Ölüm kokusu

296 90 106
                                    


Bu kitapı sevecegini düşündüğünüz arkadaşlarınıza tavsiye ederseniz çok sevinirim emeklerinin karşılığı için.

İyi okumalar dilerim^^

Yatağımın üzerinde oturur pozisyona geldiğimde aynanın karşısında durmuş olan Burak'a baktım. Bakışlarını elindeki takım elbiseye bakıp sonra aynadan kendisine bakıyordu. İğreninir gibi yüzünü buruşturduğunda, elindeki takım elbiseyi yatağa bırakıp bana baktı

"Yok hayatta giymem bunu" takım elbiseyi işaret etti "Nerede benim avakado desenli çoraplarım?" Dedi alaycı sesle.

Doğukan elindeki telefonu kapatıp Burak'a baktı." Abartma lan iki saatliğine giyeceksin"

Burak çekmeceden çıkartmış olduğu çoraplarını alıp sarıldığında ona gülümsedim. Evet çorabına sarılmıştı.
" Ya benim yerime Doğukan gitse olmazmı?"

Kafamı hayır anlamında salladığımda bana ölümcül bakışlarını attı. Ben, Barış, Mert, Burak ve Eray bu akşam düzenlenecek olan baloya katılacaktık. Doğukan ve Hakan'da Zımbırtı'da kalıp geri kalan işleri halledeceklerdi. Burak pes edip yanıma oturduğunda. Barış ve Mert Zımbırtı'dan çıkıp yanımıza geldi. Bakışlarımı Mert ve Barışa yöneltiğimde işlerin ters gittiğini anladım.
"Bir sorunmu var?" Dedim Barışa bakarak.

"Baloya yanlız gitmiyoruz. Selin onlarda bizimle"

Barış'ın dediklerinden birşey anlamayıp "Nasıl yani? Kızların nasıl haberi olduki?"

Barış ellerini göğsünde birleştirip
" Haberleri vardı zaten aslında bu görev bizimdi ama balo denilen o lanet yere partnersiz gidilmeyeceği için bizimle birlikteler."

İnanmayarak gözlerimi açtığımda Barış sakin bir şekilde bana bakıyordu. Kimbilir daha bilmedim kaç sır vardı? " Peki bundan neden benim haberim Yok? "

Mert araya girip "Birbirimizle konuşmayı kestikten sonra hiç beraber iş yapmadık. Hatta konuşmadık bile, okul neden ikiye ayrıldı zannediyorsun? Onlarda bizim gibi damgalılar."

Elimi saçlarımın arkasından geçirip " Bu lanet olası iş bitsin ne olup bittiğini bana anlatıcaksınız." Dedim öfkeli sesimle.

Barış "tamam" anlamında kafasını salladığında bakışını ondan kesip Merte çevirdim. Ela gözleri çok yoğun bakıyordu. İstediği her kızı kendine aşık edecek kadar yakışıklıydı ikizi olan Eraya baktığımda gülümsedim gerçekten yolda görsem akraba olma ihtimali bile vermezdim. Burak masayı ortaya çekip sandalyeleri getirdiğinde oturup Mert'in planını dinlemeye başladık.

Mert elimdeki balonun yapılacak olan yerin krokisini masanın üzerine bırakıp planı anlatmaya başladı. Sağ büyük odayı gösterip " burası balonun konuşma faslını gerçekleştirecekleri yer. Konuşma ise" balonun yapılacak yerin bitişiğindeki odayı gösterip " burada yapılacak hepimizin kulağında birbirimizle iletişim kurmamız için cihaz olucak. Amacımız o oda da konuşulan bilgileri ses kaydına almak bunun için zaten Leventin cebine dinleyiciyi koyduk. Kazasız belasız halledelim şu işi."

Mert bakışlarını bana çevirip " Çok dikkatli olmalısın Duru. Levent denen piç Seyfullaha çalışıyor. Bir saatimiz var kızlar seni aşağıda bekliyor hazırlanmak için olduğunca iddialı ve tanınmayacağın şekilde giyinmeni istiyorum Duru. Kızlar Seyfullahın tehdit ettiğini biliyorlar."

"Tamam" anlamında başımı sallayıp kızların yurduna gittim. Güvenlikçi beni görünce gülümseyip yol verdi. Bende kendisine selam verdiğinde kızların kapısına gelip kapıyı çaldım. Kapıyı Selin açtığında buruk bir şekilde gülümsedi.

BFFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin