Melez Cadı ve Kayıp Kahin(10)

1K 79 138
                                    

İyi okumalarr ❤️

Bölüm On: Rose Weasley Nemesis'e Bir İki Ders Veriyor ve Canavarlar Denizi'nde Demogorgon Buluyoruz

"Ben oynarım!"

Şiddetli atışmamız birden Rose'un sesiyle kesildiğinde hepimiz durup ona dönmüştük. Kahverengi gözleri dördümüzde dolanıyor ve parlıyordu. "Ben oynayacağım. İçinizde en kafası çalışan benim ve hepiniz biliyorsunuz bunu."

"Yaralısın sen." dedi Jane elini sallayıp suratını buruştururken. "Sus, konuşma." Rose ona ters ters bakıp gözlerini devirirken Scorpius dudaklarını büzüp hafifçe bizden uzaklaşmıştı. Rose saldırırsa kaçmaya hazırdı artık, ona bakıp bezginlikle kafamı iki yana salladım ama o Scorpius'tu. Çok da şaşırtmamıştı beni. "Beynim değil kolum yaralı Jane. Ben oynayacağım."

Birden gözleri bana dönüp sinirle dönüp elini tehdit eder gibi bana uzatmıştı. "Hem zaten sen onunla dövüşeceksin şu konuşmada bile olmaman gerekiyor." İtiraz etmek için ağzımı açtığım an Jane, Albus ve Scorpius kafalarını sallayıp Rose'u onayladılar. "Hainler." dedim onlara inanamıyormuş gibi bakarken.

Ama benim Nemesis'le kart atma ihtimalimin bile kalmadığını görünmezmişim gibi yaparak gösterdikleri için bakışlarımı görmediler. İç çekip somurtarak tekli koltuğa oturdum. "Rose sen yaralısın ya birden ağrın başlarsa ne olacak, dikkatin dağılmış olacak ve bum Nemesis kazanacak. Kadın tanrıça, bırak bizden biri oynasın."

"Ha ben sizden biri değilim yani?" dedi Rose trip kartını Albus'a oynayarak. Albus duraksadığında Jane kafasını iki yana sallamıştı. "Weasley haklı olduğumuzu biliyorsun bunun sonunda ölüm var öyle basit bir şey değil." Scorpius'a dönüp dudaklarını yalayan Rose parmaklarıyla koltukta ritim tutmaya başlamıştı. "Kaç yaşımdan beri büyücü satrancı oynuyorum biliyor musunuz?" Scorpius'ta olan gözleri Jane ve Albus'a döndü. "Beş, babamla oturup saatlerce oynarız. Babamın büyücü satrancında ne kadar iyi olduğunu en iyi sen biliyorsun Albus yani kapa çeneni. Onun dışında yıllardır babamla kart oyunları oynuyoruz biz lütfen şu duygusallığı kenara bırakıp mantıklı düşünün, ben hepinizden daha avantajlıyım. Jane senin dikkatini çok çabuk dağılıyor, Scorpius sen çok çabuk ego yapıyorsun ve Albus sen de kaybedeceğini düşündüğünde paniğe kapılıyorsun."

"Peki ya ben?" dedim bana ne diyeceğini merak edip ilk defa konuşarak. "Sende DEHB var." dedi Rose sormam bile aptallıkmış gibi. "On dakika sonra kart oyunun ne olduğuyla bile ilgilenmezsin sen."

"Çok iyiydi Miss Weasley." dedim kabul ederek. "Beni ikna etti." Diğerlerine dönüp Rose'u işaret etmiş tarafımı belli etmiştim.

"Yapma ama Thea!" Jane neredeyse çığlık atmıştı. "Jackson haklı ama." dedi Scorpius da benimle yenilgiyi kabul edip. "İçimizde en zekimiz o." Jane, Albus'a döndüğünde Rose'un onu da ikna ettiğini görüp ayağını yere vurdu. "Tek kalmaktan nefret ediyorum."

"Evet çünkü dediklerinin bir önemi olmuyor." dedi Rose sakin ses tonuyla. "Güven bana bir şey olmayacak." İlerlemiş Jane'nin kolunu sıvazlamıştı. Scorpius kusuyor gibi ses çıkardı. "Iy sarılmayın sakın."

"Malfoy sarılmayı sevdiğini biliyoruz." Albus konuştuğunda ona tehlikeli bir yavaşlıkla dönen Scorpius kaşlarını kaldırdı. "Hadi tekrar söyle." Albus tekrar söyleyecekken aralarına atlayıp kollarımı sırayla omuzlarına atmıştımı. "Of ne kadar uzamışsınız ya."

Ben boyları hakkında söylenirken Rose, Jane'le konuşuyordu. Jane olabildiğince ikna olduğunda Nemesis içeri girdi. Hâlâ manyak motorcu gibi duruyordu ama elinde fal kurabiyesi yerine kart desteleri vardı. Salonun köşesindeki fal kurabiyelerini elini sallayarak yok ettikten sonra orada ahşap, kare ve devasa bir masa belirmesini sağladı. "Hanginiz benimle oynayacak?"

Half Blood WitchHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin