Gencin yumuşak saçlarını nazikçe kuruttu Jeno. Sanki dokunsa onu kıracakmış gibi hissediyordu. Jaemin'in anlattığı o tüyler ürpertici olay eşliğinde ikisi de banyoda uzunca bir süre ağlamış, bedeninde derman kalmayan Jaemin, Jeno'nun kollarıyla taşınmıştı.
Saç kurutma işleminin bitmesiyle hareketsizce karşısındaki duvarı izleyen Jaemin'e yaklaştı genç. Elindeki pijamaları giyinmesi için uzattı ancak hiçbir tepki almamıştı. Bu tarz yaralayıcı ve travmatik olayların hatırlanması ile beyin kendini savunmasız bulup işlevsiz kalabiliyordu. Jeno bunu bildiğinden şuan ne yaparsa yapsın tepki alamayacağını anlayarak Jaemin'in üzerinden havluyu aldı. Kötü hissetmesini istemiyordu, bu yüzden gözlerini gencin gözlerinden bir saniye ayırmadan hızlıca giydirdi Jaemin'i. Ardından kendi üzerini de giyinip odanın kapısına ilerledi.
"Sen biraz uyuyup dinlen. Ben salonda yatarım."
Jeno'da yeni bir korku kıvılcımını bırakmıştı. Şimdi her hareketinde Jaemin'in yaşadığı iğrenç olayı hatırlayacak ve Jaemin'e bakmaya bile çekinecekti. Bu durumda aynı odada kalmasalar Jaemin'in daha rahat edeceğini düşünerek odadan çıktı.
Koltuktaki yastığı düzelterek kendini koltuğa atmaya tam hazırlanmıştı ki kavranan kolu ile irkildi.
"Benimle uyu doktor. Lütfen..."
Gencin melül bakışları eşliğinde Jeno teklifi geri çevirmemiş, ikili beraber yatak odasına geri dönmüştü.
Jaemin rahatça yatağa yatarken Jeno poposunun bir kısmı dışarıda kalacak şekilde uzanmıştı. Bu düşünceli davranışları gencin suratında tatlı bir tebessüm oluşturmuştu.Jaemin karşısındaki yabancı sayılan adama her mazi olan saniyede ona daha çok güveniyordu.
Doktoruna yaklaşıp belini kavradı ve hızlıca kendine çekti Jaemin.
"Böyle uyuyalım."
Kafasını Jeno'nun göğsüne yaslayıp gözlerini yumdu. Bu sırada Jeno'nun hızlanan kalp atışları ile de gülmeyi ihmal etmemişti.
Bir süre hareketsiz duran Jeno kendince bazı kararlar vermişti. Jaemin'in ona güvenmeye başladığı ortadaydı. Bu saatten sonra Jeno'nun tek yapması gereken ise bu güveni boşa çıkarmamak olacaktı.
Naif bedeni kendine çekip kollarını Jaemin'in ince beline doladı. Bir eliyle da yavaşça şampuan kokan saçlarını okşuyordu.
"Çok fazla kişiyle seviştim doktor. Zevk için değil,o lanet herifin bana dokunurken çıkardığı sesleri, suratında oluşan o tiksinç görüntüyü unutabilmek için. Fakat ne oldu biliyor musun doktor? Her altına girdiğim adamda o suratı gördüm, her adımı inleyen seste onun tınısını duydum... "
Yatakta hafifçe doğrularak Jaemin'in gözlerine baktı genç. İstemsizce kaşları çatılmıştı. Kıskanmış mıydı?Hayır bu tamamen daha önce tanışmamış olmalarına karşılık hissedilen pişmanlıktı.Belki Jeno onu daha önce bulsaydı daha saf kalabilirdi gencin bedeni.
" Onu unutmak için bedenine bunu neden yapıyorsun? "
" Kendin söylüyorsun ya doktor. Onu unutmak için... "
Sırtını yatak başlığına dayanan genç doktor nemli saçlarını karıştırdı. Korkunç durumu yaşayan kendisi bile değilken sanki bir uçurumda sallanıyor gibi hissediyordu. Belki de boynunda bir ip vardı ve ayaklarının altındaki sandalye düşmeye hazırlanıyordu.Ya da cellat ipiyle bağlanmıştı bedeni azrail karşısında.İşte öyle çaresiz hissediyordu.Kendi yaşamamasına rağmen içini saran bu hisler korkunçtu.Delirtici...
