Bölüm 9

7.4K 545 323
                                    

Erken gelen bir bölüm ile karşınızdayım... Keyifli okumalar ^_^


...


Şaşırmanın TDK ya göre anlamı: Ne yapmak gerektiğini bilememek, nasıl davranacağını kestirememek, içinden çıkamamak. Benimde şuan şu dakika yaşadığım şey bu. Tamamen hayret ve büyük bir şaşkınlık içerisinde olsam da kendimi toparlamam yalnızca bir saniyemi aldı.

Haşim ve Hakan komutan el sıkışıyor ve ayaküstü sohbet ediyorlardı karşımda. Midemin burulduğunu yemediğim her şeyin ağzıma doğru yol aldığını hissettim.

Neden ve nasıl sorusuna cevap bulamadığım her an daha büyük bir çıkmazın içinde buluyordum kendimi. Bu öylesine anlatılamayacak bir andı ki kelimelerim kifayetsiz kalıyordu.

"Kadını kelepçeleyin bir de ben konuşayım Binbaşım!"

Masanın üstündeki elime baktım önce. Haşim benimle konuşacaktı ve ellerimin kelepçelenmesini istiyordu. Mantıklı o bir savcı ben ise bir teröristim şu anda. Yani sadece biz onları kandırmıyorduk. Onlarda bizi kandırıyordu.

Kaç köstebek vardı içimizde. Nerelere kadar sızmışlardı. Ne kadar içimiz delerdi. Hukuk bir devletin temel taşı iken bunlar hukukumuza kadar sızmışlardı.

Ali beni kelepçelerken bende bakışlarımı Aliye çevirdim. Bu sırada masaya üç kere parmağımın ucuyla vurmuş ve sandalyemi biraz geriye iterek ses çıkarmasını sağladığımda Hakan binbaşının varla yok arasında başını salladığını göz ucuyla gördüm.

"Uslu dur!"

"Aşk olsun Aliciğim benim ne zaman uslu durduğumu gördün. Kalbimi kırıyorsun bak."

Ali gözlerimin içine ters ters bakıp odadan çıktığında Hakan Binbaşı da onu takip ederek dışarı çıkmıştı. Kapı kapandığı an yüzüm bir buz kalıbı gibi tüm duygulardan arınarak Haşim'e döndüm.

Bakışları zaten benim üzerimdeydi. Yüzümün her bir santimini incelikle inceliyordu. Bakışları boynuma döndüğünde dokunmak için elini uzatmıştı. Hızlı bir refleks ile bileğinden tuttum ve elini geri ittim.

"Ne işin var burada?"

"Ne kadar günahkar bir kadın olduğunun farkında mısın Rojinamın?"

Günahkar mı? Eee biz bir nevi katildik insan öldürüyorduk. Hele ki ben fırsatını bulduğum her an birilerini öldürüyordum kampta. Yani teknik olarak fazlasıyla günahkar biri olmam ihtimal dâhilindeydi.

"Ne?"

"Bu güzel yüzü saklaman büyük günah Rojinamın hele benden saklaman."

"Haşim burada ne işin var dedim sana?"

Ben dağ diyorum o dere diyor. Ben koyun can derdinde diyorum o eee kasabın eti nerede diyor. Resmen benimle hoş olmayan şeyler geçiyordu.

"Seni götürmeye geldim."

"Delirmişsin sen?"

"Rojinamın seni burada bırakamam."

"Haşim burada kalmayacağım zaten. Bu gece kaçacağım ama önce diğer tutuklananları öldürmem lazım."

"Onları da al beraber kaçın!"

"Ölmemi istiyorsan çıkart şimdi belindeki silahı ve sık alnıma inan bu daha kolay olur."

Güçlü Kadınlar Serisi 3; KARACA (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin