7|Senin Kızın

247 23 3
                                    

Bölüm 7|Senin Kızın

-Jeonikook iyi okumalar diler...

|Bu bölüm sadece Jungkook'un anlatımındandır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Bu bölüm sadece Jungkook'un anlatımındandır.|


"Hoşgeldiniz çocuklar." Saygıyla eğilip PD'nin gösterdiği yerlere oturduk.

O kadar gerilemiştim ki ellerimin titremesine engel olamıyordum.

Derin bir nefes al ve sakinleş.

Bence de sonuçta birazdan geberip gideceksin.

"Biliyorsunuz ki tatiliniz yaklaştı. Ve Jungkook'un kızı var. Bu da bir sorumluluk getiriyor. Bende dedim ki bu uzun çalışmanın ardından uzun bir tatili hakketiniz. Tatil sürenizi uzatma kararı aldık. Hem Cho Hee'nin size alışması için. Hemde buraya adapte olması için."

Kafamızı salladık. Kesinlikle bunun için teşekkür edecektim.

"Ve tabi artık erken çıkabilirsin. Tekrarları çok abartmadan yapıp akşam belli bir saate gidebilirsiniz."

"O zaman biz çıkalım efendim." PD kafasını sallayınca şaşırdım. Benimle konuşmayacak mıydı? Konuşmayı bırak ben tokat atmasını bile bekliyordum.

Jimin hyung beni dürtünce ayağa kalktım. Galiba bu durumu kabullenemeyecektim.

"Jungkook sen bekle. Senle baş başa konuşalım."

Hasss....

Jin hyung 'Bittin sen.' Bakışı atarak gitmişti. Ben gerçekten bitmiştim.

Tanrım sen bana yardım et...

Hyunglarım odadan çıkınca derin bir nefes alarak PD'nin karşısına oturdum. Oturmamız bile garip gelmişti.

Konuşmasını beklerken ellerimle oynuyordum. Çekiniyordum. Sonuçta bu durum yasaktı. Hatta sevgili olmak yasakken benim bir kızım vardı.

"Kızını dün kucağında gördüm. Galiba seni kabullenmiş?" Keşke bu kadar çabuk olsaydı ama olmamıştı.

"Yani. Bana çok uzakta davranmıyor, çok yakında."

Elini dizimin üstüne koyup okşadı.

Bu adama noldu lan?!

Acaba içine cin falan mı kaçtı?!!

"Seni anlıyorum çünkü benimde 5 yaşında bir kızım var. Ve hemen hemen şuan neler yapmak istediğini, hissettiğini gözlerinden anlayabiliyorum."

O kadar belli ediyor muydum yaa?

"Evlat. Sana kızmadım. Evet bir kuralımız var ve sen onu çiğnedin. Bu şirket kurallarına aykırı ancak sen bu çiğneğin kurallardan bir doğru çıkardın. "

"Gördüğüm kadarıyla da bu doğru hayatında ki en değerli kişi olmuş?"

Kafa salladım. Doğruydu. Cho Hee artık benim hayatta ki en değerli varlığımdı. Onun için herşeyi yapabilirdim...

" O senin kızın Jungkook. Sevgini göstermekten çekinme.Ona sarılmak mı istiyorsun uyanıkken sarıl, onu öpmek mi istiyorsun uyanıkken öp, ona prensesim,birtanem canım demek mi istiyorsun de. Çünkü şuan o senin sevgini istiyor. Taehyung,Jimin,Jhope, Yoongi fark etmez ona sevgi gösterirler ancak onun sana ihtiyacı var."

"Ve inan bana..."

Gözlerin de şevkat görmek alışık olduğum birşey değildi. Genellikle bu durumda bana kızmasını beklerdim ancak o bana yardım ediyordu. Ona minnettar olmamı sağlıyordu.

"Onu öptüğün zaman, ona sarıldığın zaman, ona prensesim dediğin zaman o da sana gülümseyecek. Sanki seni mutlu etmek ister gibi. Bu yüzden ona sevgini göstermekten çekinme."

Gülümsedim. O benim kızımdı. Ve ben ona sevgimi gösterecektim.

"Hadi git de kızınla birgün geçir." Hızlıca odadan çıktım. Şuan cesaret gelmişti ve kullanmak en mantıklısıydı. Bu yüzden seve seve kullanacaktım.

"Hey!! Kook!! Nereye?!!"

"Kızımın yanına!!"

Hyunglarıma kısa cevap vererek merdivenlerden daha hızlı inmeye başladım.

Odanın kapısını açınca koltukta oturmuş bekleyen Cho Hee gülümsememe yol açtı.

Saatin kaç olduğunu bilmiyordum ancak geceye kadar onunla ilgilenmek istiyordum.

Telefonumu kapının yanında ki masaya bırakıp Cho Hee'nin yanına gittim. Daha beni fark etmemişti.

Yanına oturunca uyumak üzere olduğunu fark ettim. Can sıkıntısından uyuyor olmalıydı. Ona uğraşlar bulmalıydım ki burda canı çok sıkılmasın.

Göz kapaklarını açık tutmakta zorlanıyordu ama uyumak istediği de belliydi.

Koltuk altından tutarak onu kucağıma aldım. Bunu neden yaptığımı bilmiyordum ancak yapmak istiyordum. Yapmakta da pek bir sakınca görmüyordum açıkçası.

Onun oturduğu yere oturup onu izlemeye başladım. Melekler gibi kokuyordu,meleklere benziyordu.

Benim meleğimdi.

Saçlarına,yanaklarına,burnuna,gözlerine,ellerine tek tek naif öpücükler kondurmaya başladım.

Hayatıma gireli hemen hemen üç gün oluyordu ve şimdi den hayatımda ki en değerli varlık olmuştu.

Ve galiba ömrümün sonuna kadar da en değerli varlığım olmaya devam edecekti.

"Bekliycem kızım. Bekliycem. Senin beni baban olarak göreceğin günü bekliycem. Ne olursa olsun."











06.05.2020

16.42

-Jeonikook

SingularityHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin