Bu kitabı sevecegini düşündüğünüz arkadaşlarınıza tavsiye ederseniz çok sevinirim ☺️
Keyifli okumalar^^
Şaşkın ifadeyle dışarıya bakarken Rüzgar beni umursamayıp koltuğa yayıldı. Kapıyı kapatıp yanına gittim birilerinin bana açıklama yapması gerekiyordu. Umursamaz bir şekilde bakmaya devam ederken nefesimi bırakıp,
" Barışa abimi dedin sen?"Kafasını sallayıp" Evet ne oldu ki? Bilmiyormuydun?
Kafamı olumsuz anlamda sallayıp nefes verdim. " Onun hayatıyla ilgili hiçbir şey bilmiyorum ve bu durum canımı sıkıyor."
"Takma ya" nasihat verircesine " zamanı geldiğinde kendisi anlatır sana emin ol bu durum kendisi için bile çok zor "
Onaylayıp başımı salladım. Başka ne yapabilirdim ki? Bu onun hayatıydı. Barış istediği zaman onun hayatına girebilirdim.
"Hadi gel filim izleyelim" deyip kumandayla televizyonu açtı.
Rüzgarı onayladığımda mutfağa girip kola ve baharatlı cipsileri kaselere koyup salona getirdim. O sırada ismini Sağ salim olarak bildiğim filmi açıp başa sarmıştı. Bir bardak kolayı önüme alıp tüm cipsileri önüme aldığımda Rüzgar ölümcül bakışlarını attı. "Tamam" anlamında kafamı sallayıp kaseyi önüne koydum. Memnuniyetle gülümsediğinde bende gülümsedim. Napim cips yemeyi çok seviyordum. Kolamdan bir yudum daha alıp filmi izlemeye başladım. Komedi filimiydi. Ve film çeşitlerine göre en çok sevdiğim komedi filimleriydi. Aklıma bir an Barış gelmişti dağ evinde korku filmi izlemiştik korkutmuştu beni uyuz!Düşüncelerimi zihnimin derinliklerine itip filme odaklandım. Çok keyif aldığım bir filim olmuştu. Arada bir Rüzgarla sataşıyorduk. Esmer ve kızların kalpine taht kuracak erkeklerdendi Rüzgar. Tabi inatçi özelliğini saymazsak. Alt tarafı üzerine yanlışıkla azıcık pantolonuna kola dökmüştüm "en sevdiğim pantolonumdu" deyip, dolu bardağı kafamdan aşağıya dökmüştü. Filmin yarısında odaya girip duş almak zorunda kalmıştım. Tabi filmi ben gelene kadar durdurmuştu Rüzgar bu yüzden iki saatlik filmi üç saate bitirmiştik. Saat baya geç olduğu için başka filim izlemekten vazgeçip kola bardaklarını ve kaseleri alıp mutfağa bıraktıktan sonra esneyerek yatak odasına gittim. Duş almanın etkisiyle ve yaşadıklarımdan sonra bu uyku bana iyi gelecekti.
Leventin yüzü aklımdan çıkmıyordu. Bir nevi ölümüne ben sebeb olmuştum. Artık hiçbir şey umrumda değildi. Mert'in dolabımdan getirmiş olduğu geceliklerimi giydim bu halime koca pandaya benziyordum -mutsuz bir panda- yatağın içine girip gece lambasını kapattım. Gözlerimi kapatıp tanrıya dua edip uykuya daldım...Uyandığımda sabahın erken saatleriydi. Ve uyku düzenim alt üst olmuştu. Benim yüzümden bir adam ölmüştü ve ben hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam ediyordum. Leventin ailesini düşünemiyordum kim bilir ne haldelerdi?
Göz yaşlarım benden bağımsızken daha fazla odada duramayıp bahçeye çıktım. Küçük bir havuz vardı. Çok severdim yüzmeyi sanki yüzünce beni üzen herşeyi geride bıraktığmı ve daha güçlü bir kız olduğuma inanırdım. Ama hayat böyle değildi işte inandığımız herşey bize zarar veriyordu. İyi bir insan olmak isterdim. İşlenmiş bir Cinayete tanıklık etmek değil. Arkadaşlarımla kütüphaneye gidip geç saatlere kadar ders çalışmak isterdim, birkaç boktan bilgi almak için davetlere gitmeyi değil.
İnsanlar ne kadar nankör! Elindeki o kadar fırsatları varken hala olmayan duyguların peşindeler. Şuan yaşadığım hayatı ben seçtim başkası değil. Belkide bu duyguları yaşamaya mahkumumdur? Mutluluğu sevdiğim gibi, üzülmeyide, kırılmayıda severdim. Havuzdan azda olsa taşan sular ayaklarımı islatıyordu. Birkaç saniye daha havuzun önünde durup içeri girecekken arkamdan gelen sesle çığlığı bastım.Arkamdan bana doğru gelen köpekle göz göze geldiğimde koşarak içeri girdim. Rüzgar sesimden uyanmış olacak ki "noluyor ya?" Diyerek yanıma geldi. Camdan köpeği gösterdiğimde kahkaha atıp camdan köpeğe baktı
" Ulan zilli yine yaptın yapacağını"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BFF
Novela Juvenilİnsan kendi sonunu kendisi getirebilirmiydi? Nefes nefese kalmış bir şekilde diz kapağının üzerine oturmuş alnıma tutulmuş olan silahı umursamadan sadece onu düşünüyordum. Belki de buradan çıkamayacaktım. Çıkıp çıkmamam umrumda değildi zaten. Sadece...