Kaybettiğiniz birini bulabilir misiniz?
Peki ya... Tanımadığınız birini?
Onlar her şeye rağmen bir-birlerini buldular?
"Keybedilen her şey tekrardan bulunabilir mi?" Diye sormuştu Hayal çok
uzaklardan.
Bulunabilirmiş.
Bu gecelere aşık insanların, y...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"SEVGILI GELECEĞIM... Bu başlık altında sana başka bir mektup daha yazdım mı? Bilmiyorum. Olsun, ben senden yana umutluyum. Umarım bu mektubu gülerek okurum bir zamanlar. Ama bunu bulduğumda "Bu ne ya?!" Deme ihtimalim için yazıyorum. Sana bir şeyler anlatacaklar zaten, genel şeyler. Ama anlatmayacakları bir şey var; biri. Onu bul, Kim mi? Onu şuan da ben de bilmiyorum. Bul onu. Imkansız ama kim olduğunu bilmediğin birini bul. Ona de ki, "Ben seni unutmadım. Ya da boşver öyle deme. O bunu biliyor zaten. Yıldızlar söyledi ona."
Hayal, oturmuş geleceğine mektup yazıyordu. Yine hafızasını kaybederse diye değil. Ya bu sefer onu tamamen unutursa diye. O anda kapı kilitli olduğu için açılmaya çalışıldı ama kapı açılmadı. "Hayal" diye seslendi babası "Hayal, kızım kapıyı aç" Hayal elindeki mektubu, hızlıca katlayıp, kitaplığındaki herhangi bir kitabın içine koydu. Ilerleyip, kapıyı açtı. "Kızım, niye kilitledin kapını?" "Özel bir işim vardı baba" dedi Hayal. Artık bu adama ısınmaya başlamıştı. Neden ondan birini sakladığını bilmiyordu, ama iyi birisiydi bu adam. Onu düşünen ve seven. "Ne oldu ki?" "Akşam yemeği" "Iyi de 15dk var daha" "Olsun, bu gün de 15dk erken yapalım olmaz mı kızım?" "Olur."
Bence gerçekler çok uzakta olmaz hiçbir zaman. Gerçekler, hep arkamızdadır. Mesela, asıl sevgiyi bir arkadaş ortamında otururken göremezsiniz. Asıl sevgiyi siz o masadan kalktığınızda konuşulanlardadır. "Iyi kızdır" denmesindedir. O iyi kızdır lafı var ya, nelere bedel, neleti taşıyor aslında içinde. Anlatmak istediğim, gözlerinize inanmayın, kulaklarınıza inanmayın, duyduklarınıza inanmayın. Duymadıklarınıza, hiç görmediklerinize inanın. Çünkü, asıl gerçek onlar.
Hayal, daha yemek masasına oturmadan iki çalışan odasına girdi, her yeri karıştırdı, zaten 15-20 kitap olan kitaplıktaki kitapların hepsinin içine bakıldı ve o mektup bulundu. Çünkü Hayal, ilk kapısını kilitlediğinde bir işler çevirdiği anlaşılmıştı. Enver Bey'e haber verilmişti. Çalışanlardan biri mektubun resmini çekti ve Hayal şüphelenmesin diye, mektup aynı şekilde tekrardan kitabın içine koyuldu. Bu kadar, bu kadar kolay oldu.
Hayal kapı tıklatılmasıyla gözlerini açtığında saat 8'di. Şaşırmıştı "Benim odamın kapısı çalınıyor?!" Gözlerini ovuşturup, yatağından kalktı. Babasıydı kapıdaki. "Kızım" dedi "Uyandırdım ama, üstünü giyinip aşağıya gelebilir misin?" "Neden bir şey mi oldu?" Enver Bey kocaman gülümsedi. "Gel sen, gel" Hayal kapıyı geri kapattı. Elini-yüzünü yıkadı, üstünü giydi. Aklında bir soru "Ne oldu?" Aşağıya indi. Koltukta oturan genç bir çocuk, karşısında oturan babası. Ikisi de Hayal'i görünce ayağa kalktılar. Babası ona doğru yaklaştı ve "Hani bana benim benim bir sevgilim var mıydı? Diye sormuştun ya. Bak bu o kızım, Volkan" Hayal bir daha karşısındaki gence baktı. Simsiyah saçlarını dağınık bırakmıştı. Geceden aldığı yine aynı tondaki siyah gözlerini onun üstüne dikmişti. Sanki biyalojisinin siyahlığı ona yetmezmiş gibi, beyaz teninin üstüne yine siyah bir şeyler giymişti. Yakışıklıydı, havalıydı. Peki... Bu o muydu? Hayal'in özlediği miydi? Bakıyorlardı bir-birlerinin gözlerinin içine. Ama bu iki bakışın içinde de aşk yoktu. Bir-birlerine doğru yürüdüler ve sarıldılar. Ama bu sarılmanın da içinde özlem yoktu. Hayal hiçbir şey hissetmiyordu. Ama anın şokundan dolayı böyle olduğunu düşünüyordu. Tekrar baktı onun gözlerine, ama aradığı tonu bulamadı sanki. Çünkü bu gözler bal sarısı değil, siyahtı. Ama Hayal, aradığı tonu bile bilmiyordu. "Özledim seni Volkan" dedi Hayal. "özlediğini sandığı kişiye..." "özlediğini sandığı kişiye..." "özlediğini sandığı kişiye..." Ne kadar acıklı bir cümle değil mi?
°•°•DEVAM EDECEK°•°•
Bu bölüm biraz kısa oldu farkındayım. Ama böyle vurucu bölümlerin etkisi kalsın diye uzatmıyorum. Sizce Hayal farkedecek mi kandırıldığını? Volkan nasıl biri peki? Acaba Hayal ve Volkan aşkı mı başlayacak şimdi? Umut nerede, ne yapıyor peki? Aklınıza takılsın bu sorular. Yeni bölüm uzun ve çabuk gelecek. Satırlarla kalın...
