Multi: Duman- Herşeyi yak
Bu kitabı seveceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza tavsiye ederseniz sevinirim ❤️
Keyifli okumalar^^
Yarım saattir koltuğun üzerine çıkmış delilercesine zıplıyordum. Benimde artık dövmem olucaktı.
Mert ve Barış benim sevincime daha fazla dayanamayıp dışarı çıkmışlardı Eray ve Hakan ise telefonlarına yeni yüklemiş oldukları oyun ile ilgili tartışıyorlardı Doğukan ise tuvalete girmiş dün tanıştığı kız ile uzun sohpete dalmıştı.
Ben ve Burak bir koltuktan diyer koltuğa zıplıyorduk. Yorulup kendimi yere attığımda, Burak bana aldanmayıp zıplamaya devam etti. sanki kendisinin dövmesi olucaktı bu ne sevinç anlayamamıştım. Zıplarken ayağından tutup kendime doğru çektiğimde Burak dengesini kaybedip yere postalanmıştı. Ben kahkaha atarken Barış ve Mert içeri girmiş, Burakla benim yerde debelenmemize bakıyorlardı. Onları umursamayarak bakışlarımı Burak'a çevirdiğimde kolumdan tutup yere yatırıp gıdıklamaya başladı. Çelimsiz vücudumu Burak'ın gazabından korumaya çalıştığımda Barış el atıp beni kucağına alıp koltuğunun üzerine koyduğunda Burakın t-shirt inden çekip başka bir koltuğun üzerine oturttu .Barış parmağıyla Beni ve Burakı işaret edip "Eğer oturduğunuz yerden kalkarsanız beş yerden deşerim sizi Duru hariç"
Gülümseyip ellerimi göğsümde birleştirdigimde Burak Barışa ölümcül bakışlarını atıyordu.
"O nedenmiş? Durunun benden ne farkı var?" Deyip dudaklarını büzdü.
Dayanamayıp Barış'ın ölümcül bakışlarını umursamayarak Burak'ın yanına oturup yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Burak eliyle öptüğüm yanağını sildi.
"Öptünmü? Yaladınmı belli değil bu baby face yüzümü tükürükledin ya lavaboya gidip beş saat boyunca öptüğün yeri dezenfekte edeceğim." Deyip Ayağa kalkıp lavaboya gitti.
Dövememi Rüzgar yapıcaktı onun gelmesini dört gözle beklerken Barış yanıma oturup elini bellime attı Barışa dahada sokulup kafamı göğsüne koyduğumda saçlarıma küçük bir buse kondurdu.
"Benden başka kimseyi öpmeni istemiyorum Duru."
Kafamı göğsünden kaldırdığımda anlamsız bir şekilde Barışa baktım ne yani Buraktan mı kıskanmıştı beni?
Gülümseyip " Sakın bana Burakı kıskandığını söyleme"
Elini belimden çekip göğsünde birleştirdi. "İyi tamam söylemem."
Barışa "ciddenmi" bakışı atarken kırıldığını var sayarak yanağına küçük bir buse kondurdum. Utanarak Barışa baktığımda eski halinden eser kalmamış bir şekilde sırıtıyordu. Bu hali dahada utanmama sebeb olmuştu. Daha fazla utandığımı belli etmemek amacıyla ayağa kalktığımda Barış kolumdan tutup beni kendine çekti. Tekrar eski halimize dönmüştük. Ama bu sefer farklı olmaksızın Barışın başı omzuma gömülüydu bu durum kalp ritmimi dahada hızlandırıyordu.
Arkamızdan gelen öksürük sesiyle bakışlarımızı o tarafa yönlendirdiğimde Rüzgar elinde tutmuş olduğu poşetleri yere bırakıp bize bakıyordu. Rahatsız olup Barıştan az da olsa hafif yana kaydım. Kapının anahtarını komidinin üzerine koyup Barışla benim ortamıza oturdu."İki dakika evi boş bırakmaya gelmiyor ha fantazinizi odanızda yapın."
Bacağına cimcik atmamla bağırması bir oldu haketmişti ama
"Yenge böyle olmuyor ama ya insan kaynına böyle davranırmı"
Hayır yanaklar kızarmayın şimdi zamanı değil daha sonra müsait bir zamanda kızarırsınız. Ellerimi ürkek bir şekilde yanağıma değdirdiğimde elimde hissettiğim sıcaklıkla geri çektım sonuç domates gibi kızarmıştım. Konuyu değiştirmek adına bakışlarımı Rüzgara çevirip

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BFF
Teen Fictionİnsan kendi sonunu kendisi getirebilirmiydi? Nefes nefese kalmış bir şekilde diz kapağının üzerine oturmuş alnıma tutulmuş olan silahı umursamadan sadece onu düşünüyordum. Belki de buradan çıkamayacaktım. Çıkıp çıkmamam umrumda değildi zaten. Sadece...