KAPSÜLLER

348 23 0
                                    

Sabah kalktığımda masanın üzerinde siyah kırmızı şeritli bir tulum gördüm. Aldım ayna karşısına geçtim. camdan bir süre baktım.  odanın ortasında duran tahta eski sandalyeye oturup yanında duran masaya yaslanıp askerlerin gelip beni almasını bekledim içimdeki buruk his geçmiyor tam zıttı daha da artıyordu. 

                                                                       ****************

askerler gelip ben ve bir kaç kişiyi aşağıda bulunan labaratuvara götürdü, yukarısı ne kadar eski ve pisse burası o kadar temiz ve moderndi etraftaki tahliller yapılırken kimi zaman etraftaki eşyalara onların işleyişine gözüm kayıyor fakat iğnelerin ardı ardına kolumdan içeri girişi ile ilgim bozuluyordu. eşyalara olan dikkatim doktorlardan birinin ilgisini çekmiş olacak ki.

*********************

Velma: ilgi çekiciler değil mi? belki burada olmasan çok başarılı olabilirdin.

Lydia: olurdum.

Velma: kendinden çok eminsin

Lydia: neden olmayayım?

Askerlerden birinin beni dürtüp "sohbetti kesin" demesi üzerine küçük konuşmamız yarıda kesilmişti. 

*********************

bahçeye çıktığımızda duvara baktım bir pano vardı. diğer duvarlara baktım dört köşenin dördünde de koni biçiminde aparatlar vardı.üsten kaçmayı denersek diye hareket algılayıcılar. ne kadar güçlü olursak olalım bir kumanda hareketi ile yere yığılıyoruz.

*****************

bir kaç dakika sonra Chars balkona çıktı bastonunu yere iki kez vurup koltuğuna oturdu.

Chars: Hepinizin bilekliğinde isimleri yazıyor , eski adlarınızı unutun görevlerde bunları kulanacaksınız. sonrasında buraya neden geldiğinize gelirsek. sizi üç gruba ayırdık Kırmızı , yeşil ve mavi takımlar beşer kişi. sona sadece 5 kişi kalacak

************************

Dedikten sonra koltuğuna oturdu bastonun topuzundaki kapağı açıp tuşa basmasıyla uzun bir siren çaldı. Herkes çıldırmışcasına sağa sola kaçışıyor karşı takımdakiler bize saldırıyordu. kargaşa arasına kaçarak bahçedeki tankerlerden birinin arkasına saklandım. korkmuş ve paniklemiştim kafayı uzattığımda yeşil ekip haricindeki herkesin sağa sola kaçtığını kendini savunmaya çalıştığını gördüm. kafamı havaya kaldırmamla koluma bir ok parçasının saplanması bir oldu. oku çıkarıp baktığımda şekli tüyüne benziyor ama yapısı elmastandı. tekrar kafamı uzattığımda gökyüzünde uçan beyaz kanatlı birini gördüm ama fazla bakamadan üzerime okları yağdırmaya devam etti. gözümü camekanda oturan Chars'a çevirdiğimde yüzündeki insanların acı çekmesinden zevk alan ifadeyi gördüm bana bakıp göz kırptı.

******************

kafamı bir kez daha uzatıp kuşa baktım sonra bizim ekibe baktım. sonra kolumdaki bilekliğe baktım. mavi takımın neredeyse  tamamı ölmüştü. bizim takım hayattaydı ama bunun asıl sebebi hepimizin saklanıyor oluşuydu. derin bir nefes aldım  bileklikten ekiptekileri inceledim. sonra sahadakilere baktım. geri yaslandım son bir kes düşündüm. taşların arkasına saklanan gekoya baktım.

Lydia: hey taş çuvalı!!

Geko: ne!? benim bir adım var!

Lydia: sence şu an ne kadar umrumda!!! şu uçan martıyı görüyor musun?!

Geko: evet!

Lydia: onu kendi silah ile vur!

Geko: nasıl yani!

Lydia: küçük taş parçaları al üzerine fırlat. hey dinozor kılıklı!

Raino: efendim Köpekcik!

Lydia:" gerçekten sinir bozucuymuş" martı düşünce ez onu!!

Raino: ben bu kızı sevdim!1 "  kahkaha attı" peki patron!

Lydia: tencere kapağı ! kalkan oluştur şu damacanayı hapset!

Nick: dua et! zor durumdayız!!

Lydia: hızlı şey şu ateş yığınını görüyor musun?

Luka: evet baya seksi duruyor!

Lydia:Nasıl bir yere düştüm ben ya!?. etrafında koşa bildiğin kadar hızlı koş yanamasın!

Luka: peki güzellik.

Geriye yaslandım tekrar  kalan kişileri saydım. arkada dikilen kıza baktım . diğer takımın tamamını o yok etmişti. nefes aldım mavi takımdan kalan son kişiye baktım. elektirik saçıyordu. kırmızı takımdan bir kişiyi o yok etmişti.

Lydia: şatel tek kaldın zaten yardım eder misin?

Louis: ne konu da ?

Lydia: tepede dört köşede koni benzeri şeyler var gördün mü?

Louis: enerji çekirdeklerini mi diyorsun?

Lydia: evet!

Louis: onlardan güç çekip şu siyah şeyin üzerine toplamamı istiyorsan onu oyalaman lazım?

Lydia:" etkileyici" tamam!

Luka:" gülümsedi" tek zeki sen değilmişsin köpekcik!!

Lydia:kes çeneni!! " gekoya döndüm" çakıl taşı ben koşmaya başladığımda taşları fırlat,

************************

Geri yaslandım derin bir nefes alarak Louis'e döndüm. tamam anlamında başını saladı. tekrar nefes aldım karşıdaki duvara doğru koşmaya başladım ben koştuğum anda geko çakıl taşlarını havadaki şeye fırlatmaya başladı. kanatlarıyla önünü kapayıp korunmaya çalışsa da darblerin etkisiyle yere çakıldı. 

Lydia: Raino, Luka, Nick ŞİMDİ!!

****************************

Nick yerinden kalkıp su fırlatanı kalkan içine aldı, Luka Numa'nın etrafında dönerek tüm oksijeni aldı koşmayı bıraktığında Numa Luka'nın kollarına yığılmıştı. Karşıdaki karanlık cadıya odaklandım. bizim küçük kuşun üstüne doğru giden Raino ya bakıyordu. duvardan sekip üzerine atladım.gözlerinin içine baktım simsiyah oldu beni arkamdaki duvara doğru fırlattı. arkasından karanlık bir halde gölgeler çıkardı bir ahtapota benziyordu.

Lydia: üzgünüm ama su ürünleri sevmiyorum! 

Gülümseyip üstüne koştum arkasında ki duvardan atlayıp karnına pençelerimle kesik attım. acı ile yere yığıldı.

Lydia: küçük ahtopotcuk çok hasasmış.

Alice: bir ceset için fazla konuşkansın!

dedikten sonra gülümsedi arkasından tekrar o kolları çıkarıp boğazıma yapıştı art arda duvara vurmaya başladı. durduğunda dibine çekti beni.

Alice: küçük köpek çok hasas!

Lydia: senden daha sağlamım.

Alice: hadi canım!

Lydia: kanıtlayalım istersen!! " Louis'e baktım"ŞİMDİİ!!

Louis: sende çarpılırsın.

Lydia:Şimdi dedim sana!!

Louis tüm elektiriği vücuduna çekti sonrada Alice'in üzerine doğru yolladı. ikimizde elektriğin etkisi ile bağırmaya başladık . Bir süre sonra Alice dayanamayıp yere yığıldı. o yığılınca Louis durdu yanıma doğru koştu yerde yattım Alice'e baktım.

Lydia: söylemiştim küçük ahtapot!" gözlerim yavaş yavaş kapanırken son gördüğüm Louis'in bana seslenip  yüzümü tutuktan sonra geriye doğru koşmasıydı.

************************

ALFA(KIZIL TAŞ LANETI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin