Bölüm 4|Yeğenim
-Jeonikook iyi okumalar diler...
Gözlerimi açıp etrafa göz gezdirdim. Çok uykum vardı. Ama uyuyamazdım. Eğer uyursam kızabilirdi.
Yatağın ucuna gelince yerden ne kadar yüksekte olduğumu farkettim. Büyükler bu yüksek ve büyük yatakları niye alıyorlardı ki?
Asıl sorunda ben burdan nasıl inecektim? Hayır düşme ihtimalim çok yüksekti. Peki ne yapacaktım?
"Offff..."
"Cho Hee?" Bana doğru gelince ne diyeceğini merak ettim. Pekala. Erken kalkmam onun için sorun muydu?
"Neden bu kadar erken kalktın?" Ellerini dizlerime koyarak bana bakmaya başladı?
Bu kadar uzun muydu o yaa?!
"Kalkmamalı mıydım?" Dedim ürkekçe. Sorun olmazdı değil mi?! Ona karşılık verdiğim için.
Kafa sallayınca gelecek azarı beklemeye başladım.
"Uykun var mı?" Sesi hiç kızgın gelmiyordu. Yani ona dürüstçe cevap vermem gerekiyor dimi?
Kafa salladım. Çok uykum vardı. Her ne kadar uyumak istesemde uyuyamazdım. Yasaktı.
Gülümseyince ortaya çıkan tavşan dişleri çok tatlı gözüküyordu. Benim peluş tavşanımdan daha çok benziyordu tavşana.
Acaba o gülümserken öpsem kızar mıydı?
"Pekala. O zaman uyuyorsun ben seni öğlen uyandırmaya gelirim. Olur mu?"
"Sen nereye gidiyorsun?" İşi çok mu uzaktı acaba? Birşey olursa onu arayabilir miydim?
"Alt kata. Uyanınca beraber gideriz hem hyunglarımla tanışacaksın." Kafa salladım.
Kimdi merak ediyordum. Ama soramıyordum, nasıl olsa görecektim.
Sarkan ayaklarımı yorganın içine çekerek üstümü örttü.
"Sen uyu birşey olursa beni telefonla ara. Tamam mı?" Yanda ki telefon ve telefon yazılı olduğu kâğıdı göstererek.
Kafa salladım. Çok uykum gelmişti.
Galiba yataklar uyku getiriyordu.
●●●
"Nasıldı?"
Odadan çıkarken Taehyung hyung'a yakalanmıştım ve şimdi beni soru yağmuruna tutuyordu. Yani çokta hoşnuttum aslında.
"Güzeldi. Baya güzeldi."
"Anlatsana. Sana ne tepki verdi? Bizi görünce ne tepki verecek? Çok merak ediyorum.!" Bu sevincine karşı ancak hepsine tek tek anlatmak istemiyordum. Bir arada anlatsam daha mantıklıydı.
"İçeri geçelim hepinize birden anlatıcam." Kafa sallaması şaşırılacak cinstendi ancak umursamadım. Büyük ihtimal şuan heyecanımı hep beraber yaşamamızı istiyordu. Yoksa Taehyung hyung ne yaparsan yap susmazdı.
Dans stüdyosuna girdiğimizde geç kaldığımızı fark ettim. Ama umrumda değildi.
"Eee anlat bakalım kook. Neler konuştunuz? Anlaştınız mı?" Diyen Hoseok hyung'u kafamla onayladım. Yani azda olsa anlaşmıştık ve bana şuan bu bile yeterdi.
"Çok tatlı yanı sıra çok akıllı. Dün yağmur yağmıştı ya çok ağlamış,korkusu var mış. Ben içeri girince direk ona sarıldım falan o da bana sarıldı. Korkudan olsa bile güzeldi."
Yoongi hyung destek amaçlı elimi sıktı. Galiba şu sıralar yardıma çok ihtiyacım vardı.
"Ama çok ağlamıştı hyung. Kesinlikle korktuğunu bilseydim odadan bile çıkmazdım. Keşke erken gitseydim. Hatta PD'yle konuşucam. Belli bir saaten sonra çalışmayalım. En azından bir süre."
"Kokusu da çok güzel. Evrende ki tüm kokulardan güzel kokuyor. Daha hayatıma dün girdi ama bilmiyorum çok tuhaf geliyor. Kendimi baba gibi hissediyorum ama ona iyi bir baba olacak mıyım?
"Peki asıl önemli konuyu konuştunuz mu?"
Kafamı iki yana salladım. Cevap vermemişti.
"Hayır hyung. Yani ben sordum ama o cevap vermedi. Ve biraz beklemek daha iyi olur. Bize alışması için zaman tanımalıyız."
"O zaman hemen çalışalım ve bitsin gitsin. Yeğeni görmek istiyorum."
"Size cevap vermeye bilir. Biliyorsunuz değil mi?"
Kafalarını salladılar. O zaman geriye kalan tek şey kızımın uyanmasını beklemek. Sonrasına da kızım karar verecek.
"O zaman başlıyalım millet." Hep beraber dans stüdyosuna yöneldik. Tekrar yapıp bırakacaktık. Sonrası zaten kızımla tanıştıracaktım.
05.05.2020
23.40
-Jeonikook
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Singularity
Fanfiction[Tamamlanmıştır.] . . . . "Çünkü mavi umudu temsil eder ve ben de birgün mutlu olmayı umuyorum." . . . -Kurgunun şarkısı [ Jungkook- Euphoria] . . -Singularity: Eşsizlik. . . [Baba - Kız kurgusudur. Aşk unsuru yoktur.] . . Başlama Tarihi: 05.05.2020...