Beklenen Misafir

354 29 0
                                    


Bir gün Kerem önemli bir toplantı için Ankara'ya gitmişti ve onlar benim yanımdaydılar. Emel anne birisini ayarlamış hatta o ayarladığı kişiyle muhatap olmak zorunda kalmıştım çünkü kendisi benim okuluma yeni gelen bir öğretmendi. O öğretmenin annesi ile de çok iyi anlaşmışlardı. Tam bir iyi aile çocuğu olduğunu Erhan babaya anlatır aslında benim duymamı isterdi. Kerem'in Ankara da oluşunu fırsat bilip onu benim evime ailesi ile birlikte davet etmişti. Çünkü ailelerin birbirilerini tanıması gerekiyordu. Beni manevi kızı olarak tanıtmıştı herkese zaten. O zaman Erhan babadan bu konuya müdahale etmesini çok istemiştim. Ama o gayet sakin bir şekilde salonda oturmuş ve gelecek olan misafirleri beklemeye koyulmuştu. Bu defa işim zordu çünkü adım adım evliliğe doğru gidiyordu bu iş. Korkarım Kerem yetişemeden ben evlenmiş olacaktım.

Kızım mı bile o gece için güzelce giydirdi Emel anne. Kızımın misafirlerin gözünde sevimli gözükmesi gerekti. Kızım evin içinde nelerin döndüğünü anlamayacak kadar küçük olduğu için giyinip süslenmek sadece hoşuna gitmişti. O gece Kerem'i defalarca aradım bana hep geri döneceğine dair mesaj atıyor ama bir türlü geri dönmüyordu. Ben ise açık açık mesajda ona yazamıyor onun bana geri dönmesini bekleyip duruyordum.

Ben tekli kanepeye oturmuş elimde bir kitap onu okuyordum. Emel anne misafirleri için gerekli son şeyleri hazırlıyor sofrada eksik olup olmadığını kontrol ediyordu. Erhan Baba hala sakince oturuyordu. Gülru ise ninesinin çevresinde elinden geldiğince ona yardım ediyordu. Ben artık kitaptaki cümleleri anlayamayacağımı anlayınca usulca elimdeki kitabı bir kenara bıraktım. Yine hayatım benim dışımda seyrediyordu ve ben sadece izliyordum. O an kapımın zili çalındı ve beklenen misafirlerin geldiğini anlamıştım. Kapıyı benim açmam gerekti çünkü görücüye çıkan bendim.

İçimden o gecenin bir an önce bitmesini dileyerek kapıyı açmaya gittim ve yüzüme sahte bir gülücük kondurarak kapıyı açtım. Ama sahte gülücüğün yerini gerçeği hemen almıştı çünkü karşımdaki ellerinde çiçeklerle duran kişi Keremdi. Gelmişti ve çok yakışıklı görünüyordu. Onu görür görmez rahatlamıştım ve o gece ailesi beni kimseye veremeyecekti. Sevinçten boynuna atılmışım fark etmemi sağlayan Emel anne oldu. Yanımıza gelip imalı bir şekilde öksürmüştü çünkü. Ben ise buna aldırış bile etmedim sevinç içinde elindeki gül demetini almış ve kalbimin asıl sahibini evime davet etmiştim. Şimdi isterse orduyu doldurabilirdi Emel anne evime bu beni hiç üzmezdi. Çünkü benim destekçim hepsinden daha güçlüydü.

Kerem, ailesiyle kucaklaştı sonra da benim kalktığım koltuğa oturdu. Gayet ciddi duruyordu ve davranışları tuhaftı. Galiba bilmediğim bir şeyler vardı. O gece beklenen kişiler gelmedi. Aslında gelmişti ve ben bunu daha sonra anlamıştım. Emel anne beni şaşkın halimle mutfağa sokmuş ve kahve pişirmemi söylemişti. Genelde her akşam yaptığım gibi kahveleri hazırladım ve önce Erhan babaya sonra da Kerem'e kahvelerini vermiştim. Üstelik Kerem'in tuhaf davranışlarına anlam veremiyordum. O gece sevdiği kadına görücü gelecekti ama o hiçbir şey yokmuş gibi oturmuş babası ile kahve içiyordu.

