Farklı Yaşamlar

369 30 0
                                    


O zamandan sonra artık yavaş yavaş yeni yaşamıma adapte olmuştum. Yeni bir liseye yazıldım ve hayatımı sürdürmeye devam ettim. Emel teyze bana kendi öz çocuğu gibi davranıyordu. Eğitimimle yakından ilgiliydi ve bir kız çocuğuna sahip olduğu için mutlu olduğunu her zaman dile getiriyordu. Keremle yani Kerem abimle bu kadar iç içe olamadığından şikâyet ederdi. Ne de olsa o erkek çocuğuydu ve bazı şeyler sadece kızları ve anneleri arasındaydı. Kerem de okuluna geri dönmüştü. Benden uzaklarda başka bir yaşantının içindeydi. Ara sıra bana kitaplar alır gönderirdi. Zaten okumayı seven bir insan olarak onun sayesinde daha da çok okumaya gayret ediyordum. Odamın neredeyse bir duvarını kitaplık haline getirmiştim.

Zaman döngüsü akıp giderken o sadece yazları geliyordu ailesinin yanına. Aramız çok iyiydi ve hep bir arkadaş gibiydik. O beni küçük bir kız olarak görse de ben ona hep farklı bakmıştım ama bu bakışlarımı gizlemeyi de başarıyordum. Onun hayatına dair her şeyi biliyordum. Okul yaşantısındaki bütün anılarını paylaşırdı benimle. Erkek arkadaş grubuyla yaptığı kavgalar ve sabaha kadar çıkmadıkları gece kulüpleri hepsini anlatırdı. Hayatındaki kadınları da anlatırdı bana. En sevmediğim bölümler ise onlardı. Ama yine de dinlerdim. Üniversitede ilk çıktığı kadını anlattığındaki heyecanını hala anımsıyorum. İçim acısa da sevincine ortak olmaya çalışmıştım. Tıpkı üzüntüsüne ortak olmaya çalıştığım gibi. Çünkü ihanete uğradığı ilk anını da anlatmıştı bana.

Kadınlarla ilgili sadece bazı bilgileri es geçerdi onlarında ne olduğunu gayet iyi biliyordum. Seviştiği kısımları hep atlardı. O kadınlar gelip geçicide olsa kıskanıyordum. Çünkü tenleri onun tenine değiyordu ve ona sahip oluyorlardı. Başka kadınların ona dokunduğunu bilmek katlanılmaz oluyordu benim için. Bazen kıskançlık krizine giriyor gece olmasına aldırmadan kendimi deniz kenarına atıyor ve kumsalda sabaha kadar öylece oturuyordum. Ben kumsalda onu düşünürken onun başka bir kadının koynunda uyuduğunu biliyordum.

         Hiç unutmam bir gece telefonum uzun uzun çalmıştı. Arayanın o olduğunu görünce bir an rüyanın içindeyim diye düşündüm. Çünkü sık sık rüyalarımı da ziyaret ederdi ama o bunu hiç bilmezdi. Elim kalbimde heyecanla açtığımda ne kadar öfkeli olduğunu o an fark etmiştim. Kolumdaki saate gece lambasının yansıttığı ışıkla baktığımda gece üç buçuğa geliyordu ve o öfke doluydu. Üstelik sesinde ağladığına dair bir tını bile hissetmiştim. O da zaten bunu gizleme gereği duymamıştı. Uzun süredir konuştuğu bir kadın vardı ve onun tarafından aldatılmıştı. Acısını paylaşacak ilk insan olarak ben gelmiştim aklına. Onu sabaha kadar dinledim. Öfkesinin yavaş yavaş yerini sakinliğe bırakmasını sağladım. Onu teselli etmem mutlu etmişti. Telefon aramızdaki mesafeyi biraz kapatsa da o anda onun yanında olmayı ve ona sıkı sıkı sarılmayı acısının zamanla geçeceğini söylemeyi çok istiyordum. Başka bir kadın için aşk acısı çekse de ben olmalıydım onun yanında. Bu fikri sabah uygulamaya geçirmiştim bile. Zaten hafta sonuna denk gelmiştik ve Emel teyzeden uzun uğraşlar sonucunda aldığım izinle ilk uçakla yanına gitmiştim ve en çok istediğim şeyi yapmış ve ona sıkı sıkı sarılmıştım.

Öğrenci evinde baş başa geçirdiğimiz o bir gün çok güzeldi. Nasıl yaptım bilemiyorum ama abi kelimesini o gün atmıştım lügatımdan. Adıyla seslenmiştim. Ona doyasıya Kerem demiştim ve o da hiç itiraz etmemişti buna. Belki de ihanetin acısı yüreğini o kadar çok dağlamıştı ki benim söylediğim o kelimeyi fark etmemişti bilemiyorum. Ona hiç sormadım da zaten. O koltuğa uzanmış ve başını benim kucağıma koymuştu. Etrafta içki şişeleri vardı. Belli ki sabaha kadar telefonda benimle konuşmuş ve bir yandan da içmişti. Şimdi daha sakindi ve kucağımda uyuyordu. Ben de onu uzun uzun seyrediyordum. Ona yakın olduğum her saniyenin tadını çıkarmakla meşguldüm...

         Bir kaç yıl sona evimizde büyük bir  kutlama vardı. Çünkü benim üniversiteyi kazanmamla ve onun Kaymakamlık sınavını kazanma haberini aynı zamanda almıştık. Çifte kutlama aile içinde çifte sevince sebep olmuştu. Ama bu uzun sürecek bir ayrılığın da işareti idi. O eğitimini tamamlamak için yurt dışına gidecekti ve ben yine onu bekleyecektim. Emel teyzelerden ayrılmak istemediğim için bulunduğum şehirdeki üniversiteyi yazmıştım ve ilk sıradaki tercihim tutmuştu. Edebiyat fakültesine gidecektim. Aramızdaki mesafenin o zamandan sonra açılacağını elbette o gün bilmiyordum. Hayat ikimizi de farklı yerlere ve farklı yaşamlara sürüklemişti. Yaz tatillerinde bile görüşemeyeceğimizi bilmiyordum o zamanlar.

İLK AŞKIN GÖZYAŞLARI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin