20

1.6K 146 11
                                    

#SeniSeviyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

#SeniSeviyorum

...

- İki Gün Sonra -

"Emin misin?"

"Eminim. Ben de oradan izleyeceğim."

Jungkook'un konser günü gelmişti ve benimle yer kavgası ediyordu. Bana Özel bir yer yaptırabileceğini söylemişti fakat ben kabul etmemiştim. Herkes nerede izliyorsa ben de orada izlemek istiyordum.

Bayıldığım günden sonra bana daha özenle yaklaşıyor ve sanki bebekmişim gibi davranıyordu. Şu iki gün içinde yürümeme bile izin vermemişti neredeyse. Ayrıca bu iki gün içinde haddinden fazla ona bağlanmıştım. Benim için endişesini ve çabasını, hele ki bana bakan gözlerinin beni özel hissettirmesine bağlanmıştım. Bir yandan da Jimin gibi artık ben de bu efsanenin içine girmiştim. Çıkmak düşüncesi korkutuyordu. Onu bir daha görememe düşüncesi beni daraltıyordu.

Şu an ise kulisteydik. Onlar hazırlanırken ben de etrafa bakarak oyalanıyordum. Arada Jungkook yanıma gelip kontrol ediyordu beni. Sadece göz devirmekle yetiniyordum. Bir kere daha yanıma geldiği an "İyiyim ben!" Diye bağırdım fakat fazla sesli olunca herkes bana baktı. Utanmanın zamanı değildi ama benim elimde değildi. Utançtan "Yani... Ben iyiyim aklın kalmasın." Dedim sessizce.

Jungkook önüme eğildi ve benle aynı seviyeye getirdi kendini. Elini çenemin altına koyarak başımı kaldırdı. Yere eğik olan kafam artık gözlerim onun gözlerine değecek kadar yukardaydı.

"Şans öpücüğü?" Dediğinde kızardığıma yemin edebilirim. Herkes alttan alttan sırıtarak kendi işine dönerken ben domates suratımla ondan gözlerimi kaçırıyordum ama onun da güldüğünü biliyordum.

Ayaklanınca gideceğini sandım fakat hızla yanağımı öperek dışarı koştu. O bunu yapıp gitti ama ben donmuş bir vaziyette gözlerim sonuna kadar açık şekilde kalakaldmıştım. Az önce yaptığı şey gözlerimin önüne gelip duruyordu.

Birisi üçten geriye saymaya başlarken artık gitmem gerektiğini anlamıştım. İnsanların olduğu yere gittim ve bana verilen yere geçtim. Ben gelene kadar dörtlü sahneye çıkmıştı bile. Dans ederek öne doğru yaklaştıkça yanımda duranlar zıplıyordu. Tabi doğal olarak da çığlık atıyorlardı. Her ne kadar kulağım felç olmuş olsa da sonradan ben de alışarak onlar gibi zıplamaya başladım. En azından bağırmadan.

JK güçlü bir şekilde -anlattığına göre bu rap oluyor- kendi partına girerken herkesin keyifli olduğu çoğalan çığlıklardan belli oluyordu. O an sanki okumayı yeni sökmüş çocuğunu gören bir anne gibi gururluydum. Onu sahnede parlarken görmek beni çok mutlu etmişti. Yaptığı işin karşılığını fazlasıyla hak ediyordu.

Herkes şarkı söyleyerek insanları eğlendirirken JK bir anda gözlerini kısarak bir şey arıyor gibiydi. Sanırım beni bulmaya çalışıyordu. Bu beni gülümsetirken elimi kaldırarak dikkat çekmeye çalıştım. Onunla göz göze geldiğimiz an güldü ve mikrafonunu ağzına yaklaştırarak "Bu aralar mor rengi seviyorum millet!" Dediğinde  bana bakmaya devam ediyordu.

Ayaklarım buz kesildi, havadaki elim yavaşça aşağı indi ve nefes almayı unuttum. Gözleri ışıklardan değil hisleriyle parlıyordu sanki. Kalbimin onu gördüğünden beri yaptığı tek şey hızlanmaktı bu sefer de şaşırtmadan hızlanmıştı.

Ben kendime gelememişken o gözlerini kapatıp açarak konsere odaklandı. Yanımdakiler omzuma çarpıyor fakat ben tek bir yerimi bile hareket ettiremiyordum. Elimi kalbime götürüp sakinleştikten sonra insanların aralarından geçerek zor da olsa dışarı çıkabilmiştim.

Gördüğüm ilk banka oturup gözlerimi kapadım ve sanki daha önce hiç gülmemişim gibi gülmeye başladım. Sonra ise mutluluktan ağlamaya. Fakat aklıma gelen Jimin'nin dedikleriyle kısa sürede, bir imkansıza aşık olduğum için çaresizlikten ağlamaya...

Onu seviyordum ve onu bırakmak istemiyordum. Haftanın bitmesine bir gün kaldı ama ben burada bir ömür kalmak istiyordum. Şimdi gidersem onu bıraktığımı sanarak hayal kırıklığına uğrayacaktı, gitmezsem en fazla iki gün sonra ona her şeyi unutturup ben yok olacaktım... En azından belki hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam etmesi benim ve onun için en güzel yoldu.

Yanımdaki banka oturan birkaç kızın gülüşme sesleriyle göz yaşlarımı gizlice sildim. O sırada onlar konuşmaya başladı.

"Haberin var mı? Şu JK'nin kız arkadaşını öldürmek için bir sasaeng kiralık katil tutacakmış!"

"Ne! Biraz abartmamış mı?"

"Açıkçası ben de o kızdan nefret ediyorum ama öldürmek biraz psikopatça! Ayrıca JK yakın zamanda ayrılacak zaten..."

"Tanrı aşkına Suzy! Sanki JK ondan ayrılsa seni fark edecekmiş gibi konuşuyorsun. Bırak da onların da bir özel hayatı olsun."

İkilinin konuşmalarını hayretle dinliyordum. Gidip şu Suzy denen kıza kimin ne olduğunu göstermek vardı fakat ben sabırla bekleyecektim.

Tabi ne kadar bekleyebilirsem...

...

Umarım bu bölüm hoşunuza gitmiştir💜

angel by the wings, rosekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin