~GÖZLERİN GÖZLERİME~

30. bölüm

  Seçil "Doğum günü kızıda geldi işte " diye bağırdı. Oğuz Nur'un gözlerini bi bezle bağlamış elinden tutup getiriyordu. Bizde yerlerimizi aldık. Nur tam karşımızda durdu. Oğuz 'a " Oğuz aç gözümü " dedi. Oğuz gülerek cevap verdi "az sabret be güzelim" dedi. Oğuz yanımıza geldi "hazır mısınız?" diye sordu sessiz bi şekilde evet dedik. Tekrardan Nur'un yanına döndü "Açıyorum " diye bağırdı. Oğuz bağlı olan bezi usulca açtı Nur gözlerini açtığında hep birlikte 'iyiki doğmuşsun' diye bağırdı.  Ve alkışlar. Çok sevinmişti bunu her haliyle anlayabiliyordu insan.
    Deren pastayı getirdi. Nur'u pastanın başına aldık tam mumları üfleyecegi sırada Seçil " önce bi dilek tut , sonrada söylemeyi unutma " dedi. Hepimizi koca bi gülümseme bastı. Nur ilk önce gözlerini kapadı uzunca bi süre sonrada mumları üfledi. Oğuz 'a döndü ve onu öptü. Bizde koca bi mutlulukla alkışladık onları. Hediye sırasına geçmiştik. Herkes hediyesini verdi. Çok güzel hediyeler alınmıştı. Ben ona için canlı çiçek olan bi kolye aldım, Gül makyaj seti aldı,  Seçil güzel bi defterle tüylü kalem aldı.  Aldılarda aldılar . Oğuz gelecek olursak Nur ' a çiftler için çok güzel Bi takım almıştı içinde saatinden ayakkabısına herşey vardı. Çok güzel bi hediyeydi. Tabii onla kalmayıp bir tanede kocaman bi panda almıştı. Nur'un pandalara hayran olduğunu çok iyi biliyordu. 
   Doğum gününün sonuna gelirken Gülün ayarladigi Berke'nin seçtiği şarkıyı açtılar. Bizim çiftler dansa kalktı. Bi süre Özgür'e baktım bi kaç kişiyle oylece sohbet ediyordu. Bi cesaret geldi bana ve Özgür'ün yanına gittim . Ani bi hareketle elini tuttum.  Kafasını çevirip bana baktı ters ters. Sonra yüzünü düzeltti. " dans edelim mi tek kaldım " dedim. Gülümsedi. Ayağa kalktı. Ve dans etmeye başladık. Onun kollarında olmayı o kadar çok özlemiştim ki.  Kollarımı boynuna sardım, ellerini belime sardı, başımı göğsüne gömdüm,  başımı boynuma gömdü. O kadar güzeldi ki anlatılmaz yaşanır.  Özledim dedim . Kulağıma doğru 'özledim ' dedi. Kafami kaldırdım gözlerine baktım.  Gözleri gözlerimdeydi. Gözlerim gözlerine hasret kaldı diyemedim.
  O an sanki zaman durmuş gibiydi.
  
***

Bugün yolculuk zamanıydı.  Haftaya okul bitiyordu. Uzunca bi süre arkadaşlarla gorusemicektik. Ama arada bi kaçamak yapacaktık.
Toplanmıştık yola çıkmak için. Babam ve Gülün babası bizi almaya geldiler. Biz arabaya bindik diğerleri de geldikleri gibi gittiler.

  Eve  geldiğimizde çantamı alıp yukarı çıktım. Ilk önce küçük bi duş aldım.  Banyodan çıkınca Eylülü aradım. Onunla biraz sohbet ettik. Dün Özgürle olanları anlattım. Eski halimize dönüyor olabilirmişiz. Ama bugün hiç öyle gözükmüyordu. Yüzüme bile bakmadı. Her defasında ben baktığımda gözlerini kaçırdı.Dengesiz di. Eylülle Arsa nin ilişkilerde gayet iyi gidiyomuş geç en aradığımda küçük bi tartışma yaşamışlardı sorumu çözmüşler. Eylülle bi süre daha konuştuktan sonra akşam yemeği için aşağı indim. Annemle biraz sohbet ettik. Neler yaptığımızı felan sordu.  Arada Derem lafın arasına girerek cevap verdi. Hep birlikte güle eyleme sohbetimize devam ettik