Mutluydum, çünkü artık ona kavuşmuştum. Telefonum onun aramaları ve mesajları ile doluydu. Yeni flört etmeye başlayan çiftler gibiydik. Başta yapılması gereken şeyleri biz sondan yapmaya başlamıştık. Normalde sevgililik döneminin sonu eğer seviyorsan evlilikti ama bizimki evlilikten sonra sevgililiğe dönüşmüştü. Ama bu benim hoşuma gidiyordu. Onunla evliyken o kadar güzel vakit geçirme fırsatım hiç olmamıştı ama sevgililik dönemime bayılmıştım. Onunla buluşmak için il dışına gidiyordum. Bu gizli saklı bir şeyler yapmanın verdiği adrenaline bayılmıştım. Bazen Gülru da bize eşlik ediyordu bazen de Gülru'yu Merve'ye emanet edip baş başa gidiyorduk. Bizi tanımayan insanların arasında doyasıya el ele dolaşıyor birbirimize sıkıca sarılabiliyorduk. Biz böyle aşkımızın tadını çıkarırken araya aile engeli girmişti...
Bir gün evimin kapısı çalınmış ve kapıyı açtığımda karşımda Emel anneyi görmüştüm. Onu karşımda hiç beklemiyordum. Üstelik onun geldiğini Kerem de bana söylememişti. Şaşkınlığımı üzerimden attıktan sonra gülümseyerek onu evime davet etmiştim. Ama o benim gibi değildi. İlk defa karşımda kendi annem gibi sevdiğim kadını değil de Kerem'in annesini görmüştüm.
Kerem ile görüşmemden hoşnut değildi. Onu hiç düşünmeden nasıl acı çekeceğini görmemezlikten gelerek ben terk etmiştim. Madem ona geri dönecektim niye onu terk edipte onca yaşanan acının yaşanmasına neden olmuştum? Hesap vermem gerekiyordu. Gülru vardı ortada kabul ediyordu ama sadece Gülru için bir araya gelebilirdik. Bizim bir arada durmamız yanlıştı. Biz bir defa bir arada olmayı denemiş ve sonunu hüsranla bitirmiştik. Aynı şeyi tekrar yaşamak iki tarafı da yine hüsrana sürüklerdi. Onu sevdiğimden emindi ama onu mutlu edeceğime artık inanmıyordu. Onların gözünde değerim aynıydı ama beni Kerem'in yanında onun değil eşi sevgilisi olarak bile görmek istemiyorlardı. Buna anlayış göstermeliydim. Onu anlamalıydım çünkü anneler birbirlerini anlardı ve ben de bir anne idim.
Onun açısından haklıydı oğluna mutluluk getirmemiştim. Ama bu benim suçum değildi ki ben en çok oğlunu mutlu etmek istemiştim. Onun mutlu olması benim mutlu olacağım anlamına geliyordu ama bunu ona söylemedim. Çünkü bir anneydim ve başka bir annenin evladı için endişeleniyor oluşuna kızmamalıydım. Onunla olan her anımı sorguladı. Hatta onu koynuma alıp almadığımı bile sordu. O zaman utanmıştım. Her ne kadar onun elinde büyümüş olsam da mahremimi paylaşmak zor gelmişti bana. Ama dürüst oldum. Ona gittiğim gece dışında onu koynuma almamıştım. O gece de zaten kendiliğinden gelişmişti. Onu endişelendiren oğluyla birlikte oluşumdan çok yeni bir torun vakasının olmasıydı. Gülru'yu kabul etmişlerdi ama benden yeni bir torun hele ki evli bile değilken istemiyorlardı. Benim bile isteye hamile kalarak Kerem'i kendime mecbur etmemden korktuğunu söylemişti. Yine anlayışla karşıladım ve benim açımdan endişelenmemesini söyledim. Kerem'i ben de seviyordum ve onu bile bile incitmeyecektim. Bu defa öyle bir şey yapmayacaktım.
