ÂNI YAŞAMAK

1.6K 8 1
                                    

        Yaşadığım yerin dört bir yanına dağılmış durumdalar. Kavgaları, müzikleri, neşeli yapıları ama, bir anda parlamaları meşhurdur. Kısacası keyifli ve anı yaşamayı bilen insanlar. Seviyorum onları. Bizler gibi sorumluluklara takılıp hayatı ihmal etmiyorlar. Eğlenceyse eğlence, kavgaysa kavga. O an ne varsa gündemlerinde dolu dolu yaşıyorlar.

        Güzel çiçek kokularının etrafa yayıldığı sıcak bir yaz akşamı. Aile geniş ama, hepsi bir araya gelebiliyor. Zaten aile de bu demek değil mi?! Müzik son ses. Bahçede güzel bir sofra hazırlanmış. Başka bir uçta da kendinden geçercesine oynayan bir iki kişi görülüyor. Müzik onlar için hayatın büyük bir kısmı. Salonda tekli koltuğumda bu sesleri duyunca hafifçe gülümsüyorum. Bu hem insanlar iyi vakit geçiriyor demek hem de belirsiz bir tehlike demek bana göre. Sonuçta yıllardır biliyoruz bu insanları.

       Seslere güzel bir mangal kokusu karışmaya başlıyor önce ve gittikçe ağırlaşıyor. Bunun yanında mutlaka bir şeyler içilecek anlamı da beraberinde geliyor. İşte bu tehlike riskini arttırıyor. Elimdeki kitaba yoğunlaşmaya çabalıyorum. Oldukça ilginç bir cinayet romanı. Katili merak ettiğimden elimden bırakamıyorum. Zaten olayın sonuçlanmasına az kalmış. Tam yeniden kendimi seri katile kaptırmıştım ki kırılan şişe sesleri, beni yine olaydan ayırıyor. Öte yandan da şaşkınım. Çünkü az öncesine kadar her şey güzeldi. Müzik, dans, yemek, espiriler, neşe. Hangi ara kavga boyutuna geçtiler kaçırmışım. Ama şaşkınlığımdan çabuk kurtuluyorum. Ani değişken hallerini daha önce de görmüştüm. Kulak kesiliyorum olan bitene. Bir kadın sesi ile ona karşılık veren genç bir erkek sesi. Haaaa, diyorum. Bunlar yeni evli olanlar.

-" Senin gibi adam olmaz olsun! Para yok, pul yok!" diye bağıran kadına cevap anında geliyor adamdan:

-" Senin gibi kadın da olmaz olsun. İyi kadın, kocasına karşı gelmez!.."

Ne çabuk bitmişti aşkları derken:

-"Ahhhh! " diye bir çığlık duyuluyor. Diğerleri ayırmaya çalışsalar da olan oluyor. Şişede durduğu gibi durmuyor. Ne oldu merakıyla balkonun bir kenarına gidip kendimi göstermemeye çalışarak bakıyorum. Gördüklerim karşısında dehşet içinde kalıyorum. Adam şişeyi kadının kafasında kırmış. Derken ambulans geliyor, ardından polisler. Karı koca ve ailenin bir kısmı da onlara eşlik ediyor. Kısacası eğlence kötü bir sonla bitiyor. Üzülüyorum.

          Ertesi gün, akşama yakın saatler. Alışverişten dönüyorum, tam apartmana girecekken gözüm karşıdaki iki kişiye takılıyor. Kadının başı sargılı, adam karısının elini tutmuş romantizmin doruklarındalar. Dün akşam hafızalardan silinmiş, oldukça mutlular. Gülüyorum kendi kendime. Ânı yaşıyorlar...


BİRAZ GARİP ÖYKÜLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin