17. bölüm

275 98 79
                                        

Siya Siyabend-Hayyam ❤️

Buraya sevdiğiniz arkadaşlarınızı etikeleyebilirsiniz 🤞

Keyifli okumalar dilerim^^

_____________

"Demek oyun istiyorsunuz. Bekleyin! Çok az kaldı. O sürtük oruspuyu kendi ellerimle öldüreceğim."

Bu mesajın ardından beş saat geçmiş durumdaydı. Belimi duvara yaslayıp yerde oturuyordum. Barış tepemde bir sağa bir sola yürüyordu. Sinirden gözü dönmüştü. Sanki o adamın mesajına değilde, nasıl böyle bir saçmalığı unuttuğu için kendine kızıyordu. Hepimiz ayrı kafalardaydık. Ben ise nötrdüm. Sanki buna hazırmışım gibi davranıyordum. Ailem yoktu benim.Annem yoktu,Babam yoktu,derdimi anlatacağım ablam veya oyunlar oynayacağımız kardeşim yoktu. İki ay olmuştu buraya geleli bir kere bile annem aramamıştı beni. Sahi ya bu kadar basit miydi unutmak hiç olmamışım gibi davranmak? Eğer bir gün anne olursam kendi annem gibi davranmayacaktım. Ortamdaki sessizliği Barış'ın duvara yumruk atmasıyla bozuldu.
Ayağa kalkıp "Yeter! Barış kendine zarar vermekten vazgeç" deyip duvara vurduğu eline baktım. Kanıyordu

Elini ellerimden çektip " Yanımdan ayrılmıyorsun Duru. Allah belamı versin bulaştırmasaydım seni bu işlere."

"Nerede olmak istediğimi ben karar verdim Barış kendini suçlamaktan vazgeç."

"O sikik beyinli sana zarar verirse sonu ne olacaksa olsun bulup öldürürüm."

Barışın karşına geçip elimi yanağının üzerine koydum " Bana kimse bişey yapamaz hem sen varsın yanımda siz varsınız. Söz yanından bir yere ayrılmayacağım. Ama lütfen bu konuyu burada kapatalım."

Barış tamam anlamında başını saladığında hepimiz Zımbırtıdan çıkıp odaya geldik. Banyoya girip geceliklerimi giydiğimde aynadan kendime baktım. Kumral saçlarım yaptığım topuzdan tutamlar halinde çıkmıştı. Yüzüm solmuştu umursamayıp lavabodan çıktım. Yatağıma uzandığımda bizimkiler çoktan uyumuştu bile onlar için zor bir gündü. Gözlerim Barışı bulduğunda herzamanki gibi kullaklığı kulağına takmış kendi düşünceleriyle baş başaydı. Sağ tarafıma dönüp gözlerimi kapattığımda bir damla gözyaşı yastığıma düşmüştü. Bizimkilere çaktırmasamda bana ne olacağını biliyordum sonu sadece bir mesaj atmakla bitmeyecekti. Gözlerimi kapattım. Umarım yarın güzel bir gün olur.

Beyaz elbisemi umursamadan koşmaya başladım. Denizin o güzel kokusu burnuma dolmuştu. Arkama baktığımda hala ordaydı bana doğru geliyordu. Önümdeki taşı görmeyip ayağım takıldığında yere düştüm. Gözlerimi kapatıp ayağa kalkmaya çalıştığımda, ilahi bir güç tarafından kalkamıyordum. Gözlerimden yaşlar yağmur yağıyorcasına akıyorlardı. Rüzgarın esintisi bedenimi titretirken gözlerimi açtım.
O gitmişti.

Arkama döndüğümde Barışı gördüm kalkmam için elini bana uzatmıştı. Gülümseyerek ayağa kalktım. Elini elimden çektiğinde denize doğru yürüdü. Gülümsemem yüzümde solmuştu.

"Barış gitme."

"Barış!"

"Beni yanlız bırakma nolur sana ihtiyacım var"

Barış gitmişti...

Sıçrayarak uyandığımda ellerimi yüzüme koyup ağlamaya başladım. Barış yanıma gelip "rüyaydı sadece geçti güzelim." Deyip sarıldı. Sarılmasına karşılık verdiğimde boynuna sarılıp konusunu içime çektim. Ellerimi boynundan çekip yüzüne baktığımda eliyle göz yaşlarımı sildi. "Korkma yanındayım."

BFFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin