14.Bölüm

266 106 87
                                        


Billie eilish : listen before i go

Buraya sevdiğiniz arkadaşlarınızı etikeleyebilirsiniz 😊

Keyifli okumalar dilerim.

_______________

Melisin lavabodan çıkmasıyla tırnağımla parçalamış olduğum avuç içimi yumruk yapıp aynaya vurdum. Kırılan aynanın parçalarıın kesmiş olduğu yerlerden akan kanın, süzülüşünü seyrettim. Elindeki kesimliş olan yerlerin ağrısı kalpimdeki ağrıyı örtmüyordu. Her şeyde payım vardı ama hiçbir bok bilmiyordum. Neden düşmanlardı birbirine? Neden benim öğrenmeme müsaade edilmiyordu? Aklımdaki sorular içimi parçalarken elimdeki kanı umursamayıp lavabodan çıktım. Bu gün ne olursa olsun öğrencektim.
Bizimkilerin sınıfta olduğunu düşünüp sınıfa doğru yol aldım. Sınıfın kapısının önüne geldiğimde tahminimin doğruluğunu kendi çapımda kanıtlamıştım. Sınıfın içine girip kimsenin bakışını umursamadan barışın önünde durup bakışlarımı ona kenetledim. Beni umursamayıp elindeki kalemle karalamış olduğu kağıt parçasına bakıyordu.

Bakışlarımı hala üzerinde tutmaya devam ederken elimdeki kalemi masaya bırakıp, bakışlarını bana çevirdi.
Hiçbir şey demeden barışın elinden tutup sınıftan çıkartım. Hiçbir tepki vermemesine şaşırsamda bozuntuya vermedim. Boş olduğunu düşündüğüm spor salonuna girip kapıyı arkamızdan kapatım. Bakışlarımı barışa çevirdiğimde umursamaz hareketlerle kendini duvara yaslayarak elini göğsünde bağdaş kurup bana bakıyordu.

Bu gün bu konu burada bitecekti. Ellerimi barış gibi göğüsümde birleştirip boğazımı temizledim ve o inanılmaz cümleyi kurdum (?)
"Konuş!"

Barış umursamaz hareketlerle devam ederken boğazını temizleyip"Ne konuşayım?"

"Bana bilmiyormuş numaraları yapma barış bende bu okulda okuyorum bende buranın bir üyesiyim ama gel gör ki hiçbir bok bildiğim yok neden ya neden anlatmıyorsun niye kimse bana bu lanet olası okulda neden düşman olduğunuzu anlatmıyor?"

Barış bağdaş kurduğu ellerini gevşetip duru'nun üzerine doğru yürüdü "Seni ilgilendirmeyen bir konu merak etme"

Barışın üzerime doğru adım atmasıyla korkmadığımı belli etmek için bende kendisine doğru bir adım attım. İşaret parmağımla barışın kalpini gösterip "Merak ediyorum ama bu düşmanlığınızı değil, Seni.
Neden her olayın kapısı seni gösteriyor barış. Neden o Selin denen kız senden nefret ediyor. Bu düşmanlık Erkeklerin, kızlarla olan düşmanlığınız değil. Senin kızlarla olan düşmanlığın. Naptın kızlara? Yakışıklı güzel yüzünle aşıkmı ettirdin kendini kızlara?
Veya kızarı sırasıyla altına mı aldın? Yada şeymi demeliyim kızı kendine aşık ettirip ölümüne seb..

Cümlemi tamamlamaya kalmadan barışın yüzüme vurduğu tokatla bakışlarım yere sabitlendi. Ellerimle barışın vurmuş olduğu yeri ovalayıp bakışlarımı barışa çevirdim. Yaptığı hareketten pişmanlık duyuyordu. Gözlerini büyütüp başımı avuclarının arasına aldı.

"D-duru ben çok özür dilerim. Bilerek olmadı kendime hakim olamadım birden. Bunu yapan ben değilim."

Başımı barışın ellerinden çekip " Sakın! Sakın bir daha bana yaklaşma. Senden nefret ediyorum barış. Şuan kızları daha iyi anlıyorum sen tam bir hayvanın tekisin."

"D-duru dinle beni bak herşeyi anlatıcam. Lütfen böyle düşünme."

"Hiçbir şey anlatma barış atmış olduğun tokatla herşeyi anladım ben. Böyle yapmaya devam et umarım yapayanlız kralığında taht kurarsın"

"D-duru dinle beni"

Barışı umursamadan spor salonun kapısını açıp dışarı çıktım. Göz yaşlarım benden bağımsızken, bizimkilerin beni bulamayacağı yer olduğunu düşündüğüm müzik odasına girdim.

BFFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin