BİRAZ GARİP ÖYKÜLER

BUNLAR DA BAŞKA ÇEŞİT

       Bunlar da başka çeşit insanlar. O evi aldığımızda ilk anın sevinciyle tanıyamıyoruz onları. Ana babadan kalma yeri müteahite vermişler, iki daire ile ile iki dükkanı aralarında bölüşmüşler, üst katlara konmuşlar. Ticarî yönden bakarsak olaya, tamam. Sonrası ilginç. İyi bir fiyata alt daireyi alıyoruz, bir süre sonra karşı daire de satılıyor. Zamanla anlıyoruz üst kattakileri. Yıllarca merdivende falan karşılaştığımızda kafalarını çevirip geçtiler. İnsani bir yaklaşım asla yok. Yer vaktinde kendilerinin ya, sanki bize sadaka vermiş gibi tuhaf bir hallerdeler. Apartmanın bir masrafı olduğunda bilmezden geliyorlar. Otomatın açılmasını da alttakilerden biri yapar diye hiç karışmıyorlar. Ben açtırıyorum otomatı. Yaklaşık on yıl böyle sürüp gidiyor halimiz. Biz üst katta oturan kardeşleri bilmiyoruz, onlar da zaten bizi insan yerine koymuyorlar. Bunların masrafı ne kadar?, payımıza düşen ne? gibi bir merakları yok. Beleş, baldan tatlı! Beleş olsun, keleş olsun! Sıfır sıkıntı!

        Günlerden bir gün aboneliği benim üzerime olan otomata normal faturalar dışında, bin beş yüz kırk bir liralık hariçten bir borç çıkarılıyor. O anı hiç unutmam, kalbime iniyor sandım. Dört beş yıl öncesi için çok iyi para, hatta bugün için bile... Mecbur ödüyorum. Bunlarla yine eve gidip gelirken karşılaşıyorum arada, yine karşısında kimse yokmuş gibi tavırlar. Tepemin tası atıyor. O gün eve gelince ilk işim bir dosyada topladığım yılların otomat fatura tutarlarını hesaplamak oluyor. On değil, on bir yıllık fatura. Yaklaşık iki bin liraya tekabül ediyor.  Ama, ben onların parasını da istemiyorum ki! Tek istediğim benim yaşadığım sıkıntının birazını yaşamaları. Ertesi sabah erkenden elektirik idaresine gidiyorum ve otomat aboneliğimi kapatıyorum. Oradan çıkarken kuş gibi hafif ve mutluyum. Bana ne?! Ben birinci kattayım, pek karanlık olmaz, onlar düşünsün!

      Birkaç g0n sonra birtakım sesler duyup çıkıyorum merdivene. Uyanıklar, bir elektirikçi çağırmışlar, kapatılan saatten kendi saatlerine bağlantı yaptırıyorlar. Abonelik falan uğraşmayacaklar, kolay yol ama usulsüz elektirik kullanımı ve hapis cezası var,doğal olarak tehditle engelliyorum, eğer yaparlarsa şikayetçi olacağımı söylüyorum. Ve en büyük abla karşıma dikiliyor. Saçma sapan laflar ediyor bağıra çağıra. Olaya bak, hem on bir yıl hamallıklarını yap hem üzerine bir de laf duy! Doğal olarak gereken cevabı veriyorum. Normalda yıllardır süren bu durum için bana bir teşekkür etmeleri lazım da nerdeee! 

      Aklımı seveyim! Nasıl kapattım ama aboneliği! Saygısız insanlar! Şimdilerde bir el feneri yardımıyla merdiveni kullanıyorlar. Bunlar da başka çeşit insanlar...