"Size ne kadar teşekkür etsem az Doktor Lee.Siz orada olmasaydınız şuan ne durumda olurdu kim bilir?"
"Bu benim görevim efendim,lütfen sizde biraz rahatlayın artık."
Uğuldayan kulaklarımda yankılanan konuşmalar ile gözlerimi açtım.Kafamda bir dünya taşıyordum sanki,inanılmaz ağrıyordu.
Görüş açıma giren büyükannem ve beyaz önlüklü kişi ile yine başarısız olduğumu ve hastanede olduğumu anladım.Neden bir türlü olmuyordu?
"O uyandı,Doktor Lee, Jaemin uyandı."
Dolu dolu gözlerinden kırışmış yanaklarına damlalar düşen büyükannem yanıma oturup elimi kavradı.Benim yüzümden bu kaçıncı uykusuz geçen gecesiydi,kaçıncı kez beli hastane odalarının koltuklarında uyumaktan tutulmuştu Tanrı bilir lakin asla bıkmıyordu.Yanımda olmaktan,benim için endişelenmekten yorulmuyordu.Şimdi gözlerimi açtığıma lanet etmesi gerekirken çocuk gibi heyecanla çırpmıştı minik ellerini.
"Ahh benim küçük meleğim,o kadar çok korktum ki..."
"Haftanın üç günü aynı şeyi yaşıyoruz zaten büyükanne abartma."
Yaptığım onca saygısızlığa ve edepsizliğe rağmen her daim yanımda olan büyükannemi üzmek değildi amacım elbette lakin artık anlamalıydı.Ben buydum,endişelenmeyi bırakmalıydı.Hasta olmuştu kederden,çektikleri yetmezmiş gibi bırakmıyordu peşimi.
"Sağlık durumuzunuz hakkında bir değerlendirme yaptım Bay Na,konuşmamız gerek-"
Baş parmağım büyükannemin yumuşak tenindeki nemliliği silerken kulaklarıma dolan tanıdık ses ile çevirdim başımı.O kadar gürültünün içinden sıyrılıp içimi huzurla dolduran ninni sesli adamı unutmamıştım elbette.
"Bir dakika,sen dün gece benimle sevişmek isteyen kişi değil misin?"
Hiç çekinmeden sorduğum soruyla kapandı kelimeler dökülen kan kırmızısı dudakları.Tam karşımda duran suratı çok net hatırlıyordum.Dün gece gittiğim barda ben dans ederken uzun süre beni izlemiş ve en sonunda tam da beklediğim gibi yanımda bitmişti.Ona on saniye vermiştim cazibeme kapılması için fakat üç saniye dolduğu gibi büyük bir açlıkla yapışmştı dudaklarıma.Utanmadan öpmüştü yumuşaklıklarımı,kurumuş dudaklarım diliyle hasret kaldığı neme doymuştu.
Kabul ediyorum bende yoğun bir çekim hissetmiştim ve en az onun kadar istekliydim,zira istemesen hayallerinde dahi bedenimi yeşertmesine izin vermezdim.
Siyah saçları özenle taranmış,üzerine giyindiği kolsuz tişörtüyle kaslarını ortaya çıkartmıştı.Sert ve çekici görüntüsüne karşın ondan gelen vanilya kokusu bende daha da büyük bir merak uyandırmıştı.Gizemli adamları severdim.Küçük gözleri ve şekilli dudakları ise isteklerimin ayrı cabasıydı.
Benden büyük olduğunu az çok anladığım bu adamla güzel bir gece geçirme fikri içimi heyecanla doldurmuşken yine yanlış zamanlamam yüzünden lezzetli öpüşmemiz yarım kalmıştı.Ne büyük kayıp...
Soruma karşılık beklerken süt beyazı yanakları al al olmuştu.Ne yani utanıyor muydu?
"Bayan Na ,bizi torununuz ile biraz yalnız bırakır mısınız?"
Şaşkınlıkla kolumu çimdikleyen büyükannem doktor olduğu artık kesinleşen adama saygıyla eğildi kısaca.Odadan çıkmaya yönelirken bana yaptığı kaş göz hareketleri minik tehditler savuruyordu iyi bir çocuk olmama karşın.
"Ben kapının orada oturuyor olacağım."
Büyükannemin gıcırtılı kapıyı üzerimize kapatması ile Suratıma yaramaz gülüşümü yerleştirdim,üzerime giydirdikleri hastane pijamasının düğmelerini açtım hızlıca.Büyükannemin arkasından bakan doktor beni fark ettiğinde elindeki dosyayı bırakıp yanıma geldi ve açılan kumaşı eliyle tuttu.