16. Bölüm

307 101 111
                                    

Media: Son feci bisiklet- Elektrot


Keyifli okumalar dilerim^^

Dudaklarımı barışın dudaklarından çektiğimde başımı omzuna koyup gecenin o güzel karanlığında bir ışık gibi parlayan Aya baktım.  Zifiri karanlık olan geceye ışık tutuyordu Ay. İki zıt kutup gibilerdi gece ve Ay ne bir erksik ne fazla ay olmasa gökyüzü zifiri karanlığa dönüşecekti, Gece olmasa Ayın aydınlatacağı bir yer olamayacaktı.
Gözlerim ayı  bulduğumda gülümsedim aklıma son feci bisikletin - Elektrot şarkısı gelmişti. 
Bakışlarım barışa kaydığında sigara paketinden bir dal sigarayı alıp parmak arasına sigarayı yerleştirip çakmakla sigarayı yakıp bir nefes aldı. O an elindeki sigarayı o kadar çok kıskanmıştım ki mutsuz olduğunda sigara yakıyordu. İçindeki acıyı benimle paylaşması gerekirken o iki parmak arasına tutuşturmuş olduğu sigarayla paylaşıyordu. Dayanamayıp parmaklarının arasındaki sigarayı alıp, sigaradan bir nefes aldım.Tadı iğrençti genzimi yakmıştı.
Ben öksürmeye devam ederken barış sigarayı elimden alıp parmağıyla söndürdü.
"Bir daha o lanet sigarayı ağzına aldığını görmeyeceğim!"

Omzumu silkıp " O zaman sende içmeyeceksin" deyip ellerimi göğüsümde birleştirdim.

Bu hareketime karşılık sigara paketinden bir dal sigara daha alıp yaktı. " O niyeymiş Küçük hanım?"

Elindeki sigarayı alıp söndürdüğümde bana Seni öldüreceğim der gibi bakmıştı. Biraz korksamda bozuntuya vermedim. "Çünkü sana zarar veriyorda ondan. İçmeni istemiyorum."

O an barışın çok hafifte olsa dudağı kıvrılmıştı. Onu düşünmem onu mutlu etmişti. Belli etmesede sevilmek istiyordu barış birileri tarafından düşünülmek istiyordu. Hemen kendini düzeltip bakışlarını gök yüzüne çevirdi umursamayarak " Zarar versin. Emin ol insanlar daha çok zarar veriyor bana ben sigaramla mutluyum. İlk ve tek aşkım "
deyip yan gözle tepkimi ölçmek için baktı.

İçimden sigaraya ağır bir şekilde söverken bakışlarımı sigara paketinden çekip barışa çevirdim duruşumu dikleştirip " kim üzüyor seni barış? Neden kalpin hep yaralı onu iyleştirmek istiyorum ama nereden başlayacağımı bilmiyorum."

Gülümseyip omzunu gerdi. Dediğini anlayıp başımı omzuna yasladım elleriyle yanaklarıma ufak hareketlerle dokunuyordu ve bu iyice mayışmama neden oluyordu. "Nereden başlaman önemli değil duru yanımda ol yeter."

Gülümseyip kollarımla belini sardım boynuna doğru eyrilip " o zaman her zaman yanında olacağım."

Barış bakışlarını benden kesip gökyüzüne bakıp gülümsedi " Yıldız kayıyor"

Dediğinden bir şey anlamayın "Efendim?"

Barış eliyle gökyüzünü gösterip "yıldız diyorum. Kayıyor"

"Hani nerede?" Deyip ayağa kalktım. Gök yüzüne baktığımda yıldız felan kaymıyordu.

"Hızlı davranmadın da ondan gitti işte yıldız."

Ağzımı yamultup hayıflandım " ama dilek dinleyemedim. Sen ne diledin?"

Elliyle beni gösterip "Şu küçük kızın tüm dilekleri kabul olmasını diledim."

İnsan yılda kaç kere yıldız kaymasına şait olur bilmiyorum ama küçük bir yüzde iken barışın belkide bir daha böyle bir fırsat eline düşmecek olan dileğinide benim için kullanmıştı. O an tanrıya dua ettim bu erkeğin hayatımdan ne olursa olsun çıkmaması için. Göz yaşım tekrar tekrar yanaklarımdan süzülürken barışın yanına gelip boynuna sarıldım. "Ne olursa olsun hayatımdan defolup gidersen alırım silahı topuklarından seni kurşun manyağı yaparım ona göre"

BFFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin