prσfєsör

583 67 33
                                    


Titreyen ellerimi saklamak istercesine arkamda birleştirdim. Doz tedavisi her ne kadar iyileşmemde yardımcı olsa da hala bitmeyen bağımlılığım etkisini gösteriyordu.

Banyodan çıkan doktorun karşısında dikildim.

"İ-iğneye iht-ihtiyacım var."

Konuşmam zorlaşırken boş bakışlarla beni süzüp çekmecede çıkardığı şırıngaya ilacı çekti.

"Kolunu aç."

Titreyen ellerim sebebiyle epey uğraşmanın ardından açabilmiştim kolumu. Hiç beklemeden iğneyi batırması beklediğim bir hareket değildi.

"Ah! Acıttın!"

Çıkardığı iğneyi odanın köşesinde bulunan çöpe attı. Komidinden aldığı havlu ile saçlarını ovuşturuyordu şimdi.

"Yarın ameliyatta olacağım için yokum. Bu yüzden bu gün ağır bir doz vurdum. Seni üç gün idare eder."

Kafamı sallayarak tekli koltuğun üzerinden kelepçeyi alışını izledim. Yanıma gelip ifadesizce bileğimi kavradı. İki elimi de kelepçelerken umutsuzlukla baktım gözlerine.

" Kollarını tercih ederdim. "

" Benim kollarımı mı tercih ederdin yoksa herhangi birinin kolları işini görür mü?"

"Doktor! Ağır konuşuyorsun!"

"Dört dakika içinde başlayacak."

Sözcükleri ok gibi kalbimi delip geçerken sessizce uzandım yatağa ve çaresizce beklemeye başladım.

Üşüyordum. Ama aynı zamanda yanıyordum da. İçimde kopan fırtınalar ürkütücüydü. Ve ışıldayan yıldırımlar sağır olma isteği uyandırıyordu.

Küçük bir çocuk gibi bacaklarımı karnıma çektim. Gerçi doğru ya, hala küçük bir çocuktum ben...

Başıma saplanan ağrı ile anladım krizin başladığını. Koltukta kitap okuyan doktoru rahatsız etmemek adına alt dudağımı dişlerimin arasına alıp çığlıklarımı dudaklarımın içine bıraktım. Kesikleşen nefesim ise algılamamı kaybetmeden son bir kaç kelime fısıldadı.

"Seni sevmek istiyorum doktor..."

Jeno'dan

"seni sevmek istiyorum doktor."

Bilincini kaybetmeden zor duyulur bir sesle söylenmişti Jaemin. Aniden içimde yeşeren umut çiçekleri ile gülümseyerek ayağa kalktım. Bu bir adımdı. Büyük bir adım...

Trafik kazası geçiren bir insan nasıl korkardı arabaya yeniden binmeye, tecavüze uğrayan bir insanın sevmekten korkması o halde çok haklı değil miydi?..

İlk gördüğüm geceden anlamıştım onun bende diğerleri gibi sıradan biri olmayacağını. Teni tenime, kokusu kokuma öyle yakışıyordu ki. Ve o elleri... Benimkilerin arasına kenetlenmek için yaratılmış gibiydi.

Tırnaklarının battığı kızarmış avuçları ellerim arasına alıp minik buseler bıraktım. Harektimle rahatlamışçasına yumdu gözlerini. Nefes alışları kontrolden çıkarken bıraktı kendini uyuşturucunun etkisine.

Yanına yatmak için yeltendiğim sırada inatla çalan telefonumu kavradım. Arayan sekreterim Yein idi. Önemli bir şey olmasa bu saatte aramayacağını bildiğimden açtım.

-Seni dinliyorum Yein.

-Doktor Lee, profesör hastanede ve ameliyathane ile ilgili bir sürü sorun çıkarttı önümüze. Hemen gelmeniz gerekiyor.

-Pekala, bir saat içinde geleceğim.

Her şeyin dört dörtlük hazırlanmasına rağmen profesörün sıkıntı çıkaracağına emindim çünkü Profesör Jung Jaehyun hep olumsuz yönleri araştırmasıyla bilinirdi.

Yorgunlukla suratımı ovuşturup yatağın yanına çöktüm. Krizin bitmesine hemen hemen yirmi dakika vardı. Jaemin sakinleşene kadar bekleyecek ardından hızla hastaneye gidecektim. Profesör ile tanışma vakti çoktan gelmişti.


**********

Selamlar! Tamamen geçiş bölümüydü biraz olay ekleyeyim dedim, umarım beğenmişsinizdir. Fark ettiniz mi bilmiyorum ama eskisi gibi yazamıyorum artık, olmuyor demekten de bıktım ama olmuyor cidden... 

(düzenlendi)(gene yazma konusunda umutsuzluğa kapıldığım bir bölüm olmuş,bazı notları değiştirmiyorum,yukarıdaki gibi)

𝙙𝙧𝙪𝙜☾ 𝙣𝙤𝙢𝙞𝙣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin