c o ş k u | suho (✓)

5.2*

coşku 7K okunmaya ulaştı ve biz hikâyenin son düzlüğüne girdik! O kadar heyecanlıyım ki anlatamam. *-* Okuyan herkese çok teşekkür ederim.

Umarım bol bol yorum yaparsınız çünkü okurken çok eğleniyorum, ehehe.

Aslında bu bölümün bir yarısı smut olacaktı sonra kendime dedim ki "Aman Lynx, şu mübarek ayda ne kendini ne de başkalarını günaha sok." Bu yüzden de smut yazmadım, daha doğrusu yazamadım. :D

Her neyse,, iyi okumalar!

Sevgilerle, Lynx.

*

EXO'nun geri dönüşü Kokokop büyük bir coşkuyla karşılanmış ve albümleri ilk anda ilk sıralara yerleşmişti bile. Bende kutlama için Karu'yu kandırıp Kore'ye bir şekilde getirtmiştim. O beni psikiyatriste gidip ilacın dozu hakkında konuşmaya ikna ettiğinde Yohwan bizi götürmek için gönüllü olmuştu. Böylece Karu doktora gideceğimizi sanırken EXO'nun geri dönüşünü kutladığı partiye gitmiştik.

İçeriye girdiğimizde ve tanıdık yüzleri gördüğünde Karu'nun yaptığı ilk şey bana dönüp "Siktir git Yinni!" diye çemkirmekti. Chanyeol'ü gördüğün an kaçmaya karar verse bile onu tutarak buna engel olmuştum. Ardından yanımıza sinsice gelen Jongdae Karu'nun gitmesine izin vermemişti. Jongdae bizi diğerlerinin yanına iteklerken Karu bana beni öldürmek istiyormuş gibi bakıyordu.

Bu kutlamanın özel bir yanı daha vardı, Junmyeon'un daha önce görmediğim birçok arkadaşıyla da tanışacak olmamdı. Aynı zamanda diğer üyelerin arkadaşları da buradaydı, Jongdae'nin kız arkadaşı da öyle.

Jongdae bizi sürükleyerek Minseok, Chanyeol, Jongin ve Sehun'un yanına götürdüğünde Karu'nun suratında gergin bir gülümseme vardı. Jongdae kız arkadaşının yanına dönmesi gerektiğini söyleyip bizi bıraktığında çocukların bizi fark etmesi için "Oppa!" diye seslendim Minseok'a çünkü o anda tanımadığım birkaç adamla hararetli bir şekilde birşeyler konuşuyorlardı.

Minseok sesimi duyunca hemen döndü ve gülümseyerek "Yinni-aeng!" diye karşılık verdi. Hemen birbirimize sarıldığımızda Chanyeol'ün Karu'yu fark ettiğini gördüm.

"Oppa benden büyüksün ve de erkeksin ama benden güzelsin!" dediğimde Minseok gülümsedi ve ellerini yanaklarına yasladı.

"Öyle mi dersin?"

"Evet." Cevabımla birlikte gülerek kolunu omzuma doladı. O sırada Karu başka yerlere bakıyor, Chanyeol ise bira bardağından yavaşça içkisini yudumlarken ona bakıp duruyordu.

"Yinni," dedi Sehun Minseok'un omzumdaki eline bakıp. "hoş geldin."

"Hoş buldum." dememe kalmadı, Sehun hemen yanımızda belirdi.

"Hyung, omuzlarım çok ağrıyor." Koca boyuyla Minseok'un önüne dikildi ve omuzlarını aşağı yukarı oynattı. "Masaj yapar mısın?"

"Demin iyiydin ya Sehun-ah." dediğinde Jongin, Sehun öksürdü.

"Bir anda ağrımaya başladı işte."

Anlaşılan yine üyelerini benden kıskanıyordu. Minseok kolunu benden çekip Sehun'a masaj yaptığında maknaenin söylenmesi durdu ve böylece amacına da ulaşmış oldu.

"Biliyor musun, koca bir bebeksin sen." dediğimde Sehun gözlerini devirdi ve elini yüzüme yasladı. Ya benim suratım küçüktü ya da onun eli büyüktü çünkü bir örümcek gibi tüm yüzümü kaplamıştı.