Ben kendi içimden Kerem'e saydırırken o benim hiç beklemediğim bir şey yaptı ve babasının karşısında ceketini düğmeledi. Sonra önemli bir şey açıklayacakmış gibi boğazını temizlercesine öksürdü. Ben onun her hareketini bir an bile kaçırmadan izlerken o babasına dönerek gayet resmi bir şekilde beni babasından istedi. Şaşkınlıktan bir süre öylece kala kalmıştım. Sevdiğim adam beni kendi öz babasından Allahın emri peygamberin kavli ile istiyordu. Beni istiyordu, kendi ailesinden istiyordu. Ben sanki yaşananlar başkasının hayatıymış gibi öylece izliyordum. Şok olmuştum çünkü bundan hiç haberim yoktu. Bütün bakışlar bana dönünce konuşmam gerektiğini anladım. Çünkü Erhan baba cevabı bana bırakmıştı. Ben cevap vermeliydim ama sorunun doğru olup olmadığını kontrol etmekle meşguldüm. Emel anne yanıma gelip beni dürtmüştü . "Kızım konuşmayacak mısın? Erhan baban sana bir şey sordu. Kerem'i istemiyor musun?" demişti.

Ben şaşkın bakışlarımı ona çevirmiştim. Bu bana sorulacak soru muydu şimdi? Ben nasıl Kerem'i istememe gibi bir hataya düşebilirdim ki? "İstiyorum, istiyorum da ben anlamadım. Şimdi ne oldu? Yani bize birileri gelecekti o birisi Kerem miydi? Yani beni isteyen şu anda karşımda gördüğüm Kerem değil mi Emel anne?" diye sormuştu.

Emel anne gülümsemişti. "Başka kim olabilir benim saf kızım. Ben seni başkalarına yar eder miyim? Oğlumun kıymetini bil onu bir daha elinden kaçırma diye yaptım sana onca şeyi. Sen benden başkasının gelini olamazsın. Şimdi de hayır deme lüksün yok ona göre." Demişti.

Sevinç içinde Emel anneye sarılmıştım. "Hayır demek mi? Henüz o kadar aklımı yitirmemiştim. Sonra yönümü Erhan babaya çevirdim ve elini öperek onu kucakladım. Küçük kızımı da ihmal etmemiştim. Ama öyle sevinçliydim ki farkında olmadan büyüklerin yanında ufak bir hata yapmıştım. Kerem'e sarılarak onu dudaklarından öpmüştüm. Kerem her ne kadar bu durumdan hoşnut olsa da acele bir şekilde beni kendinden uzaklaştırmıştı çünkü anne babası kaşlarını karartmış bize bakıyordu.

Ben yaptığım hata yüzünden kızarmış dudaklarımı dişleyerek başımı yere eğmiştim. Bu hareketimin Kerem'i deliye çevirdiğini daha sonra öğrenecektim. Sonra benden beklenen cevabı uygulamalı olarak göstersem de bir defada sözlü olarak cevaplamıştım. "Evet evlenmeyi istiyorum!" diyerek adeta evi sevinç çığlıkları ile çınlatmıştım. Benim cevabımla birlikte bütün aile birbirine sevinç içinde sarılmış ve evliliğimize giden ilk adımı atmış o gece yüzüklerimizi de takmıştık. Her ne kadar evlenecek olsak da Kerem'i yanıma alamamış onu o gece kanepede yatırmıştım.  Çünkü benim evim küçücüktü , fazlalık odam yoktu. Olsa da zaten Emel anneler bizi hayatta yalnız bırakmayacaklardı. Ama ona söz verdim bensiz uyuyacağı son gece o gece olacaktı...

İLK AŞKIN GÖZYAŞLARI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin