33|Bende Deneyebilir miyim?

148 12 3
                                    

Bölüm 33|Bende deneyebilir miyim?

-Jeonikook iyi okumalar diler...

"Fıstık?"

|Bu bölüm sadece Cho Hee'nin anlatımındandır.|

Bu binanın içi niye bu kadar büyüktü yaa!!! Hem gezdiğim yerlerde çok sessizdi. Kimse yoktu.

Babam giderken bende uyanmıştım ama ona uyandığımı göstermemiştim. O odadan çıkarken, koltuğa atlayıp bende odadan çıkmıştım.

Sıkıdığım için bu büyük binada geziyordum ama odaya nasıl gideceğimi bilmiyordum.

İncecik bir ses geliyordu şimdi ama nerden?! Yanıma döndüğümde benden gene büyük bir ablanın birşey tutuğunu gördüm.

Bende denemek istiyordum.

Sessizce ablanın yanına gittim. Beni daha görmemişti.

"Bende deneyebilir miyim?"

Bana dönünce gülümsedi. Herkes niye gülümsüyor yaa?

"Tabi ki küçük Hanım. " Diyerek yanına oturmamı işaret etti. Gösterdiği yere oturup elimi uzattım. Tanışmalıydık değil mi?

"Cho Hee."

"Min Yoon. Sen Jungkook'un kızısın değil mi?"

"Hm,hm."

"Pekala. Sana öğretmemi ister misin?"

Heyecanla gülümsedim. Çok güzel sesi vardı.

"Tamamdır."

....

"O zaman yarın gene geliyorsun?"

"Hm,hm."

Oturduğum yerden kalkıp kapıya yöneldim. Babam odaya gitmeden gitmem gerekiyordu.

"Cho Hee, bekle."

Ablaya dönüp baktım. Tam yanıma gelmişti.

"Bundan babaya bahsetme tamam mı?"

"Neden ki?"

Ben bahsetmek istiyordum ama!

"Seninle bir şarkı öğrenelim sonra uygulamalı olarak babana gösterelim. Hm? Hem süpriz yapmış oluruz. Daha çok sevinmez mi?"

Olabilir. Belki daha çok sevinirdi. Kafa salladım. Umarım sevinirdi.

"Yarın görüşürüz."

"Görüşürüz abla."

Şimdi ben nereye gidecektim?

Yürümeye başladım ama nereye gideceğimi bilmiyordum. Bizim o da nerdeydi yaa?!?!?

Bir kapıya yaklaşınca kulağımı dayadım. Başka nasıl bulabilirdim ki?

"Hyung!! Bak son kez söylüyorum oyun bozancılık yok!"

Bu Jimin abinin sesiydi değil mi?

"Fıstık?" Arkamı dönüp baktım. Bu dev abiydi. Yakalanmıştım!!

"Jungkook'u mu arıyorsun?"

Babam odaya götürürdü bizi. Bence onun yanına gidebilirdim. Kafa salladım.

"Gel bakalım. İçerideler."

Kapıyı açıp içeri girdik. Benim elimi tutuyordu.

"Size hediye getirdim."

Koltuktan gözükmüyordum ki!!

"Nedir hyung?"

Babamın sesiydi.

Biraz daha ilerleyince ortaya çıktım. Sonunda yaa!! Herşey benden büyük!!

"Miniğim?"

Babam yanıma gelip beni kucağına aldı. Galiba neden burda olduğumu merak ediyordu.

"Efendim."

"Sen nasıl yataktan indin?"

Gözlerimi kaçırdım. Sormasa da olabilirdi.

"Koltuğa atladım."

Gözlerini kocam açtı. Galiba kızacaktı.

"Tanrım, ya düşseydin! Çok şükür ki düşmemişsin. Gel gidelim de kahvaltı yapalım."

Abilerime el sallayıp, kollarımı babamın boynuna doladım. Çok rahattı burası yaaa.

"Küçük Hanım, koltuğa atlama nedeninizi sorabilir miyim?"

"Çok sıkılmıştım." Kafamı da boynuna gömüp, kendime rahat yer edindim. Çok rahattı ama babam da çok güzel kokuyordu. Bende bu parfümü kullanmak istiyordum.

"Ben giderken mi uyandın?"

Kafamı salladım. Ne yaptığımı söylemicektim. Ablanında dediği gibi süpriz yapacaktım. Hem Daha çok mutlu olurdu. Değil mi?

Odaya gelmiştik sanırım. Koltuğa oturup, bana bakmaya çalıştı.

"Miniğim, uykun mu var birtanem?"

"Çok az." Yorulmuştum. Çok zordu keman çalmak ama istiyordum.

Elimle de gösterince, elimi tutup öptü. Çok güzeldi.

"O zaman sen uyu miniğim. Ben kahvaltı getirim. Hm?" Babamın kucağından kalkıp, tekrar oturdum. Bu sefer tek fark bacaklarım öndeydi.

Kollarımı da beline sarıp, gözlerimi kapattım. Çok rahat uyuyabilirdim.

"Küçük Hanım benim kucağımda mı uyuyacaksınız?"

"Hm,hm."

Kafama öpücük kondurunca uyudum. Çok yorulmuştum.










27.05.2020

19.37

-Jeonikook

SingularityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin