FİNAL
İki Yıl Sonra
"Sehun! Jongin! Chanyeol! Baekhyun!" diye bağırdım tüm gücümle. "Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?"
Aralarında yuvarlak oluşturmuş bir şekilde birbirlerine top misali Kwangho'yu birbirlerine atıyorlardı. Oğlum da amcalarının arasında düşse başını yaracak olmasından bihaber bir şekilde gülücükler saçıyordu.
"Eyvah," dedi Baekhyun bana bakarak. "yakalandık."
"Omma!" diye bağırarak yanıma doğru koşturdu Kwangho beni görür görmez. Hemen eğilip oğlumu kucağıma aldım ve kötü kötü dört koca bebeğe bakmaya başladım. "Oyun oynuyoyduk amcayayımla."
"Oyun mu? Daha çok onlar seninle oynuyormuş gibiydi." Hemen Chanyeol'e döndüm. "Utanmıyor musun Chanyeol? Ya Kwangho'nun bir yerine bir şey olsaydı?"
"Dört amcası da burada, ne olabilir ki?" diye sordu Chanyeol ama benden çekindiğini biliyordum.
"Bir şey olacak gibi olsaydı biz Chanyeol'ü yastık gibi kullanırdık merak etme sen." Baekhyun ortamı yumuşatmaya çalıştı ama hiç beceremedi.
"Omma, kışma." dedi oğlum boynuma sarılırken. "Oynuyoyduk." O böyle tatlı tatlı konuşunca yumuşar gibi oldum ama yine de yüzümdeki ifadeyi bozmadım.
İki yıl önce, Kwangho'nun doğumundan sonra geçirdiğim lohusalık depresyonu öyle akıl almaz bir şeydi ki, kendi yavrumla nasıl bir bağ kuramadığımı, onu nasıl istemediği şimdi algılayamıyordum. Onun canı yandığında benimki bin kat daha fazla acıyordu. Benim için dünyadaki en önemli varlık oydu. O zamanlar yaşadıklarım şimdi bir kâbus gibi geliyordu. Atlatma süreci çok sıkıntılı geçmişti, neyse ki arkadaşlarım ve Junmyeon her daim yanımda olmuştu. Şimdi ise o zamanları hatırlamak bile istemiyordum.
Ürperince oğlumun yanağına bir öpücük kondurdum. Babasının küçük bir kopyası gibiydi, bembeyaz, baygın bakışlı ve çok nazik. Bazen onu alıp göğsümün içine dikesim geliyordu.
"Amcalarla oyun oynamana kızmıyorum ki, tehlikeli bir oyun oynamanıza kızıyorum." dedim yeniden üyelere bakarken.
"Doğru, böyle bir oyun oynamamalıydık. Kimin aklına geldi ki?" dedi Sehun yanıma doğru gelirken.
Onun havalı yürüyüşünü Jongin "Senin fikrindi." Diyerek bozmaya çalıştı.
"Hiçte bile." Dedi maknae ve uzanıp oğlumu kucağımdan söküp aldı. Başta abilerini benden kıskanıyordu, şimdi de oğlumu benimle paylaşamıyordu.
"Ben sizi Junmyeon dönünce göreceğim." Dedim hepsine tek tek bakarak. "O zaman da böyle yapabilecek misiniz?"
"O bize kıyamaz ki." Dedi Baekhyun omuzlarını silkerek.
"Grubun büyüklerine bakın hele." Elimle içeriyi işaret ettim. "Doğru içeri, hadi."
"Hun-ie," dedi Kwangho, Sehun'un saçlarını tutarak. "yakayamaç?" Öyle güzel cümle kuruyordu ki o konuşurken mutluluktan ağlayasım geliyordu. Çok güzeldi benim oğlum.
"Kaç bakalım." Dedi Sehun heyecanla onu yere bırakırken. Kwangho altında bezi, çarpık adımlarla koşarken Jongin de koşarak yanımıza geldi.
"Ben de, ben de!" diye haykırdı. Böylece Sehun – Jongin – Kwangho evin içerisinde kovalamaca oynamaya başladı.
"Hyung yarın gelecek, heyecan var mı heyecan?" diye sorduğunda Chanyeol dibimde bitip düşünüyormuş gibi yaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
c o ş k u | suho (✓)
FanfictionMagnum Opus'un Türk üyesi Lynx, sadece tek bir kişinin kendisini iyileştirebileceğini düşünmektedir. Bu kişi ise EXO'nun lideri Suho'dan başkası değildir. Sırf Suho'nun etrafında olmak ve kendisini iyileştirmesini sağlamak için Lynx, Suho'yu baştan...