Veda vakti.
İçeriden bir ses "Yağmur hanım sıra sizde." Deyince toparlanıp sahneye doğru yöneldim. Gittiğimde büyük bir kalabalık. Yerlerine oturmuş beni bekliyorlardı. Salona girmemle herkes ayağa kalkıp ıslık çalmaya ve alkışlamaya başladı. Aslında böyle durumlarla karşılaşmıştım ama bu seferki biraz farklıydı. Yıllar önce yarım bıraktığım yere geri dönmüştüm. Kürsüye yaklaştıkça kalbim hızla atıyordu.
Mikrofonu kendime doğru tutup konuşmaya başladım.
" Merhaba arkadaşlar. Hepinizin bildiği üzere ben Yağmur Sertkaya. Konuşmama başlamadan önce şunu belirtmek isterim ki ben genelde böyle davetlere katılmayı pek sevmem ama bu teklif benim eski okulumdan gelince bu sefer geri çevirmek istemedim. Ben yıllar önce büyük hayallerle buraya gelmiştim. Ama işte olmadı kısmet bir gün buraya onur konuğu olarak gelmekmiş demek ki. Bu aslında bir kişisel gelişim zirvesi ama sanırım sizleri motive etmek için beni de çağırdılar. Bir insanın hayatına bir şeyler katmak istiyorsanız kendi hayat tecrübelerinizden yola çıkın.
İnsanlar zorluklarla mücadele ederek büyük işler başarmış insanların hayatlarından etkilenip neden bende yapmayayım deyip yola devam ederler. Belki de bu yüzden beni onur konuğu olarak davet ettiler.
Şimdi de hikayeme gelecek olursak aslında mezuniyetime kadar olan hayatımı hemen hemen hepiniz biliyorsunuzdur. Ben size sonrasını anlatayım.
Mezun olduktan sonra kendimi başlangıçta annemin Ali ustadan bana kalan ve annemin hayali olan Sıcak Kalpler' i annemin istediği gibi geliştirip daha iyi bir yer haline getirmekle başladım. O süreç içerisinde basketbol adına birçok teklif geldi ama ben hepsini reddettim. Önceliğim annemin hayalini yaşatmak olmuştu.
Aynı zamanda o sıralarda da bir yandan Mert' le çiftliği düzenlemeye başlamıştık. O da Mert' in babasının hayaliydi.
Daha sonra onları istediğimiz bir yer haline dönüştürünce yeniden basketbola başladım. Mezun olmamın üzerinden tam bir yıl geçmişti.
Nasılsa kendimi basketbolda geliştirdiğimi düşünüp diğer hayalim olan spor okulu açma fikrini hayata geçirmeye başladım. Bunu hayata geçirmek çok zaman aldı. Kapısını çaldığım herkes beni geri çevirdi. Ben de son çare olarak yakınımdakilerle bu işe başlamayı düşündüm.
Çocuklar aslında en başından başlamam gerekirse. Benim ta o zamanlardan bugüne kadar gelmemi sağlayan olay, yani okuldan atılmam oldu. Bunun mimarı da Hanna oldu. Hanna benim hayatımda bir dönüm noktasıydı. O gün belki de o okuldan atılmasaydım şimdi burada bu konuşmayı yapamıyor olacaktım.
Şu an ne haldedir neler yapıyordur bilmiyorum ama ona büyük bir iyilik borcum var. Başlangıçta olayın etkisiyle ona karşı büyük bir öfke duyuyordum ama zaman geçtikçe anladım ki aslında bana büyük bir iyilik yapmış.
Mesela o olay olmasaydı Mert' le ya da Ali ustayla tanışamayacaktım.
Diğerlerine gelecek olursak Nehir benim hem kuzenim aynı zamanda da hem de kardeşim gibidir. Şu anda Türkiye de bir otel işletiyor o da onun hayaliydi. Ve Denizle evlendi bir de kızları oldu. Evet şu an Denizle evli. Kardeşi Ece de benim spor okulumda antrenörlük yapıyor ve aynı zamanda milli bir sporcu.
Deniz de işletme okuyordu o da Nehirle birlikte Oteli işletiyor.
Ferhat hoca ise o da antrenörlük yapıyor. Ona teklifi ilk götürdüğüm de hiç koşulsuz teklifimi kabul etmişti. Onun da bende büyük bir yeri vardır eğer o beni keşfedip beni kendime getirmeseydi belki de böyle bir sporcu olamayacaktım. O sadece bana değil bütün öğrencilerine karşıda böyleydi. Her zaman iyi bir öğretmen oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOLA DEVAM (TAMAMLANDI)
Teen FictionAlmanya da yaşayan Yağmur için spor bir tutkuydu. İstediği üniversitenin spor bölümünde hayallerine kavuşmak üzereydi ama tam o sırada sınıftaki arkadaslarının kurdukları planlar yüzünden üçüncü sınıfın sonlarinda okuldan atılmak zorunda kaldı. Bi...