra odaya Numa girdi bana baktı çizimlere baktı .ellerimi tutup kendine çevirdi beni.

Numa: Chars seni canavara dönüştüremez.

Ne demek isteğini anlamıştım nefes alıp yüzüne baktım.

Lydia: sorun ben değilim!

Numa: ne o zaman?

Lydia: Alice bir sey planlıyor sen engel olursun dedi beni! Beni bile öldürmeye kalktı.!

Numa: şu an  okyanus açıklarında bir adaya geçmişler saldırı yok.

Lydia: tuhaf yanı da bu neredeyse 1 ay oldu ama gelen kimse yok. Niye beni engel olarak gordu o zaman.

O esnada Luka içeriye girdi bana baktı duvar da ki çizimlere göz gezdirip tekrar bana döndü.

Luka: Alice o gün o kontrolsüzlerle gittiğinde öldü istedigini düşün kurtulur de ama o gün öldü o.!

Lydia: bende aynı şeyi sen yaralandığında söyleyip seni o labaratuvarda bırakabilirdim!!

Gerhard yaslandığı kapıdan öne doğru geldi. Diğerlerine baktı. Bana döndü gülümseyip masaya yöneldi.

Gerhard: ne yapıyoruz kaptan!.

Numa: SEN CİDDİ MİSİN?

Gerhard: biz geride adam bırakmayız unutun mu? Ne olursa olsun birbirmizden vageçmeyiz.

Numa ve Luka birbirine baktı. Göz devrip gülümsediler.

Luka:peki plan ne.

Gülüp hepsini koltuklara oturtum. Taşın modellemesini açıp ekrana yansıttım

Lydia: bunu ona yapan taşsa o taşı almamız lazım. Ama Fury saldırıya geçmemize izin vermez. Adaya hapsolmus durumda adanin çevresine mutantları geçirmeyen kalkan benzeri bir şeyle çevirdi.

Luka: biz girebilicek miyiz?

Lydia: Fury o kalkanı o yüzden koydu ya giren çıkamasın dışta ki giremesin.

Gerhard: senin müdehale etmeni istemiyor.

Lydia: ya kalkana girip orda isini bitiricez yada kalkan dışından haledicez ki bu imkansiz ada çok büyük.

Numa: o m612'yi bir süre devre dışı bıraksak.

Lydia: onun için bi fikrim var.

Dönüp arkamda ki sandığı açtım. Içinden kırılmış iki tasma çıkarttım. Masanın üzerine koyup holagramdan planları açtım.

Luka:Chars'ın yakın eğtim tasmaları. Güçleri pasif hale getirir.

Lydia: kalkana girdikten sonra tasmaları çıkarıp. Sivilleri dışarıya çıkarmanın bir yolunu bulmalıyız. Aynı hatayı tekrar yapmayacağım.

Gerhard: tekrar?

Numa: çocuk olayı?

Lydia: ama hepsinden önce taş hakkında bilgi bulmalıyız. Chars bu tasları kendini parçalayacak kadar istedi ise bakmıştır. Bir yerden bilgi bulmuş olmalı. Numa Chars'ın mekanlarının haritası gerek.

Numa: konumlarını yollarım beş  mekan var zaten.

Numa üstlerin listesini cıkarıp önümüze koydu. Tek tek baktığımızda hepimizn ayni anda gidip topluca çıkamayacağı kadar mesafe vardı.

Luka: beluça da ki üste ben giderim.

Gerhard: şhara da ki üstü ben halederim.

Numa: zirveye nasıl çıkıcaksın.

Gerhard kanatlarını açıp gülümsedi. Numa ana kargahı gösterdi bana baktı yüzü düşmüştü.

Numa: orya ben.....

Lydia: ben giderim, zaten ziyaret etmem gereken yerler var.

Numa: Blackwater da ki de benim o zaman. geriye Belçikada ki kaldı onu napalım

Clint gelip okunu haritanın üzerine koydu gülumsedi hepimiz şakındık.

Clint: orayı da ben alırım.

Gülümseyip Cint'e baktım.dağılım yapıldıgktan sonra herkes hazırdı akşam olunca hangar çıkışına geçtik herkes tek tek gelmişti ama Clint ordtada yoktu bir süre sonra elinde kocaman bir çantalarla geldi. Heimize ayrı ayrı verdi.

Numa: bunlar ne?.

Clint: turistik geziye gitmiyoruz. Ihtiyac duyabilecekleriniz.

Luka çantayı açtığında içinden silah ve bir kıyafet çıktı. Hepimiz tek tek açtık. Kıyafetlere baktık.

Lydia: bunlar neden.

Clint: Tony tasarlamış sizin için yanma ve darbelere karşı dayanıklı. Ha bide şey dedi . Kıyafettin içinde ki bileklikte Chars'ın tasmalarında ki ile aynı islevsel şey varmış.

Lydia: o nasıl....... dur.. dur  dur . Seni o ..

Clint: Evet, ve de tasmalardan nefret edeceğini düşünmüş .

Kıyafetleri giyindikten sonra hangar kapısından gizlice çıkıp bölgelere doğru  araçlarla dağıldık.
........