Sözümde durdum ve Kerem den elimden geldiğince uzak durdum. Ona annesi ile aramda yaşananları anlattım. Öfkelendi, onun hayatına karışmalarından hoşlanmadığını söyledi. Üstelik beni nasıl incitebilirlerdi. Ayrıca kendisi bile bile benimle olduğunu ve beni istediğini söyledi. Ben ise ona annesinin haklı olduğunu söyledim. Bir annenin evladı için endişelenmesinin doğru bir şey olduğunu ve evladının mutlu oluşunu en çok bir annenin isteyebileceğini söyledim. Sorun bende idi benim onu mutlu edemeyeceğimi düşünüyor bu yüzden de oğlu için endişeleniyordu. Ama bir konuda yanılmıştı Emel anne ben Kerem'i mutlu edebilirdim. Çünkü eğer sen mutluysan yanındakileri de mutlu edebilirdin. Benim de mutluluk kaynağım Kerem di ve ben o benim yanımda olduğu sürece onu mutlu edebilirdim. Bunu söylemedim onlara. Ama Kerem'i de sakinleştirmiştim. Mesafemi koymuş ve sadece Gülru için görüşüyordum onunla. Çünkü her an Emel annenin bizi teftiş ettiğini biliyordum.
Bir gece Kerem kapıma gelmiş onunla evlenmem için ısrar etmişti. Evet dememek için kendimi zor tuttum. Çünkü onun karısı olmayı çok istiyordum. Ama kabul etmedim çünkü bana o anda ailesine inat evlenme teklifi etmişti. Onlar beni ondan uzaklaştırdıkça beni ailesine zorla kabul ettirmenin yoluna gitmişti. Ben ise evliliğimin sağlam ve mutlu temeller içinde kurulmasını istiyordum. Ailesi ikna olana kadar ve onun beni gerçekten isteyeceği ana kadar onu bekleyeceğimi söyledim.
Emel anne ile Erhan baba Kerem'in yanına taşındılar. Artık tam bir göz hapsinde idik. Ben eve davet bile edilmiyordum sadece Gülru'yu onlara bırakıp kendi evime geri dönüyordum. Kerem eve biraz geç kalmış olsa hemen beni arardı Emel anne yanımda olup olmadığını kontrol ederdi. Genelde de yanımda yakalardı.
Kendisine memur annelerinden bir çevre edinmişti. O çevreye beni de dahil ediyor ve benim ne kadar da hoş bir kadın olduğumdan falan bahsediyordu. Onun yapmaya çalıştığı şeyi anlamam uzun sürmedi çünkü bunu açık açık yapıyor beni birilerine beğendirmeye çalışıyordu. Kendi elleriyle yuvamı yapmaya çalışıyor ve oğlunun hayatından tamamıyla çıkmam için kendince planlar yapıyordu.
Onu asla yaptığı şeyden dolayı karşı gelip eleştirmedim. Aksine gelmemi istediği her yere gittim. Tanışmamı istediği herkesle tanıştım. Üzerimde emeği çoktu ve ben o emeğe nankörlük edemezdim. Bunu en iyi o biliyordu çünkü beni o yetiştirmişti. Ama bazen sanki benim itiraz etmemi bekliyormuş gibi bakardı bana. Öylece kabullenişim hoşuna gitmezdi. Belki de oğlunu hala seviyor oluşum aklını kurcalıyordu kim bilir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK AŞKIN GÖZYAŞLARI (TAMAMLANDI)
RomanceUsulca bana yaklaştı ve başımı avuçlarının içine aldı. Avucunun içi sıcacıktı. Belki de havaların sıcaklığındandı bilemiyorum. Gözlerimden damlayan yaşları başparmaklarıyla usul usul kuruladı. Ben ise onun gözlerine gözlerimi kilitlemiş onun karşısı...