15

1.7K 154 33
                                    

#KüreksizceVeMantıksızca

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

#KüreksizceVeMantıksızca

...

Elimi bırakmayıp sadece sinirle Jimin'e bakan JK'ye bir şey söylemek istedim fakat Jimin girdi araya.

"Sevgilim? Gerçekten sevgili değilsiniz biliyorum. Ayrıca..." beni kolumdan tutup kendine çekti ve kolunun altına alınca JK'nin gözleri açıldı. O sırada devam etti Jim.

"Benim sevgilime dokunmak için sen izin aldın mı?" Diye alayla sorunca ben bile ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. Derdi neydi bunun? Karnına çaktırmadan bir tane geçirince bağırmamak için kendini zor tuttu. Hak etmişti ama!

Jk gözlerini kapatıp geri açtı ve "İnan kim olduğun umurumda değil! Ben Rosé'yi alıyorum ve gidiyorum!" Deyip bu sefer o kolumdan tutarak kendine çekti. Noluyoruz ama ya!

Beni çekiştirerek arabaya götürürken ben arkaya doğru Jimin'e bakıyordum özür dilercesine. O ise ağzını oynatarak bir şey söylemişti. Gözlerimi kısarak anlamaya çalıştım ve anladığım kadarıyla şöyle diyordu.

"Sen-den" biraz daha zorladım kendimi gözlerimi kısarak " hoş-la--yor."

Aha buldum! Benden hoşlan- bir dakika ne? Ne demek hoşlanıyor! Ona ne saçmalıyorsun sen bakışımı atarken el sallıyordu. Arabaya bindik. Hareket eder etmez JK'ye baktım. Benden hoşlanıyor olamazdı değil mi? Niye hoşlansın? Jimin işte klasik abartan Jim! Çok fazla kafaya takmaya gerek yok.

İkimiz sessizlik içinde eve gelmiştik. Ben bir şey demeden odaya çıkıp üstümü değiştirdim. O ise salona geçmişti. Yanına gidip gitmemek arasında kalsam da burada can sıkıntısından öleceğime gitmeyi tercih ettim. Salona girdiğim gibi TV izleyen JK'nin karşısında olan koltuğa oturdum.

Sağ solu incelerken o birden "O sahildeki adam... Gerçekten sevgilin mi?" Diye sordu. Birden sormasını hem anlamamıştım hem de beni şüphelendirmişti. Kıskanmış olabilir miydi? Bu düşünceyle sırıttım.

"Güldüğüne göre sevgilin?"

Gülmeyi kesip kendime geldim. "Neden soruyorsun?"

"Hayır yani bileyim ki ona göre hareket edeceğim."

"Nasıl hareket edeceksin?"

Bana baktı fakat öylesine bakmamıştı, sanki gözleriyle birçok şey anlatmak istercesine. "Eğer sevgilinse sana karşı mesafeli olacağım..."

"Değilse?" Dediğim an yutkundu. "Değilse... Senden hoşlanabilirim sanırım." Dedi.

O an buz kesildim. Ya ben yanlış duydum ya da o tam olarak öyle demek istemedi çünkü imkanı yoktu bana karşı hislerinin olmasının. Daha tanışalı iki gün oldu ne ara hoşlanabilirdi ki? Gerçi Jimin ilk gördüğü an aşık olduğunu söylemişti fakat onun için de geçerli değildir herhalde.

Gözlerimi ondan kaçırıp sanki hiçbir şey duymamış gibi esnedim ve "Uykum geldi benim. Ben yatıyorum. İyi geceler!" Dedim ve ayağa kalktım. Tam merdivenlerden çıkıyordum ki "Biliyorum daha birbirimizi göreli iki gün oldu fakat seni ilk gördüğümde hiç yabancı gelmedin. Yüzün değil, seni gördüğümde içimde oluşan hissi sanki daha önce hissetmiştim. İster ilk gördüğümde, de ister başka zaman. Sadece senden hoşlanabileceğimi söyledim bu yüzden endişelenme. Olabildiğince görmezden gelmeye çalışacağım ama eğer sana olan hislerim artarsa ne olacağını ben bile bilmiyorum." Dedi.

Olduğum yerde çivilenmiş gibi durdum ve daha sonra ona doğru ilerledim. Tam karşısına geçip "Jungkook... Ben bir hafta sonra gideceğim. Bu söylediklerine karşı verebileceğim tek cevap bu. Lütfen işleri daha fazla zorlaştırma!" Dedim.

"Bir ay? Bir ay demiştik!"

"Ben bir şey demedim JK... Ayrıca şu an gitsem bile insanlar senin sevgilin olduğuna hâlâ inanırlar."

Başka bir yere bakıp kendine kızdı. "Mahvettim değil mi her şeyi? Belki de emin olduktan sonra sana bunları açıklamalıydım."

"Kendini suçlama. Sadece bu bir haftayı güzel vakit geçirerek harcayalım olur mu?" Dedim ve gülümsedim. İstemeyerek olsa da cevap verdi.

"Peki... İki gün sonra konserim var. Konserden sonra bir akşam yemeği yemeye ne dersin?" Dedi. Kafa sallayarak onayladıktan sonra odama çıktım.

İkimiz... Ben ve o. Nasıl anlatsam? Sanki ikimiz de büyük bir nehirde kürekleri elinden kayan iki kişinin tek bir sandalda akıntıya kendilerini teslim etmesi gibiydik.

Gideceğimiz yere yön veren küreklerimiz elimizden gittiği gibi duygularımıza yön veren mantığımız da gitmişti. Şimdi o ve ben kendimizi akıntıya bırakıp sadece yolun sonunda nerede olacağımızı merak ediyorduk.

...

Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir!!

Sizi seviyorum, sağlıklı ve huzurla kalın💜

angel by the wings, rosekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin