Kaçışın üzerinden bir kaç gün geçti. Chras hala yaşıyor mu bilmem ama askerler hala peşimde. Diğerleriyle son vedalaşmamızdan beri hiç bir şekilde görüşmedik. Eski telefon kulübelerinden birine girdim. Karttan Thomas'ı aradım. Buluşma yerini bana söylemesiyle yola çıktım.
Ormanlık bir patikadan yokuş yukarı çıkıyordum. Arkamdan gelen çalı ve fısıltı sesi ile irkildim çöküp dinlemeye başladım.
Boris:buralarda!.
Velma: emin misin patika girişinde fark ettiyse aşalara kaçmış olabilir.
Ağaçlardan birinin tepesine tırmanıp dalların arasına gizledim.
Boris elini velmanın çenesine koymuştu.
Boris: bak tatlım senin düşündüğünden daha çok hayvan izi sürdüm.
Boris' in elini itti.
Velma: onları da ben yarattım.
Konuşmaları bittikten sonra tekrar ilerlediler. Bende ağaçtan inip dediği yer e gidip bekledim. Gelen araca bindim karşı koltuğumdaydı.
Thomas: nasıl kurtuldun oradan.
olanları anlatmaya başladım. lafımı Thomas'ın telefon sesi kesti. öndeki şoföre bakıp" hızlan peşimizdeler." dedi bana baktı.
Thomas: belli ki peşini bırakmaya niyetleri yokk. Ne biliyorsun hakkında.
Lydia: " çantamdan dosyayı çıkarttım" şöyle bir dosya vardı ama bakacak zamanım olmadı kaçmakla meşguldüm.
Thomas bir yandan dosyayı inceliyor bir yandan bana sorular soruyordu.
Thomas: bunlar inanılmaz bilinç kaybı yazıyor onları anlamdım.
Lydia: hard disk var içinde ondaki videolardan birinde var. bir şey soracağım nereye gidiyoruz.
Thomas: seni bir ailenin yanına götüreceğiz Şuan seni arıyorlar koruma altında olduğundan emin olmamız lazım.
Lydia: ııım ailemi görebilir miyim?
Thomas:" yanındaki adama baktı derin bir nefes aldı". Aileni ee geçen hafta kaybettik . seni bulduğumuzu söyleyince üste gelmeye karar verdiler yolda saldırıya uğramışlar. Ama üzülme ben senin hep yanında olacağım.
Kafamı sallayıp Thomas'ı onayladım. Bir hava limanına geldik arabadan inip uçağa bindik içi bayağı rahat ve konforluydu. Thomas'a baktım. önündeki koltuğa oturdum.
Lydia: nasıl insanlardı.
Thomas: baban çok zeki bir adamdı. Annende bir o kadar zarif.
Lydia: beni hiç mi arama..
Thomas: kaybolduktan 5 yıl sonraya kadar bir iz bir belirti sana dair birşey aradılar. Ama bulamayınca öldüğünü farzettiler. Cenaze törenin bile yapıldı.
Uzun bir süre sessizlik oldu. Sessizliği bozan Thomas' dı.
Thomas: seni kim kaçırdı biliyorsundur.
Lydia: Chars....
Korku ve şaşkınlıkla yüzüme baktı.
Thomas:Chars adams.
Lydia: bilmiyorum. Biz Chars diyorduk. Birde Boris var.
Telefonundan Chars ve Boris' in fotoğraflarını çıkarttı.
Lydia: onlar.
Biraz daha gittikten
Thomas: seni güvenli bir eve bırakacağız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALFA(KIZIL TAŞ LANETI )
Chick-LitALFA 1.KİTAP(TAMAMLANDİ) KIZIL TAŞ LANETI :geçmişin izleri kafamda çalkalanırken en güvendiklerimin ihanetine uğramak ruhumu derinden derine parçalıyor, intikamın verdiği hırs içimde ki son insanlığı yok ediyordu. hep o korktuğum ve kaçtığım canavar...