Doktorunun yaptığı gibi Jaemin de yaslandı siyah yatak başlığına ve kafasının doktorun omzuna düşmesine izin verdi. Nedenini bilmese de bildiği bir şey vardı:sürekli Jeno ile temas halinde olmak istiyordu.
"Uykum kaçtı doktor."
"Benim de..."
Aklına aniden gelen fikir ile parmağını şıklatıp ayağa kalktı Jeno. Yatakta kendisini izleyen Jaemin'in bileğini tuttuğu gibi çekiştirerek koridorun sonundaki küçük kitaplığa kadar sürükledi.
"Ne yapıyorsun doktor?"
Cevap vermeden bir tane kitabı sertçe çekti Jeno ve gürültüyle kitaplık hareket etti. Duvara doğru kıvrılan kitaplığın ardında küçük bir oda vardı.
"Vay be, sen de baya film izlemişsin doktor."
Meraklı bir çocuk gibi büyüğünü beklemeden odaya daldı Jaemin. Penceresiz kutu gibi bir odaydı. Fakat burayı özel kılan duvarlarda Van Gogh eserlerinin bezenmiş olmasıydı. Ve tavandaki inanılmaz gerçekçi yıldızlar...
Odanın tam ortasındaki banka oturup bağdaş kuran Jaemin 'Yıldızlı Gece' tablosuna bakıp kocaman gülümsedi.
"Yıldızlı Gece resmini Saint-Remy'deki akıl hastanesinde yatarken ve sıkça gelen nöbetler yüzünden akıl sağlığının çok da düzenli olmadığı bir zamanda yapmış Van Gogh. Parmaklıklı camından bütün gün güneşin doğuşunu bekler, yalnızca onu bir kaç kere daha izlemek için intiharını ertelermiş. Çizdiği hayal ürünü selvi ağacının mezarlıklarda bulunması onun ölümü bir şekilde tasvir ettiği yönünde yorumlanıyor. Yıldızların da ölümü en çok hatırlatan öge olması onun on bir tane yıldız çizmesine sebep olmuş. hiç duymuş muydun doktor?"
Gözleri hayretle açılan doktor Jaemin'in yanına oturarak eliyle tavanı gösterdi.
" Sence duymamış gibi mi görünüyorum? "
İkili tavandaki on bir tane yıldızı izledi bir süre. Sonra bakışları birbirine kenetlendi ve aynı anda dudaklarından o efsanevi ressamın sözleri çıktı.
"Yıldızlara bakmak beni daima hayal dünyasına daldırır. Kendime sorarım, Fransa haritasındaki noktalar arasında seyahat edip belli bir noktaya ulaşıyoruz da neden gökyüzündeki bu parlak noktalara ulaşamıyoruz? Nasıl trene atlayıp Tarascon'a ya da Rouen'e gidiyorsak yıldızlara ulaşmak için de ölebiliriz."
Simalarında oluşan o güzel tebessümleri ile fark etmeden birbirlerine yaklaştı iki genç. İstemsizce gözleri Jaemin'in dudaklarına kayan Jeno içten içe kendine küfürler savururken onun kendini tuttuğu fark eden genç aniden dudaklarını doktorun kırmızılıklarına bastırdı. Kısacık bir süre önce Jaemin'in söylediklerinden dolayı geri çekilmek istedi genç doktor ancak bedenine sarılan kollar ile başaramadı.
Basit bir dudak demesiyle başlayan öpüşme iyice şehvetle düşmüş, iki genç nefes nefese kalana kadar birbirlerinin dudaklarında hüküm sürmüştü. Nefes almak için ayrıldıklarında durması gerektiğine karar veren Jeno, biraz mesafeyi açtı.
Jaemin'in suratını avuçlarının içine alıp alnını alnına yasladı. Onunla şuan deli gibi sevişmek istiyordu, Jaemin aklını başından alacak kadar çekiciydi ancak o diğerleri gibi olmayacaktı. Jaemin için özel biri olana kadar çabalayacaktı.
"Bundan sonra kimsenin sana bakışlarıyla dahi dokunmasına izin vermeyeceğim Jaemin..."
************
Wuhuuuu Jeno baba oleyyy👹Umarım bölümü sevmişsinizdir millet çünkü ben hiç sevemedim. Bu kitabın taraftarları kendinizi Bir belli edin ayol!
Sizleri seviyorum, çokça sevgi yolluyorum, NOMİN ile kalın 💙❄️
(düzenlendi)
